Darbe mağdurları, hayatını kaybeden 12 Eylül Askeri darbesinin mimarı Kenan Evren için yapılacak devlet töreninin engellenmesi için Başbakanlığa başvurdu. Başvuruda, devlet törenin darbe mağdurunun yaralarını yeniden kanatacağı belirtilerek, “Törene engel olunmamasını ağır hizmet kusuru” sayacakları belirtildi.

 

12 Eylül döneminde cezaevinde yaşamını yitirenlerden Abdullah Gülbudak’ın kızı Senem Gülbudak, darbe döneminde uzun süre cezaevinde kalan ve ağır işkenceler gören Sait Özdemir ve Hayri Erdoğan adına Avukat Arif Ali Cangı, Başbakanlığa başvurarak, Evren için yapılacak törene engel olunması talep edildi. Evren için yapılacak törenin darbe mağdurlarının yaralarını kanatacağı altı çizilen başvuruda şu değerlendirmeler yapıldı:

“Her üç müvekkilimiz on yıllardır adalet arayışı içindedir, Anayasa’nın geçici 15. maddesinin kaldırılması üzerine yasal haklarını kullanmışlar açılan darbe davasına müdahil olmuşlar, davanın mahkumiyetle sonuçlanmasına katkıda bulunmuşlardır. Şimdi; 12 Eylül’ün insanlığa karşı işlediği suçlar ile Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği mahkumiyet kararı yok sayılarak Ahmet Kenan Evren’in cenazesi için devlet töreni yapılmak isteniyor. Mahkumiyet kararının, temyiz incelemesi henüz sonuçlanmadığı için kesinleşmemiş olması o suçların işlenmediği anlamına gelmez.

Yönetmelik ve Talimatnameye sığınılarak kamu vicdanında çoktan mahkum olmuş kişinin cenazesi resmi törenle kaldırılmaz. Vicdana ve hukuka sığmayan ‘ulusal cenaze töreni’ ya da ‘askeri cenaze töreni’ yapılacak olması, müvekkillerimize çok derin acı vermektedir. 12 Eylül darbesine meşruiyet görüntüsü verecek olan törenle,  müvekkillerimizin ve yüzbinlerce 12 Eylül mağdurunun acıları katlanacaktır.

Müvekkillerimizin ve yüzbinlerce 12 Eylül darbesi mağdurunun  yaralarını yeniden kanatmamak için; 12 Eylül Darbesi lideri Ahmet Kenan Evren’in cenazesinin “ulusal cenaze töreni” ya da “askeri cenaze töreni” şeklinde devlet töreniyle kaldırılmasına engel olunmasını talep ediyoruz. Törene engel olunmamasını ağır hizmet kusuru sayacağımızı, müvekkillerimizin uğrayacağı zararın giderimi için yasal yollara başvurmak zorunda kalacağımızı bilgilerinize sunuyoruz.”