Göz göre göre öldüler
Kumburgaz'da önceki akşam balığa çıkan 5 arkadaşın teknesi alabora olmuş, teknede bulunan Bülent Balta saatlerce yüzerek kurtulmuştu. Olayın ardından bölgede başlatılan arama çalışmalarında Şener Karataş ve Metin Şahin'in cesetleri bulunmuştu. Kendilerin
Kumburgaz'da önceki akşam balığa çıkan 5 arkadaşın teknesi alabora olmuş, teknede bulunan Bülent Balta saatlerce yüzerek kurtulmuştu.
Olayın ardından bölgede başlatılan arama çalışmalarında Şener Karataş ve Metin Şahin'in cesetleri bulunmuştu. Kendilerinden hala haber alınamayan İsmail Kılıçkaya ve Hamdi Ali Ertuğrul’u bulmak için aramalar sürüyor. Aileleri ise, Mimar Sinan balıkçı barınağı önünde bekleyerek Kılıçkaya ve Ertuğrul’dan gelecek haberi bekliyor.
Olayın ardından hastanedeki tedavisi tamamlandıktan sonra taburcu olan Bülent Balta, Kılıçkaya ve Ertuğrul’un ailelerine destek vermek için Mimar Sinan balıkçı barınağı önüne geldi. Olayın tek tanığı olan Balta, “Teknenin çıkıntılarından tutmaya başladık. Bir balıkçı kayığı 15-20 dakika sonra geldi. ‘İmdat’ diye bağırdık. Geri dönüp projektörü yaktı bize. Ama 5 dakika sonra dönüp gitti. Yarım saat bekledikten sonra ortak karar aldık. İsmail yüzme biliyordu. Ama tek başına gitmeye cesaret edemedi. Ben yüzme bilmediğimi, kolumda platin olduğumu söyledim. ‘Geri geri gelirsin, ben seni dizginlerim’ dedi. Öyle karar verip yola çıktık. O benden devamlı ilerdeydi, iyi gidiyordu” dedi.
Kıyıda balık tutan 2 kişinin kendisini kurtardığını belirten Balta, “’3.5 saat denizde kalmışsın’ dediler. Bayağı açılmıştık. Kıyıyı görmüyorduk. Yüzerek karaya geldim. Kıyıdaki balıkçılar beni görüp çektiler. Direk 155’i aradılar” diye konuştu.
Balta, cankurtaranın yarım saat sonra geldiğini öne sürerek, “’Seni ambulansa götüreceğiz’ dediler. Ben de dedim ki ‘hayır önce kayığın oraya gideceğiz.’ Ama gittiğimizde kayık yoktu. 1 saat sonra da Sahil Güvenlik geldi. Komutan bize ‘2 saat önce ihbar geldi Güzelce’ye kadar geldik ama asılsız ihbar olduğu için geri döndük’ dedi” diye konuştu.
Öte yandan; arama çalışmaların yavaş ilerlediğini savunan İsmail Kılıçkaya ve Hamdi Ali Ertuğrul’un yakınları duruma tepki gösterdi.