İşte Samast'ın inceleme raporu
5. Duruşmada mahkemeye yazılı olarak görüşünü sunan Savcı Ali Demir, Dink’in katili Ogün Samast’ın “tasarlayarak adam öldürmek” ve “ruhsatsız silah bulundurmak” suçlarından 19 ila 27 yıl arasında hapisle cezalandırılmasını istediOgün Samast yeniden cezaev
5. Duruşmada mahkemeye yazılı olarak görüşünü sunan Savcı Ali Demir, Dink’in katili Ogün Samast’ın “tasarlayarak adam öldürmek” ve “ruhsatsız silah bulundurmak” suçlarından 19 ila 27 yıl arasında hapisle cezalandırılmasını istedi
Ogün Samast yeniden cezaevine gönderildi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’ in katil zanlısı Ogün Samast’ın yargılandığı davada sona yaklaşılıyor. İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın 5. duruşmasında, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ali Demir esas hakkındaki görüşünü açıkladı.
10 sayfa olarak hazırladığı esas hakkındaki görüşünü yazılı olarak mahkeme heyetine sunan Savcı Ali Demir, tutuklu sanık Samast ‘ın, TCK ‘nın “tasarlayarak adam öldürmek” suçunu düzenleyen 82/1-a maddesi ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar Hakkındaki Kanun ‘da düzenlenen “ruhsatsız silah bulundurmak” suçlarından, yaşının 18 ‘den küçük olduğu da dikkate alınarak 19 ile 27 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılmasını istedi.
“Yürütülen linç kampanyası sonucu, Hrant Dink aşırı milliyetçiler için vatan haini, Türk düşmanı ve nefret edilen bir Ermeniydi” ifadelerine yer verildi.
‘Linç kampanyası yürütüldü’
Esas hakkındaki görüşte, Hrant Dink’in, 1970 yılında sol hareket içinde yer aldığı, Ermeni cemaatine bir zarar gelebileceği düşüncesiyle 1972 yılında mahkeme kararıyla Hrant olan ismini Fırat olarak değiştirdiği, 1996 yılında Agos gazetesini kurduğu ve bu gazetede yer alan yazılarla Ermeni cemaatinin hak ve menfaatini savunduğu anlatıldı.
Dink’in yazdığı bazı makaleler nedeniyle hedef haline geldiği belirtilen esas hakkındaki görüşte, maktulün bazı yazılarından dolayı aleyhinde haberler, makaleler ve eleştiriler yazılmaya başlandığı, bilinçli veya bilinçsiz olarak hedef gösterildiği kaydedildi.
Dink hakkında Şişli Cumhuriyet Başsavcılığınca, “Türklüğü neşren tahkir ve tezyif etmek” suçundan cezalandırılmak üzere dava açıldığı, bu davanın yargılama aşamasında, Dink’e karşı protestolar, hakaretler, tehditler ve saldırılar yapıldığı belirtilen savcının görüşünde, şu ifadelere yer verildi:
“Bu saldırılar yazılı ve görsel basında yer aldıkça bazı aşırı milliyetçi çevrelerde Dink’e karşı kin ve nefret duyulmaya başlandı. Hrant Dink’e karşı yürütülen linç kampanyası sonucu Hrant Dink aşırı milliyetçiler için vatan haini, Türk düşmanıydı ve nefret edilen bir Ermeniydi.”
‘Sonradan pişman oldu’
Adli Tıp ve ekspertiz raporlarının içeriğine yer verilen savcı görüşünde, Ogün Samast’ın azmettirilmesi sonucu “Tasarlayarak adam öldürmek” ve 6136 sayılı kanuna muhalefet suçlarını işlediğinin sübuta erdiği kaydedildi. Savcının esas hakkındaki görüşünde özetle şu bilgilere yer verildi:
- Hrant Dink hakkında oluşturulan yoğun kin ve nefret sonucu Trabzon’da bazı aşırı milliyetçi kişiler planlar yapmaya başladı. Yasin Hayal, 2006 Ocak ayında Erhan Tuncel’e Hrant Dink’i öldüreceğini söyledi. Hayal, eylemi gerçekleştirmek üzere Samast’a teklifte bulundu, 17 Ocak’ta da 180 TL para ve olayda kullanılan silah ve mermileri vererek, eylemi gerçekleştirmek üzere otobüsle İstanbul’a gönderdi.
