Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ukrayna ve çevresindeki krizin Ukrayna'nın bağımsızlığına, siyasi ve toprak bütünlüğüne saygı duyan bir uzlaşı ile çözülmesi gerektiğini söyledi.

 

Çavuşoğlu, İsviçre'nin ev sahipliğinde Basel kentinde düzenlenen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) 21. Bakanlar Konseyi toplantısına katıldı.

 

Toplantıda konuşan Çavuşoğlu, Ukrayna'daki krizin Avrupa'nın güvenliğini ve temel ilkelerini tehdit ettiğini ifade ederek, bu durumun AGİT'in önemini artırdığını belirtti.

 

AGİT'in güvenlik, istikrar ve hukuk kuralları bağlamında geniş bir coğrafyada önemini kanıtladığına dikkati çeken Çavuşoğlu, AGİT'in işlevlerini amaçları doğrultusunda yerine getirdiğini söyledi.

 

Çavuşoğlu, "Ukrayna ve çevresindeki krizin Ukrayna'nın bağımsızlığına, siyasi ve toprak bütünlüğüne saygı duyan siyasi bir uzlaşı ile çözülmesi gerek ve biz Kırım'daki de facto durumu tanımıyoruz" diye konuştu.

 

Ortak bir siyasi irade ile daha güvenli bir örgüt inşa edilerek olası krizlerin engellenebileceğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Aramızdaki güven sorununun üstesinden gelmemiz gerekiyor" dedi.

 

Yerel, ulusal ve bölgesel çatışmaların etkilerinin ele alınması gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Bu çıkmazdan kurtulmanın bir yolu, yeni bir kültür, yeni bir metodoloji ve yeni bir operasyon yönteminin geliştirilmesinden geçer ki bunlar, bu olağanüstü platformun en iyi şekilde kullanılmasına olanak sağlar. Helsinki+40 süreci zaten bize bu zorluğu aşmak için bir yol sunuyor. Bu yolu yeniden canlandırabilirsek, bizim aşırılık, terörizm, hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık gibi diğer tehditlere karşı mücadele etmemiz de mümkün olacak."

 

Önceki nesillerin Avrupa'da savaş ortamlarında yaşadığını ve 1. Dünya Savaşı'nın 100 yıl önce başladığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Biz, diğer taraftan, Vancouver'dan Vladivostok'a güvenli ve müreffeh bir bölge oluşturmak ve bu yönde bir vizyon geliştirmek için tüm imkanlara sahibiz" şeklinde konuştu.

 

Çavuşoğlu, "Biz vizyonumuzu, sadece gelecek nesiller bunu hakkettiği için değil, onlara borçlu olduğumuz için gerçeğe dönüştürmemiz lazım" ifadelerini kullandı.