Adana'da lösemi (kan kanseri) hastası 17 yaşındaki S.S. hakkında, kuzeninin Yeşil Kart'ını kullandığı gerekçesiyle dolandırıcılık suçundan yedi yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. S.S., çaresiz kaldığını belirtip, "Ölse miydim?" dedi.

Havuzlubahçe Mahallesi'nde oturan S.S.'nin babası Mehmet S. 1.5 yıl önce hayatını kaybetti. Konfeksiyon atölyesinde çalışarak eve katkıda bulunan S., bir yıl önce halsizliklik hissettiği ve yüzü sarardığı için hastaneye gittiğinde lösemi olduğu öğrendi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Pediatrik Hematoloji Bölümü'nde tedavi gören S.'nin Yeşil Kart'ının vizesi geçen yıl mart ayında doldu.

HASTALIĞI İLERLEDİ

S.S.'nin yakınları Yeşil Kart'ın vizesini yeniletmek için Seyhan Kaymakamlığı Yeşil Kart Bürosu'na başvurdu. Bu sırada hastalığının ilerlemesi üzerine ne yapacağını şaşıran S.S., tedavisini sürdürmek için yaşıtı olan halasının oğlu İ.C.'nin Yeşil Kart'ını kullandı. S.'nin bir başkasının Yeşil Kart'ıyla yaklaşık üç ay tedavi gördüğünü fark eden hastane yönetimi Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

ÖLSE MİYDİM?

Cumhuriyet Savcısı, lösemi hastası S.S. ile Yeşil Kart'ını kullandığı kuzeni İ.C. hakkında 'Nitelikli dolandırıcılık' suçundan 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açtı. Önümüzdeki günlerde iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanacak olan S.S., kuzeninin Yeşil Kart'ını, rahatsızlandığı için kullandığını doğruladı. Tedavisinin üçer aylık dönemlerle devam ettiğini bildiren S.S., "Ben lösemiliyim. Yeşil Kart'la tedavimi devam ettiriyorum. Kartımın vizesi bitmişti. Yeniletmek için başvurmuştum. Bu sırada hastalığım arttı. Maddi durumum da iyi olmayınca halamın oğlu İ.C.'nin Yeşil Kartı ile tedavi oldum. Doktorlara kartı zorunlu olarak kullandığımı anlattım. Daha sonra benim Yeşil Kart vizem yenilendi. Kendi kartımla tedavim devam ediyor. Zorda kaldığım için böyle bir işe kalkıştım. Eğer, böyle yapmasaydım belki de ölebilirdim. Ölse miydim? O sıra çok rahatsızdım" dedi.

TEDAVİ OLMALIYDI

Kuzenine Yeşil Kart'ını verdiği için hakkında dava açılan İ.C. de, "S.S.'nin babası ölmüştü. Annesi de hasta. Fakir bir aile. Kan kanseri olduğunu biliyordum. Rahatsızlığı arttığı için karnemi verdim. Kartımı vermeseydim, tedavi olamayacak, belki de ölecekti" diyerek kendini savundu.