- Ogün Samast, 18 Ocak 2007 tarihinde İstanbul’a geldi. Samast olay günü Hrant Dink ile görüşmek üzere Agos gazetesine gitti, burada olmadığı ve randevu alması gerektiğinin söylenmesi üzerine dışarıya çıkıp telefonla Yasin Hayal ile görüştü. Hayal de beklemesini söyledi.
- Samast gazete binasına yakın olan bir internet kafeye giderek arkadaşlarıyla mesajlaştı, bir süre sonra Agos gazetesinin köşesinde bulunun banka şubesinin önünde beklemeye başladı. Dink’i banka şubesine girerken gördü, olay ani geliştiği için silahını çekip eylemini o anda gerçekleştiremedi ve Dink’in bankadan çıkışını bekledi.
- Samast bankadan çıkan Dink’in arkasından yaklaşarak, bir metre mesafeden sol çaprazdan 3 el ateş etti, Dink’in başına iki mermi isabet etti ve olay yerinde ölümüne neden oldu.
- Samast’ın olay yeri ve civarında ısrarlı olarak beklemesi göz önüne alındığında, eylemi gerçekleştirmek için soğukkanlı ve kararlı olduğu, ancak daha sonra aradan geçen süre içinde pişmanlık duyduğu görüldü.
DURUŞMAYA SIKI ÖNLEM
“TKP/ML-TİKKO terör örgütünün bombalı eylem hazırlığında olduğu ve Ogün Samast’ a yönelik de bir saldırı olabileceği” yönündeki iddialar nedeniyle duruşma öncesinde geniş güvenlik önlemleri alındığı görüldü. 10.00’da başlayacak duruşmaya, Kandıra Cezaevi’nde bulunan
Ogün Samast’ın erken saatlerde getirildiği öğrenildi.
Müdahil avukatlar: Kimlerle keşif yaptı
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davada esas hakkındaki görüşünü açıklayan müdahil avukatlarından Fethiye Çetin, sanık Ogün Samast’a “Agos Gazetesi ile çevresindeki keşfe kimlerle birlikte ve ne zaman gittiğini hatırlayıp açıklamadıkça son 2 duruşmada mahkemeye sunduğu yazıların kötü bir edebiyat ve felsefe denemesi olması dışında hiçbir anlam taşımayacağını” belirtmek istediklerini bildirdi. Çetin, bazı banka ve mağazaların güvenlik kamera görüntüleri mahkemeye izlettirmek istediklerini söyledi. Mahkeme heyeti, söz konusu talebin görülmekte olan dosyadan ayrılan “terör örgütüne üyelik” suçlamasına ilişkin davada değerlendirilmesine ve kayıtların bugün izlenmesi yönündeki talebin reddine karar verdi. Müdahil avukat Arzu Becerik de Samast hakkında ceza düzenlenirken, zorunlu indirim sebeplerinin dışında indirim yapılmasından kaçınılmasını istedi. Samast’ın avukatı Levent Yıldırım ise esas hakkındaki savunmasını hazırlamak üzere süre talep etti. Ogün Samast ’ın tutukluluk halinin devamına, avukatına savunmasını hazırlaması için süre verilmesine hükmeden mahkeme heyeti, Samast’ın cezaevinden getirilip götürülürken, duruşmalar sırasında adliye içinde ve dışında gerekli ve yeterli güvenlik önlemleri alınması konusunda yazı yazılmasını da karara bağladı.
