Marmara Gazisi kızını hatırlamadı

Mavi Marmara gemisindeki yolcularla yapılan söyleşi kitabında en dikkat çekici hikaye 9 kurşun yarası alan Mehmet Ali Zeybek'in Türkiye'ye döndüğünde kızını bile hatırlayamaması.Mavi Marmara saldırılarının birinci yılında çıkarılan 'Küresel Vicdanın Dilin

Marmara Gazisi kızını hatırlamadı

Mavi Marmara gemisindeki yolcularla yapılan söyleşi kitabında en dikkat çekici hikaye 9 kurşun yarası alan Mehmet Ali Zeybek'in Türkiye'ye döndüğünde kızını bile hatırlayamaması.

Mavi Marmara saldırılarının birinci yılında çıkarılan 'Küresel Vicdanın Dilinden Özgürlük Filosu-Yolcularla Söyleşiler' isimli kitap çok sayıda yaşanmış hikaye içeriyor. En dikkat çeken olay ise, 9 kurşun yarası alan Mehmet Ali Zeybek'in Türkiye'ye döndüğünde kızını bile hatırlayamaması.

İHH Kitap tarafından Mavi Marmara saldırılarının yıldönümünde çıkarılan 'Küresel Vicdanın Dilinden Özgürlük Filosu-Yolcularla Söyleşiler' isimli kitap, birbirinden farklı insan hikayelerini içeriyor.

Özgürlük Filosu yolcuları ile yapılan röportajların bulunduğu kitap şu ana kadar yazılan en kapsamlı Mavi Marmara kitabı olma özelliğini taşıyor. Kitapta anlatılan olaylardan birisinin kahramanı da Mehmet Ali Zeybek. Mavi Marmara gemisine Diyarbakır'dan binen Zeybek saldırılarda 9 kurşun yarası almış. Gemide İsrail askerleri tarafından ayak üstü ameliyat edilen Zeybek, yaşadığı travma sonrası Türkiye'ye döndüğünde 'Kızım mı var?' diye sormuş.

9 KURŞUN İSABET ETTİ
Saldırıların yıldönümünde çıkarılan kitapta başından geçenleri en ince ayrıntısına kadar anlatan Zeybek şunları söyledi: "Saldırı başlayalı yarım saat olmuştu. Askerler sürekli ateş ediyorlardı. Arkadaşlarımız bir bir düşüyorlardı. Bir ara güvertenin ön tarafından askerlerin geldiğini gördüm. O anda namaza inen Hüseyin Solmuş arkadaşımız tekrar yukarı geldi. Gemideki askerler çoğalmıştı. Herhalde aşağıdan da gemiye girmeye çalışıyorlardı. Hüseyin'i fark edince ona doğru yürüdüm. O an Ali Haydar Bengi'nin düştüğünü gördüm.

Mehmet Yıldırım da yanına düştü. Yan yana düştüler. Hüseyin Solmuş'un yanına giderken birden Ali Haydar'a doğru yönümü değiştirdim. Yaralıysa aşağıya taşıyayım diye düşündüm. O an bana arkadan şok gibi bir şey verildiğini hissettim. Bir anda ellerim ve ayaklarım kaskatı kesildi. Ne olup bittiğini anlayamamıştım. Bir baktım ki her yerimden kanlar akıyor. Sonradan öğrendim ki 9 kurşunla yaralanmışım, hiçbir şekilde fark etmemişim bile. Tam aşağıya inecekken birden orada kalmak istedim; ama o esnada bir şok daha hissettim.

Aşağıya inen merdivenin ağzına düştüm. Sanırım çok fazla kan kaybetmiştim, başım dönmeye başlamıştı. Ondan sonra askerlerin bana doğru geldiğini gördüm. Boşluktan aşağıya bayağı kanlar akıyordu. Kendimi o boşluktan aşağıya bıraktım. Elim merdivenlerin korkuluklarına takıldı, tutamadığımı fark ettim. Sağ kolum tamamen yara almış, ana damarlardan biri patlamıştı.'

KERPETENLE AMELİYAT
Yaşadıklarını anlatan Mehmet Ali Zeybek, yerde yaralı yatarken yanına yaklaşan bir kişinin elinde kerpetenle ayağındaki kurşunu çıkardığını söyledi. Kendisinin bu esnada hiç acı hissetmediğini belirten Zeybek sözlerini şöyle sürdürdü: "Çıkardığı kurşunu poşete koyup gitti. Tahmin ediyorum ki, yasak silahlar kullanmışlardı ve delil bırakmamak için çıkarttılar.

Ankara'ya geldiğimde sağ olsunlar herkes benimle epeyce ilgilendi. Ama özellikle anlatmak istediğim bir şey var. Doktor kardeşim yanıma geldi ve 'Eşinle bir görüş' dedi. Eşimle telefonda görüştüm. Hâlimi hatırımı sordu. Ben de ona sordum. Eşim 'Bir-iki kelime de kızınla konuş' dedi. Kızım küçük daha, iki-üç yaşında. 'Kızım kim?' dedim, 'Kızını hatırlamıyor musun?' diye sordu. Tekrar 'Yok. Kızım mı var?' diye sordum."

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler