Korkutan koronavirüs açıklaması
Koronavirüsün insan ömrünü ne kadar kısalttığı netleşti.
İskoçya'da yapılan bir araştırmada koronavirüse yakalanan hastaların bütün varolan kronik hastalıkları da göz önüne alındığında potansiyel yaşamlarından ortalama 10 ila 13 yılın üzerinde süre kaybettikleri hesaplandı.
Glasgow Üniversitesi'nde görevli ve İskoçya Kamu Sağlığı Enstitüsü Onursal Danışmanı Dr. David McAllister'ın ekibiyle birlikte yeni veriler üzerinden yürüttüğü çalışmanın sonuçlarına göre, koronavirüs nedeniyle ölen kişilerin bütün varolan kronik hastalıkları da gözönüne alındığında potansiyel yaşamlarından ortalama 10 ila 13 yılın üzerinde süre kaybettikleri hesaplandı.
KALP RAHATSIZLIKLARINA BENZER BİR SÜRE KAYBI
Bu sürenin koroner kalp hastalığı gibi sorunlarla benzer bir süre kaybı olduğunu belirten McAllister insanların ve hükümetlerin Covid-19'un etkilerini hafife almamaları gerektiğini söyledi.
İKİ TÜR HESAPLAMA YAPILDI
Araştırmada varolan kronik hastalıkların sayısı ve tipine göre ayarlamalar yapılmadan önce ve yapıldıktan sonra olacak şekilde iki türlü hesaplama yapıldı.
İTALYA'DAKİ VERİLER DEĞERLENDİRİLDİ
İtalya'da Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin yaşları ve sağlık durumları dünyada Covid-19'a yakalanmamış ancak benzer sağlık durumunda olup hayatını kaybeden insanların verileri ile karşılaştırıldı
Bu karşılaştırma için Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Güvenli Anonim Bilgi Ağı (SAIL) verileri ve İngiltere Sağlık Veri Tabanı'nda yer alan bilgiler kullanıldı. Oluşturulan raporda hayatını kaybetmiş olan kişiler Covid-19'a yakalanmamış olsalar varolan sağlık durumları ile ortalama kaç yıllık bir hayat beklentileri oluğu hesaplandı.
KRONİK HASTALIKLAR FAZLA FARK YARATMIYOR
Buna göre insanlarda hali hazırda kronik hastalıklar olmasa dahi koronavirüsün ciddi ölçüde yaşam beklentisi süresini kısalttığı görüldü. Yani kronik hastalıklar 'kaybedilen yıllar'ı (Years of Life Lost-YLL) pek azaltmıyor. Bu hastalıklara sahip olmayan kişiler de olanlar kadar YLL'ye maruz kalıyor.
Covid-19 sonucu YLL'nin cinsiyete göre erkeklerde 13, kadınlarda 11 olduğu görüldü.
McAllister'ın çalışması henüz bağımsız değerlendirme sürecinden (peer review) geçmedi.