KTÜ'lü Profesörden Cerattepe'ye destek

Artvin'in Cerattepe bölgesinde yapılması tartışmalarının sürdüğü maden için Prof. Dr. Şağdan Başkaya değerlendirmede bulundu. Artvin'in Cerattepe mevkiinde yapılması planlanan maden çıkarma çalışmalarına karşı yetersiz ve yanlış bilgilendirmeler ile Türki

KTÜ'lü Profesörden Cerattepe'ye destek

Artvin'in Cerattepe bölgesinde yapılması tartışmalarının sürdüğü maden için Prof. Dr. Şağdan Başkaya değerlendirmede bulundu.

Artvin'in Cerattepe mevkiinde yapılması planlanan maden çıkarma çalışmalarına karşı yetersiz ve yanlış bilgilendirmeler ile Türkiye'de ve bölgede maden karşıtı bir kamuoyu oluşturulmaya çalışıldığı belirtildi. 
 
Artvin Cerattepe’de maden çıkartılmasına karşı çıkmanın doğru olmadığını belirten KTÜ Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şağdan Başkaya, yetersiz ve yanlış bilgilerle kamuoyunun bilgilendirilmeye çalışıldığını söyledi. Başkaya, “Artvin Cerattepe’de maden çıkartılmasına karşı çıkmak doğru değildir. Artvin yöresinin yaban hayatı bakımından da önemli olduğunu tekrar tekrar belirtmeye gerek yoktur. Ancak, il geneli ve korunan alanlarını ilgilendiren bilgilerle ilin tamamını üretime kapatmak doğru değildir. Bu bakış açısıyla, Mersin, Sinop veya Kırklareli’ne Nükleer Santral yapılmasın, Tunceli, Antalya veya Trabzon’a HES yapılmasın, İzmir, Çanakkale veya Hatay’a RES yapılmasın, hiçbir ilimizden maden çıkartılmasın. Hatta üniversitelerimizdeki madencilikle ilgili bütün bölümler de kapatılsın” dedi.
 
"RAPORU HAZIRLAYANLAR ARASINDA YABAN HAYATI UZMANI YOK"
 
"Son olarak Orman Mühendisleri Odası tarafından yayınlanan ve altı kişilik uzman raporunda da belirtilen bütün bilgiler ülkemizin her bir karışı için kaleme alınabilecek bilgiler içermektedir” diyen Başkaya, “Raporda, Artvin ilinin geneli ve korunan alanları için yazılması gereken birçok bilgi ile Cerattepe’den maden çıkartılmasına karşı çıkılmaktadır. Raporu hazırlayanlar arasında Yaban Hayatı (Fauna) uzmanı bulunmadığı halde, bu konuya da bir alt başlık açılmış, oldukça yetersiz ve yanlış bilgilerle kamuoyu bilgilendirilmeye çalışılmıştır. Yaban Hayatı bu kadar önemsiz midir ki rapora bu konuda bir uzman dahil edilmemiştir. Artvin ilinde birçok korunan alan bulunmaktadır. Kaçkar Dağları Milli Parkı, Hatila (Atilla) Vadisi Milli Parkı, Karagöl-Sahara Milli Parkı, Camili Efeler Tabiatı Koruma Alanı, Camili Gorgit (Çamdalı) Tabiatı Koruma Alanı, Çamburnu Tabiatı Koruma Alanı, Borçka Karagöl Tabiat Parkı, Çoruh Vadisi Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ve Papart Vadisi Doğal SİT Alanı bunlardan en önemlileridir” ifadelerini kullandı.
 
“CERATTTEPE ÖZEL KORUMA ALANLARI İÇİNDE DEĞİLDİR”
 
Bugün maalesef kamuoyunda, korunan alanlardan maden çıkartmak dahil olmak üzere, bu sahalardan herhangi bir şekilde yararlanılamayacağını düşünenlerin sayısının çok fazla olduğunu vurgulayan Başkaya "Oysa, Artvin’de ve ülkemizin diğer köşelerinde Milli Parklar Kanunu ve diğer yasal düzenlemelerde sadece Tabiatı Koruma Alanlarından yararlanmak yasaklanmıştır. Tabiatı Koruma Alanları haricindeki diğer bütün sahalarda, özel tedbirler alınarak ve planlamalarla birçok faaliyete izin verilmiştir. Artvin, Türkiye’de diğer illerin gıpta edeceği bir oranda, en fazla korunan alana sahip nadir illerimizden birisidir. Kamuoyunun gündeminde olan Cerattepe ise korunan alanlardan herhangi birisi içerisinde değildir. Atilla Vadisi Milli Parkı'nın güneyindeki komşu alanda bulunmasını bile sahanın işletilemeyeceğine delil sunanların, dünyanın gelişmiş geçinen ülkelerindeki duruma bir dönüp bakmaları gerekir. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkelerde milli park dahil, habitat ve kuş koruma alanları dahil birçok korunan alanda madencilik, nükleer santral gibi enerji yatırımlarının birçoğunun yapılmış ve yapılmakta olduğunu görmekteyiz. Her konuda gelişmiş ülkeleri örnek gösterenlerin bu konularda da dünyada nerelerde ve ne şekilde madencilik yapıldığına dönüp bakmaları gerekmektedir. Elbette ülkemizde de ezici bir çoğunluk doğanın tahrip edilmesini istemez. İşletme öncesinde, işletme sırasında ve işletme sonrasında alınması gereken tedbirlerin ve yapılması gerekenlerin bilimsel kurallar çerçevesinde kamuoyu ile paylaşılması ve gerekenlerin yerine getirilmesi herkesin beklentisidir. Ancak, her şeyden önce, akademik çevreler, sivil toplum örgütleri, kamu kurumları ve firmalarımızın kamuoyunu doğru bilgilendirmesi ve bu konuların doğru ortamlarda tartışılmasını sağlamaları gerekmektedir."

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler