İstanbul ve İzmir Barosu,  Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven ve üyeleri hakkında, "Seçimin neticesini tağyir etme" ve "Görevi kötüye kullanma" suçlarından savcılığa şikayette bulundu. 

İstanbul Barosu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığa'na dilekçe sundu. Dilekçede, Seçim Kanunu'nun 98. maddesinde mühürsüz zarflar ve pusulalarıyla ilgili olarak, açıkça geçersiz sayılır hükmünün bulunduğu belirtildi. Dilekçede, "YSK Başkanı Sadi Güven ve üyeleri, kanuna uygun hazırlanmış genelgeye aykırı olarak söz konusu kararı önce sözlü açıklayıp, sonra henüz il ve ilçe seçim kurullarına bu konuda yapılan itirazlar karara bağlanmadan yetkisi dışında bir müdahalede bulunarak seçim suçu işlemişlerdir. YSK, önce sözlü kamuoyu açıklamasıyla sonra yazılı kararla zincirleme şeklinde, seçim sonucunun tağyirine (değiştirmek) kasten sebebiyet verme girişiminde bulunmuştur" denildi.  

GÖREVİ KÖTÜ KULLANDILAR

İzmir Adliyesi 4'üncü Kat baro biriminde yapılan basın açıklamasına, Baro Başkanı Aydın Özcan, yönetim kurulu üyeleri ve avukatlar katıldı. YSK'nın referandum devam ederken, tüm oy dengesinin sağlığını ve referandumun tarafsızlığını şaibeye düşürecek şekilde ‘mühürsüz oy pusularının’ da geçerli sayılacağı duyurusunun, kanuna aykırı olarak ve referandum güvenirliğini olumsuz etkileyecek şekilde yapıldığını ileri süren Özcan, “Görevi Kötüye Kullanma" suçunun unsurlarının oluştuğunu söyledi. Anayasa Mahkemesi'nin 2014 yılında bireysel başvuru üzerine verdiği kararında, meslek odalarının seçimlerinde dahi mühürsüz oy pusulalarının geçersiz olacağından söz edildiğini ifade eden Özcan, “Şu halde YSK'nın emredici bu kanun hükmünü herhangi bir gerekçeyle görmezden gelmesi hukuka uygun olamaz" dedi.

AYNI SEÇİMDE İKİ FARKLI UYGULAMA

YSK’nin, yurt dışı oylarda mühürsüz oy pusulalarını geçerli saymadığını, yurt içi oylarda ise geçerli saydığını belirten Özcan, “Aynı seçimde, bir yerde farklı uygulamada, diğer yerde farklı uygulama yapılmıştır. Oy pusulaları ve zarflara oylama sonrasında kaşe basılmıştır. Mühürsüz oyların sayılmasının yanı sıra, mühürsüz oy pusulalarına sonradan mühür basıldığı da belgelenmiştir"dedi. YSK'nin uygulamalarının, Anayasa'nın 67. maddesinde güvence altına alınmış seçme hakkını ve 79. maddesinde yer alan seçimlerin doğruluk ve dürüstlük kurallarını ihlal ettiğini ifade eden Özcan, ayrıca ‘tercih’  mührü dışında  ‘evet’ mührünün kullanılmasının da seçmenin iradesini etkileyecek nitelikte olduğunu belirtti. Tüm yasa, Anayasa, AİHS maddelerinin ihlal edildiğini dile getiren Özcan, söz konusu uygulamalarla ilgili YSK görevlileri hakkında ‘Görevi Kötüye Kullanma’ suçundan soruşturma açılmasını talep ettiklerini belirtti.