İtalyan Ferrero'nin önünde gergin bekleyiş
Fındık pazarının büyük bir kısmını elinde bulunduran fındık devi Ferrero'nun fındığın fiyatını speküle ettiği ve fiyatı 5 liralara kadar düşüreceğini iddia eden üreticiler fabrikaya yürüdü. Trabzon Arsin Organize Sanayi Bölgesi'nde ki Ferrero'nin fındık f
Fındık pazarının büyük bir kısmını elinde bulunduran fındık devi Ferrero'nun fındığın fiyatını speküle ettiği ve fiyatı 5 liralara kadar düşüreceğini iddia eden üreticiler fabrikaya yürüdü.
Trabzon Arsin Organize Sanayi Bölgesi'nde ki Ferrero'nin fındık fabrikası önünde güvenlik önlemleri artırıldı. Yaklaşık 60 kişilik fındık üreticisi fabrikanın önüne gelerek siyah çelenk bıraktı.
Burada açıklama yapan Türkiye Ziraat Odaları birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Arsin Ziraat Odası Başkanı Hasan Kozoğlu Ziraat Odaları ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin çiftçinin temsilcisi ve Anayasal meslek örgütü olduğunu belirterek, “Tek hedefi çiftçiyi korumaktır. Karadeniz'deki amacı da fındık fiyatlarını düşürmeye yönelik haksız tavır, açıklama ve spekülatif girişimleri açığa çıkarmak, çiftçinin zarar etmesini önlemektir” dedi.
Kozoğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü;
"Karadeniz'de 400 bin ailenin fındık tarımıyla uğraştığı, fındığın ülkeye 2,8 milyar dolar döviz kazandırdığı herkesin malumudur. Bugün, ülkemizde 2,8 milyar dolar döviz kazandıran kaç ürün vardır? Bunu iyi görmek gerekir. Toplam gıda ve tarım ihracatının altıda birini fındığın sağladığını kimse unutmasın.
Herkes şunu iyi bilsin, fındığı üreten çiftçi olmadan fındıktan bahsedilemez. Üretici, fındık üretemezse, olmayan fındığın ticareti de ihracatı da olmaz. Ne esnaf ne tüccar ne de ihracatçı kalır. Fındıkta serbest piyasa şartları yoktur. Alıcısı az, satıcısı yüzbinlerce olan bir yapı, tekelleşmeye gidiş vardır. Ülke için bu kadar önemli bir ürün, sayıları 400 bine ulaşan fındık üreticisi aile, aile üyeleriyle milyonlarca üreticimiz sahipsiz bırakılamaz, kaderleri, birkaç şirketin insafına terk edilemez.
Yabancı şirketlerin amacı bellidir:
Piyasayı ele geçirmek, tekel olmak daha sonra da fiyatı istediği gibi belirlemek. Emanete bırakılan fındığı piyasaya sürdüren, emanete hıyanet eden bu şirketlerin güvenilir olmadığı açıktır. Bunların tekel olmasına izin vermeyecek, tekel olup, fiyatı istedikleri gibi belirlemelerine izin vermeyeceğiz.
Ziraat Odaları olarak her zaman olduğu gibi çiftçimizi korumak için elimizden geleni yapacağız. Çiftçimizin emanete bıraktığı fındığı bile satıp piyasa fiyatını yönlendirmeye, düşürmeye çalışanlar asla başarılı olamayacak. Bu oyuna tüm Karadeniz karşı koyacaktır. Birlikte hareket edilmezse, ne çiftçi ne esnaf ne de tüccar kalır. Olan sadece çiftçiye olmaz, esnaf da tüccar da batar.
Fındıkta oynanan oyun ortadadır. Daha işin başında rekolte oyunlarıyla fiyatları düşürmeye çalışan bu kesimler, karşılarında her zaman çiftçinin temsilcisi Ziraat Odalarını bulacaktır.
Bu oyunu birlik içinde bozacağız. Bu oyunu bozarken devletin de arkamızda olduğunu bilmemiz gerekir. Nitekim, TZOB Yönetim Kurulu olarak ziyaret ettiğimiz Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Faruk Çelik de fındık fiyatlarının düşmesi halinde Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) muhakkak surette, uygun bir fiyatla, 50 bin tonun üzerinde fındık alarak piyasaya gireceği sözünü verdi. Karadeniz'de fındıktan geçimini sağlayan milyonlarca üretici ailesi, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Çelik ve Hükümetimizden bunu beklemektedir.
Bakanımız Sayın Çelik, TMO'nun 50 bin ton fındık alacağı sözünü yerine getirmelidir. Oynanan oyunlarla 10 liralara hatta daha altına düşen fındık, TMO'nun da müdahalesiyle yeniden 15 liralara çıkarılmalıdır. Esnaf, ticaret odaları ve borsalar da Ziraat Odaları'nın yanındadır. Açıklamalar ortadadır. Bu odalar da TMO'nun devreye girmesini istiyorlar.
Üreticide 20 lira olan iç fındığın marketlerde 53 liraya satıldığı bilinmektedir. Fındıkta üreticiden tüketiciye yüzde 160 civarında bir artış var. Bunun kabulü mümkün değil. Üretici yeterince kazanamazken, tüketicinin de makul fiyatlarla fındık tüketemediği ortadadır. Bu çarpıklık giderilmeli, oligopol halini almış piyasa yeniden düzenlenmeli, kazan-kazan anlayışıyla hem üretici hem tüketici kazanmalıdır."