Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak Başkanlık sistemi ile ilgili olarak ortaya atılan 'Türk sistemi'ni eleştirdi. 

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, "Türkiye hem içeride hem dışarıda barışı tesis etmek zorundadır ancak ilk etapta kendi içinde barışı sağlamalıdır. Bunun yolu Meclis'ten geçer. Aziz milletimizin seçerek Meclis'e gönderdiği milletvekilleri birbirleriyle barışık olmak zorundadır." dedi.

Kamalak, Boztepe mevkisindeki çay bahçesinde düzenlediği basın toplantısında, Kilis'e atılan roket sayısının 80'i geçtiğini, can kaybının 22'yi bulduğunu söyledi.

Türkiye'nin acilen barışa, iktisadi kalkınmaya, nitelikli eğitime ve hukuka ihtiyacı olduğunu anlatan Kamalak, "Türkiye hem içeride hem dışarıda barışı tesis etmek zorundadır ancak ilk etapta kendi içinde barışı sağlamalıdır. Bunun yolu Meclis'ten geçer. Aziz milletimizin seçerek Meclis'e gönderdiği milletvekilleri birbirleriyle barışık olmak zorundadır. Bir evde anne baba sürekli kavga halinde ise o evde huzur olmaz, çocuklarda huzur içinde yaşayamazlar. Bir milletin Meclis'i sürekli kavga halinde ise o ülkenin insanları arasında huzur ve barışı sağlamak mümkün değildir." diye konuştu.

Terör olaylarına değinen Kamalak, "Akan kan bizim kanımız, yanan can bizim canımızdır. Hükümet 'nerede yanlış yaptık' diye kendini sorgulamalıdır ama bulunulan nokta bakımından ilk muhtaç olduğumuz şey barışı temin etmektir. Türkiye'nin kaybedecek zamanı yok, hele hele boşa akacak kanı, heba edilecek canı yoktur." ifadelerini kullandı.

Küresel bazı güçlerin terör örgütü PKK'ya destek verdiğini dile getiren Kamalak, "Elbette barış olsun istiyoruz ama barışın yolu Oslo'dan, İmralı'dan, Kandil'den geçmez. Barışın yolu Meclis'ten geçer. Milletvekilleri ülkenin problemlerini çözmeyecekse ne işe yarar? Meclis kavga yeri mi yoksa ülkenin problemlerini çözme yeri mi? AK Parti'nin çözüm için muhatap aldığı kitleler, izlediği yol ve çözüm aradığı yer yanlıştı, çözümün yeri Meclis'tir." değerlendirmesinde bulundu.

Başkanlık sistemi ve yeni anayasa çalışmaları tartışmalarının da gündemde olduğunu anlatan Kamalak, şöyle devam etti:

"Anayasa değişsin tabi ki. Bu alanda belki de ilk makaleyi yazan benim. Anayasa bir darbe ürünü olduğu için değişmelidir, 18 defa, bir çok defa değişmiş yamalı bohçaya dönüşmüştür bundan dolayı değişmelidir. Yüzden fazla maddesi birden fazla değiştiği için maddeler arasında irtibat kopmuştur bundan dolayı değişmelidir. Bütün bunlara rağmen bu değişiklikler estetik ameliyat gibidir, ruhunu muhafaza etmektedir, bundan dolayı değişmelidir. Anayasanın elbette değişmesi lazım ama böyle dokunulmazlığı kaldırmak için falan değil."

Türk tipi başkanlık sisteminin ne olduğunun kamuoyunda bilinmediğini ifade eden Kamalak, "Bizim Türk sistemi dedikleri sistemde başkanı da milletvekillerini de doğrudan halk seçecek, kabul ama ondan sonra yol değişiyor, çatallanıyor. 550 milletvekilinden oluşan Meclis tek kişilik başkanı azledemeyecek ama başkan meclisi feshedebilecek. Olmadı. O sistemlerde başkanın kanun çıkarma yetkisi yok, biz de ise durum değişiyor." şeklinde konuştu.