KCK operasyonunda 25 tutuklu Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın da aralarında bulunduğu çoğu BDP Siyaset Akademisi üyesi 205 kişinin yargılandığı KCK davasında, Mahkeme Başkanı Ali Alçık, izleyicileri almadığı salondan avukatları da jandarma zoruyla çıkardı.

 

PKK'nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 124'ü tutuklu 205 sanık hakkında açılan davanın 9. duruşması görülmeye başlandı.

 

İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada tutuklu sanıkların tamamı hazır bulundu. 

 

Duruşmaya aralarında Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın da aralarında bulunduğu 20 tutuksuz sanık da katıldı. Duruşmayı BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de izleyici olarak katıldı.

 

Kimlik tespitinin ardından mahkeme avukatların taleplerini aldı. Mahkeme Başkanı Ali Alçık, duruşmanın 9 Ekim'e kadar iddianamenin okunmasıyla devam edeceğini, avukatlardan tahliye taleplerini yazılı yapmasını, alınan taleplerin ise 9 Ekim öğleden sonra karara bağlanacağını belirtti.

 

Bazı avukatlar ceza yargılamasında sözlülük ilkesi esas alındığı için sözlü olarak taleplerinin alınması talebinde bulundular. Bazı avukatlar da iddianamenin tamamının değil özetinin okunmasını istedi. Avukat Sinan Zincir, duruşma salonuna Kürtçe sertifikalı tercüman getirdiklerini ve tercümana bir yer gösterilerek duruşma salonunda bulunmasını talep etti.

 

Mahkeme önceki celsede iddianamenin 133 sayfalık özetinin okumak istemiş ancak sanık avukatlarının itirazı üzerine 2 bin 400 sayfalık iddianamenin tamamının okunmasına karar vermişti.

 

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, mahkeme heyetinin kararı üzerine seyirciler duruşma salonuna alınmadı. Duruşma salonunun kapısına, "Duruşma izleyicisiz olarak yapılacak" yazılı bir kağıt asıldı.

 

Sanığı da itiraz eden avukatı da salondan attırdı Seyircisiz yapılan duruşmada konuşan Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Alçık, sanıklardan Arslan İşçioğlu'nun, "duruşmada terör örgütü propagandası yaptığı, mahkemeyi tehdit ettiğini" söyleyerek, mikrofonunu kapattırdı. Avukat Ercan Kanar da bu duruma "Savunma hakkını kısıtlayamazsınız" diyerek tepki gösterdi.

 

Tutuklu sanık Arslan İşçioğlu'nun 9 Ekim'e kadar duruşmadan men edilmesine ve avukatlardan Ercan Kanar'ın da bugünkü duruşmadan çıkarılmasına karar veren Başkan Alçık, ayrıca duruşmada suç işleyenlerin tespit edilmesi ve haklarında gerekli işlemin yapılması için duruşma kayıtlarının Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine de hükmetti.

 

Başkan Ali Alçık'ın, Ercan Kanar'a, "salondan çıkmaması durumunda zor kullanılacağı" uyarısında bulunması üzerine, diğer avukatlar da bu uyarıya ayağa kalkarak tepki gösterdi.

 

Başkan Alçık, duruşmaya yeniden ara verdi. Duruşmaya ara verilmesi sırasında salonda kalan avukatların yanına giden jandarma yetkilileri, avukat Ercan Kanar'a "zorla çıkarılacağı uyarısında bulunması" üzerine diğer avukatlar da "Bizi de çıkarın" ifadesini kullandı. Avukatlar jandarma zoruyla salondan çıkarıldı Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Alçık'ın talimatı doğrultusunda hareket eden jandarma görevlileri, duruşma salonundan önce sanıkları, daha sonra da gazetecileri çıkardı.

 

Salonun boşalmasıyla birlikte jandarma görevlileri avukatları da dışarı çıkardı.

 

Mahkeme binası önünde basın açıklaması yapan avukatlar, jandarma ekipleri tarafından darp edildiklerini öne sürdü. Aranın ardından başlayan duruşmaya, sanık avukatları girmedi. Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Alçık, iddianamenin okunmasına devam edileceğini belirtti. Bu sırada bazı sanıklar söz almak istedi.

 

Başkan Alçık'ın, "Davayı oyalıyorsunuz, geciktirmeye çalışıyorsunuz" diyerek söz hakkı vermemesi üzerine tutuklu ve tutuksuz sanıklar topluca ayağa kalkıp, heyete sırtlarını döndü. İddianamenin, bu şekilde TRT spikerlerince okunmasına devam edildi.

 

Bir süre sonra sırtını dönen bazı sanıklar, yeniden söz almak istedi. Başkan Alçık, sanıklara, "Sözlü talep almayacağını" yineledi. Sanıklar da bu uyarıya karşılık, alkışlı protestoda bulundu.

 

Duruşmaya bu şekilde devam edilemeyeceğini belirten Alçık'ın, "Alkışlayanlar dışarı çıkarılsın. Oturanlar, iddianameyi dinlemeye devam edebilir" sözleri üzerine, sanıklar da salonu terk etti.

 

Sanık avukatları, sanıkların ve izleyicilerin olmadığı duruşma salonunda, TRT spikerleri iddianameyi okuyor.

 

Balyoz Savcısı KCK duruşmasında Duruşmada, daha önce İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan Balyoz Davası'nda da savcılık yapan Hüseyin Kaplan hazır bulundu. Duruşma savcısı Ramazan Saban'ın ise mazeretli olduğu öğrenildi. Taleplere ilişkin görüşü sorulan Savcı Kaplan, tercüman talebinin reddine diğer talepleri ise mahkemenin takdirine bıraktığını belirtti.

 

Davanın 13 Temmuz'daki 8. duruşmada 3. Yargı Paketi kapsamında Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın da aralarında bulunduğu 16 tutuklu sanık tahliye edilmişti. Yayıncı Ragıp Zarakolu'nun daha önce tahliye edildiği davada halen 124 kişi tutuklu yargılanıyor.

 

Öte yandan, davanın görüldüğü Silivri Cezaevi önünde ise jandarma yoğun güvenlik önlemi aldı. Duruşma salonuna giden yolda önlem alan jandarma görevlileri, araçları köpekler eşliğinde didik didik aradı.

 

Duruşma salonu çevresi güvenlik bariyeriyle çevrilirken robocop diye tabir edilen jandarmalar da bekledi. Salona girişte de güvenlik koridoru oluşturuldu. Duruşma salonu önünde toplanan ellerinde BDP yazılı pankartlar taşıyan grup, duruşma salonuna girmek istedi. Ancak içeride yer olmadığı için jandarma geçişlerine izin vermedi.

 

Jandarmayla BDP'li grup arasında arbede yaşandı. Bir jandarmanın kaskının havada uçtuğu görüldü. Arbede bir süre daha devam etti. Gruba daha sonra duruşma salonunun bahçesinde beklemelerine isin verildi.