Kaptan pilotun cenazesi ne oldu?
İran'da 11 kişinin hayatını kaybettiği jetin kaptan pilotu Beril Gebeş'in cenazesine aradan geçen süreye rağmen hâlâ ulaşılamadı.
Yayınlanma:
Kaptan pilotun akıbeti hakkında somut bir bilgi bulunmayınca farklı senaryolar konuşulmaya başlandı.
11 Mart’ta Şarika’dan kalktıktan sonra İran hava sahası üzerine gelindiğinde henüz belirlenemeyen bir sebeple düşen Başaran Holding’e ait uçağın kaptanı Beril Gebeş’ten o günden beri bir iz yok. 11 kişinin hayatını kaybettiği uçak kazasından bir gün sonra, uçakta bulunan iş insanı Hüseyin Başaran’ın kızı Mina Başaran ve 7 arkadaşıyla birlikte ikinci pilot Melike Kuvvet ve kabin memuru Eda Uslu’nun cenazelerine ulaşıldı. Ancak olay yerinden toplanan örneklerin DNA sonuçlarında 11 kişi yerine 10 kişiye ait cenaze bulundu. Ailelerden alınan DNA örnekleri ile karşılaştırmalar sonucunda bulunan cenazeler arasında kaptan pilot Beril Gebeş’in olmadığı anlaşıldı.
Cenazeler Türkiye’den gönderilen Casa tipi uçakla İstanbul’a getirilirken pilot Gebeş’in babası gelen uçakta kızının cenazesinin olup olmadığını sordu ancak indirilen cenazeler arasında kızına ait cenaze yoktu.
CAMDAN MI FIRLADI?
Kaza sonrası olay yerinde ve çevresinde yapılan incelemelerde Beril Gebeş’e ait hiçbir bulgu elde edilemezken ilk olarak akıllara kaptan pilotun havada kırılan camdan fırlamış olma ihtimali geldi. Beril Gebeş’in uçak henüz havadayken kırılan camdan fırlayarak kaza noktasından çok uzakta farklı bir noktada bulunma ihtimali de değerlendirilirken buna benzer bir olay yıllar önce yaşanmıştı.
1990 yılında 87 yolcusu ile İngiltere’den İspanya’ya giden British Airways’e ait 5390 sefer sayılı Bac one Eleven tipi uçağın uçuş sırasında sol kokpit camı kırılmış, kokpitten dışarı fırlayan pilotu uçuş ekibi ayaklarından yakalayarak uzunca süre sıkıca tutmuştu. Pilotun bacakların uçağın kumandalarına baskı yaptığı için uçağı indirmekte bir hayli zorlanan ikinci pilot, hem uçaktaki yolcuların hem de uçuş ekibinin hayatta kalmasını sağlamıştı.
Uçuş sırasında kokpit camından dışarı fırlama olayı tarihte yaşandığı için bu olasılık diğer senaryolara göre biraz daha öncelik taşıyor.
DNA ÖRNEĞİ BULUNAMADI!
İran basınında Gebeş’e ilişkin bir diğer iddia ise cenazenin tamamen yanmış olma ihtimali üzerinde yoğunlaşıyor. Binlerce metre yüksekten hızla yere düşen uçağın burun kısmında oluşan yüksek ısının kaptan pilotun olduğu bölümde yoğunlaşması sonrası pilot Gebeş’in cenazesinin tamamen erimesine yol açtığı konuşulurken DNA için örnek bulunamaması da buna bağlanıyor.
Son olarak Beril Gebeş’in o uçağa hiç binmediği şeklinde inandırıcılıktan uzak görünen bir başka senaryo var. Ancak bu senaryonun gerçekleşme ihtimali imkansıza yakın görünüyor.
Bu arada Beril Gebeş’in akıbetine ilişkin şirketten de herhangi bir bilgi paylaşılmadı. MC Havacılık’ın İran’dan gelecek haberleri beklediği ve şu ana kadar kendilerine herhangi bir bilgi verilmediği öğrenildi. (Airport)
11 Mart’ta Şarika’dan kalktıktan sonra İran hava sahası üzerine gelindiğinde henüz belirlenemeyen bir sebeple düşen Başaran Holding’e ait uçağın kaptanı Beril Gebeş’ten o günden beri bir iz yok. 11 kişinin hayatını kaybettiği uçak kazasından bir gün sonra, uçakta bulunan iş insanı Hüseyin Başaran’ın kızı Mina Başaran ve 7 arkadaşıyla birlikte ikinci pilot Melike Kuvvet ve kabin memuru Eda Uslu’nun cenazelerine ulaşıldı. Ancak olay yerinden toplanan örneklerin DNA sonuçlarında 11 kişi yerine 10 kişiye ait cenaze bulundu. Ailelerden alınan DNA örnekleri ile karşılaştırmalar sonucunda bulunan cenazeler arasında kaptan pilot Beril Gebeş’in olmadığı anlaşıldı.
Cenazeler Türkiye’den gönderilen Casa tipi uçakla İstanbul’a getirilirken pilot Gebeş’in babası gelen uçakta kızının cenazesinin olup olmadığını sordu ancak indirilen cenazeler arasında kızına ait cenaze yoktu.
CAMDAN MI FIRLADI?
Kaza sonrası olay yerinde ve çevresinde yapılan incelemelerde Beril Gebeş’e ait hiçbir bulgu elde edilemezken ilk olarak akıllara kaptan pilotun havada kırılan camdan fırlamış olma ihtimali geldi. Beril Gebeş’in uçak henüz havadayken kırılan camdan fırlayarak kaza noktasından çok uzakta farklı bir noktada bulunma ihtimali de değerlendirilirken buna benzer bir olay yıllar önce yaşanmıştı.
1990 yılında 87 yolcusu ile İngiltere’den İspanya’ya giden British Airways’e ait 5390 sefer sayılı Bac one Eleven tipi uçağın uçuş sırasında sol kokpit camı kırılmış, kokpitten dışarı fırlayan pilotu uçuş ekibi ayaklarından yakalayarak uzunca süre sıkıca tutmuştu. Pilotun bacakların uçağın kumandalarına baskı yaptığı için uçağı indirmekte bir hayli zorlanan ikinci pilot, hem uçaktaki yolcuların hem de uçuş ekibinin hayatta kalmasını sağlamıştı.
Uçuş sırasında kokpit camından dışarı fırlama olayı tarihte yaşandığı için bu olasılık diğer senaryolara göre biraz daha öncelik taşıyor.
DNA ÖRNEĞİ BULUNAMADI!
İran basınında Gebeş’e ilişkin bir diğer iddia ise cenazenin tamamen yanmış olma ihtimali üzerinde yoğunlaşıyor. Binlerce metre yüksekten hızla yere düşen uçağın burun kısmında oluşan yüksek ısının kaptan pilotun olduğu bölümde yoğunlaşması sonrası pilot Gebeş’in cenazesinin tamamen erimesine yol açtığı konuşulurken DNA için örnek bulunamaması da buna bağlanıyor.
Son olarak Beril Gebeş’in o uçağa hiç binmediği şeklinde inandırıcılıktan uzak görünen bir başka senaryo var. Ancak bu senaryonun gerçekleşme ihtimali imkansıza yakın görünüyor.
Bu arada Beril Gebeş’in akıbetine ilişkin şirketten de herhangi bir bilgi paylaşılmadı. MC Havacılık’ın İran’dan gelecek haberleri beklediği ve şu ana kadar kendilerine herhangi bir bilgi verilmediği öğrenildi. (Airport)
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
