“Madencilik hayatınızda kaç işçi öldü?” sorusuna yanıtı ne oldu ?
Soma davasında müşteki avukatlarının sorularını cevaplayan Soma Kömürleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, "Madencilik hayatınızda kaç işçi öldü?" sorusuna, "Eynez'de beş ölümlü kaza, bir de Işıklar'da ölümlü kaza meydana geldi. Ne kadar tedbir alsak da b
Soma davasında müşteki avukatlarının sorularını cevaplayan Soma Kömürleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, "Madencilik hayatınızda kaç işçi öldü?" sorusuna, "Eynez'de beş ölümlü kaza, bir de Işıklar'da ölümlü kaza meydana geldi. Ne kadar tedbir alsak da bazen böyle kazalar olabiliyor" şeklinde yanıt verdi.
Soma Kömürleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Soma davasında müşteki avukatlarının sorularını cevapladı.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Soma davası, Soma Kömürleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru'nun müşteki avukatların doğrudan sorularını cevaplamasıyla devam etti. Daimi nezaretçi Mehmet Erez'in de dosyasının eklenmesi ile 8'i tutuklu 46 sanığa ulaşan duruşmada, müşteki avukatları Denizer Şanlı ve Selçuk Kozağaçlı, Ramazan Doğru'ya doğrudan sorular yöneltti. Doğru'ya ilk olarak Denizer Şanlı soru sordu. Şanlı'nın bir sorusuna, Doğru'nun avukatı davayla ilgili olmadığı gerekçesiyle itiraz etti, itiraz Mahkeme Başkanı tarafından kabul edildi.
GEÇMİŞİNDE ÖLÜMLÜ İŞ KAZALARI VAR
Doğru, Şanlı'nın "Madencilik hayatınızda kaç işçi öldü?" sorusuna şu cevabı verdi: "25 yıldır Soma'da çalışıyorum. Madencilik dünyanın en tehlikeli ve zor işidir. Ne kadar istesek de önüne geçemeyebiliriz. 2002'den 2009'a kadar genel müdürlük yaptığım zamanlarda üç ölümlü kaza oldu. 2004 ve 2005 yıllarında. Genel müdür pozisyonundan sonra Eynez'de beş ölümlü kaza, bir de Işıklar'da ölümlü kaza meydana geldi. Dünyanın en tehlikeli ve zor işini yapıyoruz. Ne kadar tedbir alsak da bazen böyle kazalar olabiliyor."
"EĞİTMEK İÇİN ELEMAN ALDIK"
Doğru, kendisine yöneltilen sorular üzerine işletme devralındığında iş güvenliği açısından yatırımlar yapıldığını, en basit örnekle üfleyici havalandırma yerine emici havalandırma yöntemine geçtiklerini kaydetti. Doğru, Şanlı'nın "Mekanize ayağa geçiyorsunuz ama işçi sayısı çok fazla. Teknoloji ilerledikçe işçi sayısı azalır, artmaz" demesi üzerine şu ifadeleri kullandı: "Mekanize üretimde başarılı olduk. Mekanizeyi 2011 yılının Eylül ayında kurduk. Üretim 2,5 milyon ton. Bu havzada ilk kez mekanize üretimi kurduk. Soma'nın geleceği için, mekanize üretimi işçilerin öğrenmesi için işçileri eğitim amaçlı aldık. Mekanize üretimin Soma'ya yerleşmesi içini işçi yetiştirmek için eleman aldık."
"İMZA BANA AİT DEĞİL"
Şanlı, Doğru'ya Can Gürkan ile aralarındaki iş güvenliği yetki ve sorumluluğu imzası konusundaki husumeti sordu. Kendisinin iş güvenliğinde yetki ve sorumluluğunun bulunduğuna ilişkin bir evrak imzalamadığını, o evrağı kazanın 2. gününde mahkemede öğrendiğini kaydeden Doğru, "Bilgim, Can Gürkan'ın avukatının mahkemeye sunduğu evrakta sorumluluk yüklendiğine yöneliktir. İmza bana ait değildir" dedi.
"KARARI BEN VERDİM"
Şanlı'nın ardından soru soran Kozağaçlı da, Can Gürkan'ın, "Merzifon'daki ocağı tehlikeli bulduğum için kapattım" sözlerini hatırlatarak kapatma kararını asıl kimin verdiğini sordu.
Doğru da, kararı kendisinin verdiğini, bu kararı patronuna ilettiğini ve ocağın kapatıldığını söyledi. Doğru, "A panosunu işletmeyi devraldığımızda üretime aldık. Yoğun metan zehri olduğunu fark ettik. Kapatma kararını da ortaklaşa verdik. Emniyet mühendisi, işletme mühendisi ve Can Bey de vardı. Kararı birlikte verdik" diye konuştu.
Kozağaçlı bu kez de "Size güvenmeyen, imza yetkiniz olmadığı halde size sorumluluk yükleyen patron varken "kararı ben verdim" mi diyorsunuz?" diye sordu. Doğru da bunun üzerine, "A panosu kapandığında Alp Gürkan patrondu. Merzifon'da da Can Gürkan yönetim kurulu başkanı değil yönetim kurulu üyesiydi" cevabını verdi.