Kurban ihalesi yolsuzluğu iddiası
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki davada savunmasını yapan Türk Hava Kurumu (THK) Başkanı Osman Yıldırım, 17 Ekim 2009'da göreve geldiğini, 29 Kasım 2009'da da Kurban Bayramı'nın başladığını anlattı. Göreve gelişiyle bayram arasındaki kısa süre nedeniyl
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki davada savunmasını yapan Türk Hava Kurumu (THK) Başkanı Osman Yıldırım, 17 Ekim 2009'da göreve geldiğini, 29 Kasım 2009'da da Kurban Bayramı'nın başladığını anlattı.
Göreve gelişiyle bayram arasındaki kısa süre nedeniyle davet usulüyle ihale yaptıklarını ve sanıklardan Süleyman Yavuz ile anlaşma sağladıklarını ifade eden Yıldırım, Yavuz'un firmasının ihale uyarınca Mehmetçik Vakfı'nın THK'ye bağışladığı derileri topladığını kaydetti.
Bayram sonrasında polisin gelerek, kurban derileriyle ilgili bilgi istediğini, polise gerekli bilgileri verdiklerini belirten Yıldırım, daha sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının her bir kesim yerine ilişkin daha detaylı bilgi talep ettiğini, kendilerinde olmayan bu detayları sağladıktan sonra Başsavcılığa, gerekli bilgileri olduğu gibi ilettiklerini anlattı.
Et kombinası sahibi sanık Ali Aygüler de Kurban Bayramı sırasında kombinayı sanık Mahmut Ay'a 200 bin TL ve KDV karşılığında kiraladığını bildirdi. Bayramın ilk günü 10.30'a kadar şahısların kurbanlarını kestiklerini, bu saatten sonra da kombinanın kullanımını Ay'a bıraktığını ifade eden Aygüler, ''kesilmemiş hayvanların kesilmiş gibi gösterildiğine şahit olmadığını'' söyledi.
Mehmetçik Vakfında sözleşmeli personel olarak görev yapan sanık Eren Aytaç da bayramda bir et kombinasında görevli olduğunu, kesilen etlerin kantar kaydını tuttuğunu, kayda göre büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar ile kesilen toplam hayvan sayısının belli olduğunu ifade etti.
Sanıklardan Aydın Biçer, Mahmut Ay'ın sahibi olduğu firmada şoförlük yaptığını belirterek, 2009 yılındaki Kurban Bayramı sırasında firmanın, Isparta Gölköy'de Mehmetçik Vakfı için yaptığı kesimlerin başında durduğunu söyledi.
Kesimlerle ilgili olarak 4 bin 109 TL'lik resmi noter ödemesi yaptığını ifade eden Biçer, ''Herhangi bir örgütün üyesi olmadığını, edimin ifasına fesat karıştırmadığını ve sahtecilik suçlarına iştirak etmediğini'' ileri sürdü.
Sanıklardan Ahmet ve Mahmut Ay'ın yeğeni olduğunu belirten Halit Ay ise Ahmet Ay'ın et kombinasında personelden sorumlu olarak çalıştığını kaydetti.
Çalıştığı kombinada, Mahmut Ay'ın kesim işlerinin yapıldığını belirten Halit Ay, yapmakla görevli olduğu iş dışında herhangi bir konuda işle ilgilenmediğini savundu.
Sanık Abdulkadir Er de Mahmut Ay'ın sahibi olduğu firma adına Kurban Bayramı sırasında, Beşkardeşler Et Kombinasında çobanlık yaptığını belirterek, bu iş için 600 TL ücret aldığını söyledi. Er, ''600 TL için 13 aydır hapis yatıyorum. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum'' dedi.
Sanık Zülfi Kaplan ise Mahmut Ay'ın, Mehmetçik Vakfı için Gaziantep'te keseceği kurbanlıkları temin ettiğini ve hayvan topladığını belirtti. Kaplan, kesilen hayvanların olduğundan daha fazla gösterilmesi için herhangi bir çaba içerisinde bulunmadığını ileri sürdü.
Sanık Mustafa Ay da ağabeyi Mahmut Ay'ın, Ankara'da LÖSEV için yaptığı kurban kesiminde işin başında durduğunu belirterek, abisinin vekaleti kendisinde olduğu için düzenlenen belgeleri imzaladığını kaydetti.
Mustafa Ay, ''Sahtekarlık yapmaları için notere rüşvet vermediğini ve kesilmeyen hayvanları kesilmiş gibi göstermek için çaba göstermediğini'' iddia etti.
Sanık Sezgin Aytekin ise üniversitede okurken, harçlığını çıkartmak için Kurban Bayramı sırasında, et kombinasında getir götür işleri yaptığını ve hayvan işlerinden de anlamadığını kaydederek, suç teşkil eden herhangi bir hareketinin olmadığını savundu.
Aytekin, 13 aydır tutuklu bulunduğunu ve bu nedenle üniversite öğrenimine ara verdiğini belirterek, tahliyesine karar verilmesini istedi.
Olay tarihinde, THK Strateji ve Havacılık Başkanı olduğunu ifade eden Ali Tarık Akça, Mehmetçik Vakfınca kestirilen hayvanların derilerinin kuruma bağışlandığını söyledi.
Vakfın kesim yaptırdığı bölgelerde THK olarak ayrıca eleman görevlendirilmediğini kaydeden Akça, kurban derilerine ilişkin rakamlarda, sadece vakfın bildirdiği rakamları dikkate aldıklarını belirtti.
Akça, kendisinin ve kurumun, toplanan derileri fazla göstermek için herhangi bir çalışması olmadığını kaydetti.
Sanık Vahdettin Yılmaz da Diyarbakır 3. Noter vekilliği yaptığını bildirerek, bayram sırasında bir et entegre tesisinde görev yaptığını, kesilen hayvan sayısını fazla gösteren tutanak tutulmadığını ifade etti.
Sanıklar Mehmet Sofuoğlu, Ahmet Yalınkılıç, Murat Sürgü, Cengiz Sivri, Mahmut Hasanoğlu, Nurşen Mercan, İzzet Tağluk, Sinan Sade ve Akif Emre Yalçınkaya da üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
Duruşmaya, yarına kadar ara verildi.