Komutanların eşleri isyan etti
Balyoz, Ergenekon ve 28 Şubat davaları kapsamında tutuklu bulunan 37 general ve amiralin emekliye sevk edilmesi, ailelerini isyan ettirdi. TSK’nın tutuklu bulunan silah arkadaşlarını gözden çıkardığını ve tasfiye ettiğini belirten komutan eşleri, “Silah
Balyoz, Ergenekon ve 28 Şubat davaları kapsamında tutuklu bulunan 37 general ve amiralin emekliye sevk edilmesi, ailelerini isyan ettirdi. TSK’nın tutuklu bulunan silah arkadaşlarını gözden çıkardığını ve tasfiye ettiğini belirten komutan eşleri, “Silah arkadaşları sırtından vurdu” yorumunu yaptı.
Balyoz, Ergenekon ve 28 Şubat soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan ve bu yıl terfi listesinde bulunan 37 general ve amiral emekliye sevk edilirken, 28 isim kızak görevlere verildi. YAŞ’ta alınan bu karar ise ailelerin tepkisine neden oldu. TSK’nın tutuklu bulunan silah arkadaşlarını gözden çıkardığını ve tasfiye ettiğini belirten komutan eşleri, zehir zemberek açıklamalarda bulundu.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkan Yardımcısı
Tümamiral Cem Gürdeniz’in eşi Rengin Gürdeniz:
‘Silah arkadaşları sırtlarından vurdu’
“Aslında yaşadıklarımızın ardından mantığım böyle bir kararı bekliyordu. Ama kalbim hâlâ ‘Olmaz, emekli etmezler’ diyordu. Biz bu 2 buçuk senede çok büyük mağduriyetler yaşadık. Öyle ki artık kalbimiz nasır tuttu. Bizi çok yalnız bıraktılar. Çok üzüldük, çok yıprandık ama dışarı karşı her zaman güçlü bir duruş sergiledik. Bu karar da bize yeni bir mağduriyet oldu. Bu mağduriyete de Türk Silahlı Kuvvetleri sebep oldu. Ben artık eşimi yanımda görmek istiyorum. Ancak böyle mağduriyetim azalabilir. Bu insanlar çok büyük komplolara kurban gitmiştir. Onlar asker olarak yetişti ve her türlü zorluğa alışıklar. Tabii ki kızgınlar. Silah arkadaşları tarafından mağdur edilmek, resmen arkadan vurulmak gibi oldu. Silah arkadaşları onları sırtından vurdu. Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın ‘kangrenli kol’ sözüne kalbimiz asla inanmak istememişti. Ama doğru çıktı. Masumiyet karinesi TSK tarafından çiğnenmiştir. Bunu artık tüm halk biliyor. Artık hayatlarında yeni bir sayfa açılacak tüm sanıklar için söylüyorum. Umut ediyoruz ki bu ak bir sayfa olur. Genelkurmay kendi internet sitesinde emekli olan askerler için şu ifadeyi kullanmış, ‘Hayatlarının yeni dönemlerinde aileleriyle birlikte esenlikler diliyoruz.’ Eğer samimilerse ben de katılıyorum ve artık eşimi yanımda görmek istiyorum”
Deniz Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Koramiral Kadir Sağdıç’ın eşi Selver Sağdıç:
‘Mesele bu şekilde emekli olmaları’
“Biz asker aileleri olarak ülkemizi çok seviyoruz. Bu yaşadığımız sıkıntılar ileride aydınlık getirecekse, çocuklarım ve torunum için adam gibi bir hukuk sistemine sebep olacaksa katlanırım. Ama bu hukuk sistemi varken çocuklarım ve torunlarım için üzülüyorum. Biz her yıl YAŞ sürecinde emeklilik durumunu düşünürüz. Gün geldiğinde, emekli olma sırası geldiğinde yeni arkadaşlara seve seve bırakıyoruz. Mesele emekli olmak değil, bu şekilde emekli olmasına hüzünleniyoruz. Eşim yanımda olsa daha rahat olacağım tabii ama olamıyorum. Eğer bu emeklilik kararı eşimin özgürlüğüne vesile olacaksa, hukuksuz da olsa eşimin yanımda olmasını isterim.”
Silahlı Kuvvetler Akademisi Komutanı Tümgeneral Ahmet Yavuz’un eşi Lütfiye Yavuz:
‘Akla tasfiye geliyor’
“Birkaç kişinin emekli edilmesi söz konusuydu. Zaten zamanı gelmişti. Ancak bu kadar geniş bir grubun, 40 kişinin terfi beklerken emekli edilmesi bizde tasfiye düşüncesini uyandırıyor. Bizim için hiçbir şey değişmedi. Eşlerimiz Hasdal Askeri Cezaevi’nden Silivri Cezaevi’ne gidecek. Biz yine çok güçlüyüz. Tasfiyeyi bir kenara bırakın, bizim için öncelikli olan mahkeme hukukunun işlemesini bekliyoruz”
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Başkan Yardımcısı
Tuğamiral Cem Aziz Çakmak’ın eşi Sevgi Çakmak:
‘TSK bizden kurtuldu biz de TSK’dan...’
“Bu kararları bir kıyım olarak değerlendiriyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri zaten bunları istemiyordu. Onlar bizden kurtuldu, biz de onlardan kurtulduk. Eşimle de konuştum. Onlar da bekliyordu böyle bir durumu. Ama ben 1 yıl daha uzatırlar diye düşünmüştüm. Eşim bana hep kendini hazırla diyordu. Hiçbir suçları yokken bütün komutanların imza atması bizi üzdü.”