Bayraktar, konutlarda emlak değerini daha gerçekçi belirlemek için bu düzenlemeyi yaptıklarını ifade etti. Bayraktar, elde edilecek KDV gelirini kentsel dönüşümde kullanmak istediklerini de belirterek, Maliye Bakanı Şimşek'e de mesaj verdi.

 

Bakan Bayraktar, gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Bayraktar, kamuoyunda büyük yankı uyandıran, konuttaki KDV artışına ilişkin gelen tepkileri yorumlarken, "Uygulamaya bakacağız, durumunu izleyip, kamuoyundaki, sektördeki pozisyonuna göre yıl içinde ya da önümüzdeki sene bir daha gözden geçirebiliriz" dedi.

 

Bayraktar, kentsel dönüşümle yapılacak yeni konutların KDV artışından muaf tutulacağını vurgularken, "6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüşümü kanunu kapsamındaki işlemler bu tür vergi, harç ve ücretlerden muaf" dedi.

 

 

Bayraktar, hasılat paylaşımı yöntemiyle yapılan TOKİ konutlarının vergi artışından etkileneceğini, ancak TOKİ'nin afet dönüşümü kapsamındaki projelerinin vergiye tabi olmayacağını vurguladı. KDV artışını savunan Bayraktar, "Lüks konutlarda KDV'nin yüzde 18 olması normal.

 

Ama lüksklüğün ölçüsünü nasıl tespit edeceğiz. En doğru bu şekilde yapılabilirdi. Başka türlü hesaplamalarda sıkıntı çıkabilirdi. Emlak değerini daha gerçekçi belirlemek için lazımdı. Adamlar 149 metrekareye çok takılıyordu, artık takılmayacaklar" dedi. Bayraktar, artışların konut fiyatları ve üreticiye olan etkisine de zaman içinde bakacaklarını söyledi.

 

 

Bayraktar, kentsel dönüşüm için yoğun bir finansman arayışında olduklarını da belirtirken, "Hem de ne biçim finasman arıyoruz. Maliye Bakanı'mız iyi bir adam, işini biliyor, görevini yapıyor. Bize para vermediği için ona kızıyoruz ama kaliteli birisi" dedi. Bayraktar, konutta KDV artışından sağlanacak geliri kentsel dönüşüm için talep edeceklerini de belirtirken, "İsteriz, biz her taraftan para isteriz. İsteyenin yüzü bir kara, vermeyen zenci" diyerek espri yaptı.

 

 

İstanbul Boğazı'na yönelik imar değişikliği beklentisini de yorumlayan Bayraktar, şunları söyledi: "İstanbul Boğazı'nda imar, 1985'te çıkan yasayla durduruldu. Aslında Boğaziçi'nin bir imar planı var. Yanlış doğru ama bir plan var. O günün şartlarında öyle yapılması lazım mıydı, belki de doğrusu yapıldı. Ama öyle bir durum var ki şimdi vatandaş diyor ki: 'Zengin gibi gözüküyorum, benim sadece boğazda üç dönüm yerim var, satamıyorum, tasarruf edemiyorum. Ya gel bunu kamulaştır veya da bana imar ver' diyor.

 

Biz de diyoruz ki Boğaz'ın imara açılması yanlış olur. İkisinin ortasını mutlaka bulmak lazım. Ordaki fiili durumu da incelemek lazım. Yapılması gereken bir şey varsa tartışılması lazım. Vatandaş tarafından sızlanma var, yandık bittik ettik diyor. Vatandaşın talepleri var. Bu taleplere kulağımızı tıkayamayız. Boğazı böyle bırakmak da yanlış. Bir koruma kollama dengesi olmalı."

 

 

Bayraktar, mimar ve mühendis odalarının yapısında yapılacak değişikliğe yönelik tepkilere de yanıt verdi. Bayraktar, "Bizim derdimiz odalar kendi görevini yapsın. Mesleğe yönelsinler. Kendi meslektaşlarının bilgisini artırsın, gelirini artırsın. Odalar ellerinden alınacakmış, böyle şey yok. Kardeşim siyaset yapmayın. Biz siyasetçiyiz ama biz bile iş yaparken siyasetin dışına çıkıyoruz.

 

Hizmet yaparken siyasetin dışına çıkıyoruz. Odalar da siyaset yapmasın iş yapsın" dedi. Bayraktar, odaları da artık kentsel dönüşüm sürecine dahil edeceklerini ve onlarla beraber hareket edeceklerini söyledi.