HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'dan Suruç açıklaması

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Suruç'taki terör saldırısına ilişkin, "Bu, artık toplumsal bir travmadır, bunu da görmemiz lazım. Bu toplumsal travmayı tedavi edebilmek, ortadan kaldırabilmek için herkesin insanlık, barış, demokrasi değerleri temeli

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'dan Suruç açıklaması

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Suruç'taki terör saldırısına ilişkin, "Bu, artık toplumsal bir travmadır, bunu da görmemiz lazım. Bu toplumsal travmayı tedavi edebilmek, ortadan kaldırabilmek için herkesin insanlık, barış, demokrasi değerleri temelinde, gençliğe daha iyi bir gelecek sunmak için kenetlenmesi, bu gençlerin davasının amacının, isteklerinin yanında durması gerekir" dedi.

Yüksekdağ, Suruç'taki terör saldırısında yaralanan ve tedavisi Göztepe Medical Park Hastanesi'nde süren Güneş Erzurumluoğlu'nu ziyaret ederek, babası Mehmet ve annesi Bircan Erzurumluoğlu ile görüştü, doktorlardan bilgi aldı.

Ziyaretin ardından gazetecilere açıklama yapan Yüksekdağ, 19 yaşındaki Erzurumluoğlu'nun Suruç'taki açıklamaya Adana'dan katıldığını hatırlatarak, "Yaralanan ve şu an hastanede olan bütün arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin en kısa süre içerisinde sağlığına kavuşması için dua ediyoruz. Onların yanında olduğumuzu, bütün Türkiye'nin onların yanında olması gerektiğini vurguluyoruz" diye konuştu.

Yüksekdağ, doktoru ve ailesi eşliğinde yoğun bakıma girerek Erzurumluoğlu ile konuştuğunu ifade ederek, "Şu an yoğun bakımda, hayati tehlikesi yok ama belki de bir daha hiç yürüyemeyecek. Doktorlarından aldığımız bilgi buna işaret ediyor" ifadelerini kullandı.

Saldırının, birçok gencin bütün yaşamını etkileyecek, felç edecek bir saldırı olduğunu aktaran Yüksekdağ, şöyle konuştu:

"Sadece kaybettiğimiz 32 can değil, bundan sonra bu acıyla travmayla yaşayacak yüzlerce insan olacak. Bu, artık toplumsal bir travmadır, bunu da görmemiz lazım. Bu toplumsal travmayı tedavi edebilmek, ortadan kaldırabilmek için herkesin insanlık, barış, demokrasi değerleri temelinde, gençliğe daha iyi bir gelecek sunmak için kenetlenmesi, bu gençlerin davasının amacının, isteklerinin yanında durması gerekir. Eğer 19 yaşındaki bir kız, yoğun bakımda, hastanedeki haliyle bile insanlık için direnme, umut etme ve mücadele etme mesajları verebiliyorsa, demek ki hepimizin bundan bir ders çıkarmamız, onların söylediği sözlerin arkasından gitmemiz gerekir. Gençlerimizle beraber hem bu toplumsal, siyasal yaşamda normalleşmenin sağlanması için hem de yaralı arkadaşlarımızın sağlıklarının normalleşmesi ve iyileşmesi için elimizden gelen bütün çabayı göstereceğiz." 

GERİLİMİ SÜRDÜRECEK GELİŞMELERİN YAŞANMASINI TASVİP ETMEK MÜMKÜN DEĞİL

Figen Yüksekdağ, Diyarbakır'da polislerin şehit edilmesine yönelik soru üzerine de özellikle Suruç'ta yaşanan patlamadan sonra Türkiye'de art arda gerilimi sürdürecek gelişmelerin yaşanmasını tasvip etmenin mümkün olmadığı vurguladı.

Türkiye'de silahların değil, insanların konuştuğu bir siyasi ve sosyal yaşam kurmanın mümkün olduğunu 2013 Nevruz'undan bu yana anlatmaya çalıştıklarını ifade eden Yüksekdağ, bunun için demokratik siyaset ortamı geliştirmek, barış ve Çözüm Süreci'nin önünü açmak gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

"Ne yazık ki bu çabalarımız tek taraflı olmak durumda kaldı. Çabalar tek taraflı olunca, gerilim, çatışma ve ölüm de kendisine alan buluyor. Bizim artık bu alanı kapatmamız gerekiyor. O 32 gencin kimisi Hakkari'dendi, kimisi Muş'tandı, kimisi Bursa'dandı, İstanbul'dandı, Samsun'dandı, Trabzon'dandı, Eskişehir'dendi, Hatay'dandı. Türkiye'nin dört bir yanından, değişik inançlardan, kimisi Aleviydi, kimisi Sünniydi. Kimisi cemevinde defnedildi, kimisinin cenazesi camiden kaldırıldı. Değişik uluslardandı, kimisi Çerkes'di, kimisi Laz'dı, kimisi Türk'tü, Türkmen'di, kimisi Kürt'tü. Bir arada durup hep birlikte hangi değerler etrafında buluşacağımızı bize barışçıl bir hareket tarzıyla işaret ettiler."

Yüksekdağ, Türkiye'deki bütün siyasi kurumların gençlerin işaret ettiği barışçıl, demokratik yolun üzerinden gitmesi, onların verdikleri bu mesajı dikkate alması ve siyaseti buna göre dizayn etmesi gerektiğini ifade ederek, "Çeşitli gerilim, saldırı, çatışma ve ölüm olaylarının en kısa sürede sona ermesini diliyorum. Bu süre içerisinde yaşamını kaybeden bütün insanlarımızın ailelerine başsağlığı diliyorum" dedi.

Sürecin ancak barış ve demokrasi çizgisinden sapmamakla normalleşebileceğini aktaran Yüksekdağ, "Her şeyden önce de siyasi iktidarın barış ve demokrasi çizgisine, yoluna girmesidir. Bugün bir kere daha siyasi iktidarı bu yola davet ediyorum" ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler