"İslam dünyasını bekleyen büyük tehlike..."
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İslam dünyasını bekleyen büyük bir tehlike olduğunu vurgulayarak, "Bugün İslam'ın evlatlarının kimi uç yorumlara dayalı din anlayışları bir yandan şiddeti, öte yandan islamofobiyi beslemektedir" dedi.Diyanet İşleri Ba
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İslam dünyasını bekleyen büyük bir tehlike olduğunu vurgulayarak, "Bugün İslam'ın evlatlarının kimi uç yorumlara dayalı din anlayışları bir yandan şiddeti, öte yandan islamofobiyi beslemektedir" dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen "1. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi" İstanbul Conrad Otel'de başladı. Zirveye Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Asya -Pasifik ülkeleri dini liderleri katıldı.
Zirvede konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul'un medeniyetlerin buluştuğu bir barış kenti olduğunu vurgulayarak, "İstanbul aynı zamanda müjdelenmiş şehir. Bizim olduğu kadar tüm insanlığın kenti. Burada sinagogu camiyi kiliseyi aynı sokakta görürsünüz. İnsanlar beraber çalışır yaşarlar. Bu İslam'ın vermiş olduğu bir barış ve hoşgörü anlayışı. Burada buluştunuz buraya geldiniz. Bugün dünya insanlığının ihtiyacı olan barış ve huzura atılacak adımlar sizlerin ortaya koyacağın kanaatlerle, haykırışınızla mümkündür" dedi.
İstanbul Valisi Vasip Şahin ise, İstanbul'da herkesin yüzyıllar boyunca barış içerisinde yaşadığına işaret ederek, "İnşallah buradan bütün İslam coğrafyasına bir barış nefesi, bir selamet mesajı yayınlanır da bizler yeniden ve bir daha ayrılmayacak şekilde kardeş oluruz. Akan kan ve akan gözyaşı inşallah sona erer" ifadelerini kullandı.
"GELİN RUHLARINI TERÖR ŞEBEKELERİNE SATMIŞ KATİLLERİN EMELLERİNİ BOŞA ÇIKARALIM"
Zirvenin ev sahipliğini yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ise konuşmasına konuklarından Ankara'daki saldırıda hayatını kaybedenler için Fatiha okumalarını isteyerek başladı.
Ankara'da hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Görmez, "Milletimizin her ferdini bu acıyı yaşayan kardeşlerimizin yakınlarına sahip çıkmaya davet ediyorum. Gelin dini dili rengi ne olursa olsun terör şebekelerini, ruhlarını ve akıllarını bu şebekeler satmış katillerin emellerini boşa çıkaralım. Onların bu topraklara fitne ve fesat tohumları ekmelerine izin vermeyelim" diye konuştu.
"BU İLETİŞİM ÇAĞINDA BÖLGELERİMİZ ARASINDA KOPUKLUK KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL"
Hz. Muhammed'in Müslümanları bir bedenin azalarına benzettiğini dikkat çeken Görmez, "Peygamber efendimiz herhangi bir organın çektiği acıya bütün organları iştirak edeceğini buyurdu. Kendisi için istediğini başkası için istemeyenin kamil bir mümin olamayacağını ilan etti. Uzun bir aradan sonra ihmal ettiğimiz kardeşliğimizi yeniden kurmak için bu toplantıyı tertip ettik. Kendilerinden on yılardır haber alamadığımız kardeşlerimizle marifet alışverişinde bulunmak için toplandık. Yakın zamanlara kadar sıcak ilişkilerimiz devam etmiştir. İslam hilafetinin temsilcisi Osmanlı devleti Asya pasifik ilişkilerine ait dikkat çekici örnekler vermiştir. Osmanlılar o devirde yakın ilişkiler kurmuşken, bu iletişim çağında bölgelerimiz arasında kopukluk hali anlaşılabilir ve kabul edilebilir değildir" şeklinde konuştu.
