Hrant Dink cinayetine ilişkin davada tahliye
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesi davasında tahliye kararı verildi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin FETÖ amaçları doğrultusunda hareket ettikleri iddiasıyla haklarında dava açılan aralarında Yasin Hayal, Ali Fuat Yılmazer ve Erhan Tuncel’in de bulunduğu 11 sanığın yargılandığı davada, davanın tek tutuklu sanığı Adem Sağlam tahliye edildi. Böylece davada tutuklu sanık kalmadı.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de İstanbul Şişli'de 17 yaşındaki Ogün Samast tarafından silahla vurularak öldürülmesine ilişkin davada cinayetin doğrudan Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından yapıldığına dikkat çekilmiş, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 26 Mart 2021'de bazı sanıklar hakkında FETÖ üyeliği de dahil olmak üzere bazı suçlar yönünden suç duyurusunda bulunulmuştu. Konuya ilişkin aralarında Yasin Hayal, Ali Fuat Yılmazer ve Erhan Tuncel’in de bulunduğu 11 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Adem Sağlam, başka suçtan tutuklu sanıklar Yasin Hayal, Erhan Tuncel, Ahmet İskender, Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Zeynel Abidin, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tarafların avukatları ise salonda hazır bulundu.
"Hrant Dink’e yönelik eylem bilgisi tespit edildiği tarihte resmi yazı ile İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü ile paylaşılmıştır’’
Duruşmada savunma yapan sanık Ramazan Akyürek, "Hrant Dink cinayeti davası, görevini kasten veya ihmalen yapmayıp, iftiralarla başlayıp benim cezalandırılmamla sonuçlanmıştır. Ben kanunlara aykırı hiçbir iş yapmadım, herhangi bir suç işlemedim, mevzuata aykırı hiçbir belge imzalamadım. Hiçbir kimsenin ölümüne neden olacak davranışım veya talimatım olmadı. İstanbul’da yaşayan Hrant Dink, 2003’den beri televizyon, gazete ve dergilerle doğrudan hedef olmaya, ötekileştirilmeye çalışılmıştır. Ülke genelinde ona yönelik eylem planlayan birçok kişi olmuştur. Bunlardan biri de Yasin Hayal olmuştur. Elde edilen bilgiler Trabzon İl Emniyet Müdürlüğüm döneminde ilgili birimler ve İstihbarat Daire Başkanlığı ile paylaşıldığı gibi aynı şekilde Hrant Dink’e yönelik eylem bilgisi tespit edildiği tarihte resmi yazı ile İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü ile paylaşılmıştır. İstanbul, Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından uyarılmıştır. Buna rağmen İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü bu yazıyı dikkate almamış, Hrant Dink için bir koruma tedbiri almamıştır’’ dedi.
"Görevlerini ihmal etmeselerdi Dink hayatta olabilirdi’’
Savunmasına devam eden Akyürek, "Trabzon İl Emniyet Müdürü olduğum dönemde Hrant Dink’e yönelik eylem bilgisi cinayetten 11 ay önce resmi yazı ile İstihbarat Daire Başkanlığı’yla paylaşılmıştır. İstihbarat Daire Başkanı olduğum dönemde cinayetten 3 ay önce bu eyleme ilişkin 81 ile resmi yazı yazılmıştır. Hrant Dink’in tehdit altında olduğunu çok açık bir şekilde İstanbul biliyordu. Hrant Dink’e koruma tahsis edilmesi benim görevim olmadığı gibi İstanbul’dakilerin görevlerini yapmasına da ben engel olmadım. İstanbul emniyetinin ihmali davranışları ortadadır. Görevlerini ihmal etmeselerdi Dink hayatta olabilirdi. Hrant Dink’e yönelik eylemi önlemek için tün samimiyetimle çalıştım. Benim bilgi sahibi olmadığım gelişmelerden sorumlu tutulmak istenmem hukuki ve vicdani değildir. Benim ne Yasin Hayal ne de Ogün Samast ile hiçbir şekilde iletişimim olmamıştır, hiçbir yerde bir araya gelmedik ve görüşmedik’’ şeklinde konuştu.
"İsmimin FETÖ ile anılmasını istemiyorum’’
Sanık Ahmet İskender ise savunmasında, "Bu iddianameye nereden girdim bilmiyorum. Yasin Hayal benim çocukluk arkadaşımdır. Diğer sanıklarla hiçbir şekilde bağlantım yoktur. Bu olayın arkasında FETÖ olabilir. Yönetim değişirse de kim olur bilmem. İsmimin FETÖ ile anılmasını istemiyorum. Gereğinin yapılmasını arz ederim’’ dedi.
Tahliyesini talep etti
Sanıklardan Adem Sağlam, savunmasında 41 aydır tutuklu olduğunu belirterek, herhangi bir suç işlemediğini ve tutukluluk süresinin de dikkate alınarak tahliyesine karar verilmesini talep etti.