20 ila 25 yıl arası yatabilir
Ogün Samast yargılandığı bütün suçlar için üst sınırdan mahkum edilirse, olay tarihinde 18 yaşındandan küçük olduğu için, “terör örgütü üyeliği” için 6 yıl 8 ay, “tasarlayarak adam öldürmek” suçu için 16 yıl ve “Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefet etmek” suçundan da 3 yıl olmak üzere toplam 25 yıl 8 ay ceza almış olacak. Samast’ın cezaevinde kaldığı süre, 18 yaşına kadar olan kısmı Ceza İnfaz Kanunu’nun özel hükümlerine göre olmak üzere, aldığı cezadan düşülecek. Ancak mahkeme verilecek cezayı “iyi hal” ya da başka geçerli sebeplerden dolayı daha alt sınırdan verebilir. Samast’ın 3 ayrı suçtan alt sınırdan cezalandırılması halinde 20 yıl 5 ay hapse mahkum edileceği öngörülüyor.
‘Zekâ ve muhakeme yeteneği yerinde, vicdan olgusu yok’
Savcının değerlendirmesinde, Samast hakkında uzmanlarca düzenlenen sosyal inceleme raporuna da yer verildi ve “raporda Samast’ın babasının kendisine şiddet gösterip dövdüğü, yaşadığı bu olayların, babasına karşı yoğun öfke ve nefret duygusuna yol açtığının gözlendiği”nin belirtildiği kaydedildi. Raporda, Samast’ın Yasin Hayal’i örnek aldığı, onu, dürüst, mert, güçlü, vatansever bulduğu, bu yüzden ona hayran olduğunun belirtildiğine de yer verilerek, rapordaki şu ifadeler aktarıldı:
“Çocuğun, zeka ve muhakeme yeteneği yerinde olmakla beraber, kişilik yapısında, vicdan olgusunun oluşmamış olduğu, evrensel ve insani değerleri içselleştirmemiş olduğu, karşısındaki insana zarar verici eylemlerle ilgili ‘duygulanımlarında küntlük‘ olduğu, kendi iç dünyasında barındırdığı nefret ve şiddet eylemini kendisine seçtiği idealler ve değerlere kanalize ederek, yüceltmekte ve gerçekleştirmiş olduğu eylemlerinde böylece kendisine haklılık payı çıkardığı, hatta cinayeti işlemeden önce abdest alma gereksinimi duymasının yapacağı eyleme kendince ilahi bir boyut kattığını gösterdiği, konuşmalarında, Türklük ve Müslümanlık değerlerini sıklıkla dile getirse de bu değerlere, sadece holiganca bir bağlılık duymakta olduğu, inançlarını ve eylemlerini şiddet üzerine kurduğu, aile içerisinde şiddet görerek, büyümesi bu sebeple babaya karşı yoğun nefret duygularına sahip olması, patlamalı duygusal aksiyonlar ve dürtüsel davranışlar göstermesine temel hazırladığı değerlendirilmiştir.”
Duygulanımda küntlük nedir?
Duygu yoksunluğu-azalması, duygularını tam olarak ifade edememe şeklinde tanımlanan “duygulanımda küntlük”, bir psikiyatrik hastalık olmamakla birlikte, başka durumlarla birlikte görülebiliyor.
Psikiyatrist Doç. Dr. Mustafa Sercan, “Sevindiğini ya da üzüldüğünü dışarıdan anlayamama haline rastladığımız zaman bu durumu ‘duygulanımda küntlük’ olarak ifade ederiz. Duygu dışardan görünmediği gibi kişi de hiçbir duygu hissetmez” diye konuştu. Doç. Dr. Sercan, duygulanımda küntlüğün zihnin şiddetli bozulmalarında ortaya çıktığını belirterek, sıklıkla şizofreni hastalığında görüldüğünü söyledi.