"BU TOPLANTI HERHANGİ BİR DÜŞÜNCEYİ EMPOZE ETME TOPLANTISI DEĞİLDİR"
Tüm İslam ümmeti nüfusunun 3'te 2'sinin Asya-Pasifik bölgesinde yaşadığına dikkat çeken Görmez, "Bu coğrafyada yaşayan kardeşlerimizi ümmetin acı tatlı her olayına ortak edici bir tutum içine girilmelidir. Bizler doğuya ve batıya ait olmayan ama doğu ve batıyı kuşatan insanlığın gecesini aydınlatan evrensel bir kardeşlik şuuruna sahip olmalıyız. Bizler bir vücudun organları gibi dayanışma ve iletişim içinde olmalıyız. Bu toplantıyı bu gayretle gerçekleştiriyoruz. Bu toplantı zengin bir kültüre sahip bir topluluğu herhangi bir düşünceyi empoze etme toplantısı değildir. İslam dünyasında yaşanmakta olan sorunları başka coğrafyalara taşıma toplantısı da değildir. Bu toplantı uzun bir fetret devrinden sonra yeniden işbirliği imkanlarını konuşma toplantısıdır. Bu toplantı Asya - Pasifik ülkelerinin kendi aralarında ve Türkiye ile bu ülkelere arasında sahih dini bilgi ve söylem üretimi, din hizmetlerini asrın ihtiyaçlarına uygun standartta yürütülmesi için tecrübe paylaşım toplantısıdır. Bu toplantı iyilik ve hayırda yarışma toplantısıdır" dedi.
"UÇ YORUMLARA DAYALI DİN ANLAYIŞLARI ŞİDDET VE İSLAMOFOBİ'Yİ BESLEMEKTE"
İslam dünyasının tarihin en zor süreçlerinden birinden geçtiğini söyleyen Görmez, konuşmaların şöyle sürdürdü;
"İslam'ın büyük medeniyet havzalarından bazılarını tarihte kaybettik. Batının aydınlanmasına yol açan Endülüs İslam medeniyeti yok oldu. Bugün Kurtuba'dan, Toledo'dan eser yok. Maveraünnehir'de, Horosan'da Müslümanların kurduğu medeniyet varlığını sürdüremedi. Şimdi o büyük medeniyetin çocukları Orta Asya'da Müslüman kimliklerini yeniden inşa etmekle uğraşıyorlar. Afrika İslam medeniyeti iki yüzyıldır işgaller, sömürgeler ve fakirliğin pençesinde inliyor. İslam'ın ilk medeniyet havzaları şiddetin ve savaşların gölgesinde tahrip edildi. Bugün de tahrip edilmeye devam ediyor. Anadolu İslam medeniyetinin önemli parçası olan balkanlar ayağa kalkmayı bekliyor. İslam dünyasını saran büyük bir tehlikeden bahsetmek istiyorum. İslam'ın hakikatini tekeline alan, kendisini gibi inanmayanların tekfir eden, ahlak ve hukuku tanımayan kirli savaşları cihat olarak telakki eden yanlış din anlayışları Pasifik-Asya'nın dingin Müslümanlarına asla bulaşmamalıdır. Bunun için din eğitimini, dini kaynaklarını tahkim etmelidir. Bugün İslam'ın evlatlarının kimi uç yorumlara dayalı din anlayışları bir yandan şiddeti, öte yandan islamofobiyi beslemektedir"
Diyanet İşleri Başkanı Görmez konuşmasında yeni edindiği tarihi bir belgeyi de katılımcılarla paylaşarak şunları söyledi;
"Elimde iki gün önce edindiğim bir tarihi belgeyi paylaşmak istiyorum. Bu belge 1913 yılında İngiliz yönetimi altındaki Malaya topraklarındaki Selangor eyaletine bağlı bir kasabadaki Müslümanlardan kalan bir belge. İngiliz yönetimi altındaki bu küçük adadaki Müslümanlar kendi aralarında 79 dolar para toplamıştır. Bu paraları kendilerini yöneten İngilizlere götürmüşler ve şu ricada bulunmuşlar. "Bu parayı balkan savaşlarında hayatını kaybeden Türk askerlerinin dul eşleri ve yetim çocukları için göndermek istiyoruz. Yardımcı olur musunuz?" Söz konusu bağış makbuzunun İngilizlere teslim edileni ve karşılığında İstanbul'a ulaşan belge bugün elimizde. Bizler yüzyıllar boyunca bu topraklarda sadece İslam birliğini değil pek çok Hristiyan ve Yahudi mezhebine kucak açarak büyük bir insanlık örneği sergiledik. Sizler de İslam'ın öngördüğü şekilde Malay dünyasında İslam kültür ve medeniyetini yükseltirken bölgenin önemli dini yapılarıyla bir arada barış içinde yaşamanın örneklerini sergilediniz"
Mehmet Görmez, İslam coğrafyasının içerisinde geçtiği çalkantılı dönemi atlatabilmesinin yegane yolunun Müslümanlar arasındaki birliği yeniden inşa etmek olduğunu da sözlerine ekledi.