Şarman “ Bu aşamada talebimiz reddedildi. Bir sonraki duruşmada vekaletnamenin aslını sunduktan sonra talebimiz kabul edilecek. Ve duruşmada ailenin gönderdiği mektuplar okunacaködiye konuştu. Sanık Ziya Tasalı'nın önceki ifadelerine benzer ifadeler verdiğini söyleyen Şarman “Sanık soğukkanlıydı ve daha önceki ifadelerine benzer ifadeler verdi. Suçunu ikrar etti. Mahkeme bugün katılma taleplerini değerlendirdi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın katılma talebi vardı. O kabul edildi. Bizim talebimiz ise bir sonraki celse kabul edilecek. Ayrıca sanık akli dengesinin yerinde olup olmadığının öğrenilmesi için Adli Tıp'a sevk edildi. Tutukluluk halinin devamına karar verildi" şeklinde konuştu. Ailenin sanığı affettiği yönündeki iddiaların sorulması üzerine Şarman “Aile mektubunda sanığı öncelikle dini inançları doğrultusunda bağışladığını ifade etmişti. Fakat bu bağışlama sanığı affettikleri ve şikayetlerini geri aldığı anlamına kesinlikle gelmemektedir. Ailenin şikayeti halen devam etmektedir ve davaya katılacaklardır" diye yanıt verdi. Şarman, Sierra'nın ailesiyle henüz konuşmadığını da söyledi. 

 

 

Duruşmaya müdahillik talebinde bulunan ancak bu talepleri reddedilen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu hukuk sorumlusu Gökçesu Özgül ise “Biz dernek olarak müdahillik talebinde bulunduk.İzmir'den toplam 5 davaya katılım talebimizin kabulü söz konusu ama hakim bu duruşmada kabul etmedi. Bu davalara katılmamız gerekiyor. Çünkü Türkiye'de günde ortalama 5 kadın öldürülüyor maalesef. Bu sayılar bu kadar fazlayken bu cinayetlerin önüne başka türlü geçemeyeceğiz. Hukuk ve yargı sistemi kadın cinayetlerinin toplumsal bir sorun olduğunu adli bir mesele olmaktan çıkmış olduğunu ve bu konuyla ilgilenen bütün kadın örgütlerinin bu konuya katkı sağlamalarının gerekliliğini demokrasi açısından da bu toplumsal sorunun giderilmesi açısından da kabul etmek zorundadırlar. Ama erkek egemen yargı bu şekilde devam ettiği sürece bize engel olduğu sürece bizde yeterince kaktı sağlayamıyor olacağız. Daha dün BDP'li kadın arkadaşımız öldürüldü. Artık bu sorun örgütlü kadınlara da yansımışken yargı bizim önümüzde engel teşkil etmemelidir. CMK'da gerekli değişikliğin yapılması gerektiğine inanıyorum. Aile bakanlığı bu davalara müdahil olabiliyorken bizim de müdahil olmamız gerekiyor çünkü suçtan zara görüyoruz" şeklinde konuştu.

 

 

Mahkeme Başkanı tutuklu sanık Ziya Tasalı’yı savunmasını almak için kürsüye çağırdı. Kimlik tespiti yapılan Tasalı, sabit bir ikametgahı olmadığını İstanbul’da sokaklarda kağıt toplayarak geçimini sağladığını ifade etti. Başkan Güngören sanık Tasalı’ya suçlamayı hatırlatarak Sierra’yı ilişkiye girmeyi reddettiği için öldürdüğü yönündeki iddia için ne diyeceğini sordu. Tasalı, "Ben suçu işlediğimi kabul ediyorum ama iddia edildiği şekilde işlemiş değilim. Surların dibinde oturuyordum, tiner çekmiştim kafam iyiydi. Saat 12.00 civarında maktule tren rayları üzerinde gezinirken gördüm. Neredeyse yanıma 1 metre kadar yaklaştı beni görmemişti. Üzerinde kısa bir atlet vardı, yani yarı çıplak gibiydi. Yanına yaklaşıp kendisini öpmek istedim. Ancak o durumu anlayınca iki kaşımın arasına elindeki telefonla vurdu. Onu ittim yere düştü. Düşünce kaldırmak istedim ama o bana elindeki taş parçasıyla tekrar vurdu" dedi.

 

Özgül, "Ben sanığın hiç pişman olduğuna dair bir şey gözlemlemedim.O gayet yaptığının farkında. Akli dengesinin de yerinde olmadığını gözlemlerim kadar düşünmüyorum doğrusu. Ne yaptığının da bilincinde. Biraz Sierra'ya da suç yüklemek açısından onun eylemlerine karşı “O bana vurdu. Ben o yüzden ittim. O'nun başına o yüzden vurdum “ söylemleri var. Bunların da bilinçli olduğunu düşünüyorum. “İlk hareket ondan geldi. Ben onun için onu öldürmek zorunda kaldım" demeye yol açan bir şeye girmiş durumda. Akli dengesinin yerinde olmadığını düşünmüyorum doğrusu" ifadesini kullandı