Milli Güvenlik siyaseti kabul edildi

Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Bakanlar Kurulu toplantısında Milli Güvenlik Siyaset Belgesi konusunun ele alındığını söyledi.  Anayasa'nın 117. ve 118. maddesinin, Milli Güvenlik Kurulu Teşkilat Yasası'nın 2. ve 4. madde

Milli Güvenlik siyaseti kabul edildi

Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Bakanlar Kurulu toplantısında Milli Güvenlik Siyaset Belgesi konusunun ele alındığını söyledi. 

Anayasa'nın 117. ve 118. maddesinin, Milli Güvenlik Kurulu Teşkilat Yasası'nın 2. ve 4. maddelerinin Milli Güvenlik Siyaset belgesinin hazırlanmasıyla ilgili bir kısım hükümleri ihtiva ettiğini ifade eden Çiçek, bir ülkede milli güvenliğin sağlanmasından TBMM'ye karşı Bakanlar Kurulu'nun sorumlu olduğunu belirtti.

Çiçek, bu siyasetin belirlenmesi, tespiti ve uygulanmasından doğrudan doğruya hükümetin sorumlu olduğunu vurgulayarak, “Çağdaş uygulaması da olan ve bizim de bu konuda epey çaba sarf ettiğimiz bir yasa tasarısıdır. Dolayısıyla bugün bunu kabul etmiş olduk” dedi.

İŞTE KIRMIZI KİTABIN AYRINTILARI

Türkiye’nin stratejik yol haritasını belirleyen ve beş yılda bir yenilenen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde yeni tanım: “Dini istismar eden örgütler…”

Bu tanım, daha önce belgede yer alan “irtica” tanımının yerini alacak.

Belgede yapılacak bu devrim niteliğindeki değişikliğin taslağı, İstanbul’da geçen hafta yapılan Milli Güvenlik Kurulu’nda ilk kez masaya getirildi. Başbakanlık tarafından hazırlanan taslak, MGK üyelerine sunuldu. Son karar, Ekim ayında yapılacak MGK toplantısında verilecek.

Dini istismar eden örgütler tanımı, kamuoyunda “kırmızı kitap” olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin “iç tehditler” bölümünde yer alacak.

Burada amaç, “irtica” gibi genel bir tanım yerine, tek tek “dini kullanan örgütleri” belirleyip, politikaları “özel olarak” bu örgütler üzerinde yoğunlaştırmak olacak.

Bu çerçevede, Türkiye tarafından resmen terör örgütü olarak tanımlanan El Kaida ve Hizbullah’ın, “dini istismar eden örgütler” listesinde yer alması kesin gibi.

PKK terör örgütü ise, “bölücü örgütler” kapsamında Milli Güvenlik ve Siyaset Belgesi’nde yer alacak.

“İRTİCA” TANIMI ÇIKINCA, “BATI ÇALIŞMA GRUBU” GİBİ OLUŞUMLAR YASADIŞI OLACAK

Belgeden “irtica” gibi genel bir tanımın çıkması önemli;

Çünkü bu çerçevede, devlet organlarının bu genel tanıma dayanarak, vatandaşları ya da kurumları izlemesi, haklarında dosya tutmasının önü kapatılıyor.

Bu çerçevede istihbarat faaliyetini sadece Anayasa ve yasalarla görevlendirilen kurumlar yapabilecek. Diğer devlet kurumlarının ise, istihbarat faaliyeti yapmalarının önü kesilecek.

Bu çerçevede yakın geçmişten ilk akla gelen örnek 28 Şubat döneminde TSK içinde kurulan Batı Çalışma Grubu. Batı Çalışma Grubu, irticai faaliyetlerde bulunanlar hakkında istihbari bilgi topluyordu.

Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nden “irtica” gibi genel tanım kaldırılınca, bu tip oluşumlar da “yasadışı” hale gelecek. Sadece MİT gibi, Anayasa’ya göre istihbarat faaliyeti yapmasına izin verilen kurumlar bu faaliyetleri yürütebilecek. 

Yeni Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, MGK’nın onayını aldıktan sonra, tavsiye olarak Bakanlar Kurulu’na iletilecek. Bakanlar Kurulu’nda da kabul edilmesinin ardından, resmen yürürlüğe girecek.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler