Kurdukları çağrı merkezleri aracılığı ile yüzlerce kişiyi dolandırdıkları iddia edilen 'kurum'lar yeni bir yöntem buldu. Kredi kartı bilgilerini ele geçirdikleri kişiyi arayanlar , ‘İki yıl önce onay verdiğiniz bir poliçeniz var. Yenilenmesi gerekir. Bunun için belli bir ödeme yapmanız gerekir’ diyerek aradıkları kişiyi ödeme yapmaya zorluyor. Uzmanlar benzer olaylar nedeni ile savcılıklara bir dizi şikâyette bulunulduğuna dikkat çekerek “Bu türden bir telefon aldığınızda hemen bankanızla irtibata geçin gerekirse kredi kartınızı iptal ettirin” diyor.

Yüzlerce kişinin, paylaşım sitelerine konu olan şikâyetlerin bir benzerini dün iş adamı A.E. yaşadı. A.E. konu ile ilgili verdiği bilgide ‘Türk Assisst Genel Sağlık Hizmetleri’ isimli bir yerden arandığını söyledi. A.E. “Arayan kişi benim kredikartı bilgilerimi biliyordu. Hatta adresimi dahi biliyorlar. Benim sigorta poliçesi yaptırdığımı söyledi ve 2 bin 400 TL’lik bir ödeme yapmam gerektiğini söyledi. Telefonda bu kişi ile tartıştım. Yetkili biri ile görüşmek istediğimi söyledim. Ancak bunu da sağlamadı. Telefonu kapattıktan hemen sonra bankamı aradım. Bana ilk söyledikleri ‘kredi kartınızı işleme kapatalım’ oldu. Doğrusu çok rahatsız verici bir şey… Herkes bir şekilde bu dolandırıcılara karşı savunmasız durumda... Ne yazık ki bu tuzaklara düşen insanlar da oluyor” dedi.

MASKELİ DOLANDIRICILARA DİKKAT!

Tüketici Sorunları Derneği (Tüsoder) Başkanı Aydın Ağaoğlu benzer yöntemi kullanan kişilerin binlerce mağdur yarattığına işaret ederek “Son yıllarda artarak süren şikayetler, tüketicilere yönelik faaliyet gösteren dolandırıcıların artık profesyonelleştiğini, sigorta şirketi veya assist hizmeti veren kurum görüntüsüyle vatandaşları aldatarak, paralarını aldığını ortaya koyuyor. Tüketicilerin kişisel iletişim bilgilerinin yanında kredi kartı numaralarını da ele geçiren bu sahtekarlar ulaştıkları kurbanlarına, bankalarla ortak çalıştıklarını, önceki yıl kendilerini kampanya kapsamında ücretsiz sigorta ettiklerini, bu yılın primini ödemeyi ret etmeleri halinde geçmiş yıl ücretinin cezalı yansıtılarak pahalıya mal olacağını söyleyerek, taciz boyutunda baskı kuruyor ve bir çoğunu da adeta zorla ikna ediyorlar” dedi.

'HAZİNE DE DEVREYE GİRDİ'

Hürriyet'in haberine göre Ağaoğlu açıklamasının devamında “Bu konuda 2013 yılında yoğun şikâyet geldiğini ve bunun üzerine konuyu Emniyet Genel Müdürlüğü ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikâyet etmenin yanı sıra Hazine Müsteşarlığı Sigorta Genel Müdürlüğü'ne de ilettik. Savcılık müracaatımızdan birkaç ay sonra Emniyet Müdürlüğü'ne ifademi tekrarlarken, dolandırıcıların banka hesaplarına ulaşıldığını ve bunların kurbanı olan binlerce kişiden yapılan tahsilata dair kayıtların CD formatında dosyaya girdiğini öğrenince oldukça sevinmiş ve umutlanmıştım. Çünkü bu profesyonel dolandırıcıların tüketicileri yanıltmak için kullandıkları 444'lü ve 850'li hatların numaraları, mağdur kişilerin beyanları, polisin ele geçirdiği banka kayıtları faillerin ömürlerini hapiste geçirmelerine neden olacak ve zaten dosyada yer alan delillerdi. Üstelik Hazine Müsteşarlığı da bize göndermiş olduğu cevap yazısında, yapılan işin hukuksuz ve suç olduğunu, bu nedenle Mayıs 2013 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına kendilerinin de suç duyurusunda bulunduklarını bildirmişti. Buna rağmen bugüne kadar suçlular yakalanamadığı ve cezalandırılmadığı gibi faaliyetlerine de hız vererek tuzaklarına düşen tüketicileri soymayı sürdürüyorlar" şeklinde konuştu.

‘KART BİLGİLERİNİ DE BİLİYORLAR’

Av. Rıdvan Yıldız ise Tüsoder ile birlikte yürüttükleri savcılık sürecine ilişkin gelişmeyi “Ne var ki, birkaç ay sonra savcılık tarafından ‘takipsizlik kararı’ verildiğini öğrenince adeta şoke olduk. İnanılması güç ama 444'lü veya 850'li hatlardan arayan kişiler, aramış oldukları tüketiciye ismiyle hitap ederek güvenini kazandıktan sonra kullandığı kredi kartının hangi bankaya ait olduğunu, hatta baştaki ve sondaki dört rakamını biliyorlar. Bunların basit bir organizasyon olmadığı aşîkar ancak ülkemizdeki mevzuata göre sigorta sektöründe faaliyet gösterecek firmaların Hazine Müsteşarlığından izin alması gerekmektedir. Hazine Müsteşarlığından şikâyetimize karşı gönderilen cevap yazısında, unvanını bildirdiğimiz tüketicileri mağdur eden firmaya böyle bir iznin verilmediği, yapılan işin suç olduğu ve kendilerinin de kamu adına suç ihbarında bulunmalarına rağmen savcılıkça ‘takipsizlik kararı’ verilmesi dolandırıcıları cesaretlendirmiş, tüketicilerde ise hayal kırıklığına yol açmıştır. Nitekim bu tür yasa dışı iş yapan ve tüketicilere aldatan çetelere yenileri eklenmiş ve banka kredisi esnasında kesilen dosya masrafını geri almayı vaat ederek tüketicilere boş dilekçe satıp dolandıran, "Danışmanlık Şirketi" görüntüsüyle yüzden fazla sahtekarlık organizasyonu faaliyete geçmiştir" sözleri ile aktardı.

Birçok kişinin arandığı numarayı aradığımızda bir yetkiliye ulaşılamadı. Şikayet sitelerine de konu olan aramaların özellikle 0850'li numaralardan yapıldığı anlaşılıyor.