Davada tutuklu sanık kalmadı
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Adem Sağlam’ı tutuklu kaldığı süreyi de göz önüne alarak yurt dışına çıkış yasağı ve imza atma şeklindeki adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Böylece bu davada tutuklu sanık kalmadı. Mahkeme ayrıca, sanıklar Faruk Sarı ile Yahya Öztürk’ün yakalama kararlarının da devamına hükmederek, duruşmayı erteledi.
İddianamede şüphelilerin Hrant Dink'e şahsi, fiziki ve mekansal koruma sağlamadıkları aktarıldı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Hrant Dink ‘maktul', 5 kişi müşteki ve aralarında Yasin Hayal, Ramazan Akyürek, Erhan Tuncel ve Ali Fuat Yılmazer'in de bulunduğu 11 kişi ise ‘şüpheli' sıfatıyla yer aldı. Hazırlanan iddianamede, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007 tarihinde İstanbul Şişli'de bulunan Agos Gazetesi önünde ateşli silahla öldürülmesi nedeniyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan yargılamada verilen karar sonrası şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunulması üzerine soruşturmaya başlandığı kaydedildi.
İddianamede, Dink'in azmettiriciler Yasin Hayal ve grubunca tasarlanıp tetikçi Ogün Samast tarafından öldürülmesi olayında Dink'in öldürüleceğinden ve suç faillerinden şüpheliler Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Faruk Sarı'nın önceden haberdar oldukları, görev, yetki ve konumları gereği cinayeti önleme yükümlülüğü bulunan şüphelilerin görevleri gereği cinayeti işleyecek örgüte operasyon yapmak ve Dink'e şahsi, fiziki ve mekansal koruma sağlamayarak FETÖ/PDY silahlı terör örgütü adına ve yıkıcı emelleri istikametinde hareket ettikleri belirtildi. Şüphelilerin Dink cinayeti öncesinde bilgi sahibi oldukları ve cinayet sonrası örgütün hedefleri istikametinde İstanbul İstihbarat Şube'yi ele geçirerek 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine kadar giden süreci başlattıkları ve yürüttükleri de aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, her ne kadar şüpheliler Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduklarına ilişkin açık delil elde edilememişse de şüpheliler hakkında ele geçen bir kısım delillerin şüphelilerin örgütün yöneticileri ve üyeleriyle belli bir irtibatının olduğu, bu irtibatla şüphelilerin Dink cinayetini işlerken ve sonrasında bu örgütün çıkar ve hedefleri istikametinde hareket ettikleri kaydedildi.
‘'Ben o dönem bu kişilerin FETÖ/PDY terör örgütünün yöneticisi olduklarını bilmiyordum''
Şüpheli Yasin Hayal'in 6 Haziran 2022'de savcılığa verdiği ifadesine yer verilen iddianamede, ‘'Şüpheli Yahya Öztürk bana ‘bu bayrak düştü ya Yasin kaldırır ya Erhan kaldırır bu görevler sizin' şeklinde beyanı olmuştur. Ogün Samast'ın daha önceden vermiş olduğu ifadelerinde belirttiği şüpheli Erhan Tuncel'in bana söylemiş olduğu ‘Ali Fuat ve Ramazan müdür arkamızda' sözü doğrudur. Ben o dönem bu kişilerin FETÖ/PDY terör örgütünün yöneticisi olduklarını bilmiyordum ancak Erhan Tuncel biliyor olabilir çünkü bu kişilerle ilişkisi ve bağlantısı vardı'' dediği aktarıldı.
‘'Cinayet Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel isimli şahıslar tarafından işlemiş bir cinayettir. Benim bu hususta herhangi bir alakam yoktur''
Şüpheli Ali Fuat Yılmazer'in 14 Haziran 2022'de savcılığa verdiği ifadesinde ise cinayetin işlendiği dönemde Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'nda şube müdürü olarak görev yaptığını söylediği iddianamede, ‘'Benim görev yaptığım dönemde cinayetle ilgili şubeye gelmiş herhangi bir yazı yoktu. Ayrıca cinayetin işleneceğine ilişkin bilginin olduğu belge geldiğinde ben yurt dışında görevliydim. Söz konusu belgeden herhangi bir şekilde haberim olmadı. Cinayeti Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel isimli şahısların işlemiş olduğu bir cinayettir. Benim bu hususta herhangi bir alakam yoktur. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum'' dediği kaydedildi.
2 sanığa ağırlaştırılmış müebbet ile 35'er yıla kadar hapis talebi
Hazırlanan iddianamede şüpheliler Yahya Öztürk ve Adem Sağlam'ın ‘anayasayı ihlal', ‘belli bir yükümlülüğün ihmaliyle kasten öldürmeye neden olmak' ve ‘silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ile 22 yıl 6'şar aydan 35'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.
İddianamede şüpheliler Ramazan Akyürek, Faruk Sarı ve Ali Fuat Yılmazer'in ‘anayasayı ihlal' suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisleri talep edilirken, diğer şüpheliler Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz, Tuncay Uzundal, Erhan Tuncel, Ersin Yolcu, Ahmet İskender'in ‘terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme' suçundan 5'er yıldan 10'ar yıla kadar hapis cezaları talep edildi.
Kaynak: