Mutluluk için yapmanız gereken 9 şey

Mutlu olabilmek için istediklerimiz, kendimizi sevebilmek ve kabul edebilmek için istediklerimizle hemen hemen aynı.

Mutluluk için yapmanız gereken 9 şey

Mutlu olabilmek için istediklerimiz, kendimizi sevebilmek ve kabul edebilmek için istediklerimizle hemen hemen aynı. Mutluluk diye aradığınız şey aslında kendinizi sevmek ve kabul etmenizin sonucu. Ancak yetiştirilme tarzımız ve yetiştiğimiz çevreye paralel kendimizi sevmek için bir çok şart koyduk ve asıl amacımızın kendimizi sevmek ve kabul etmek olduğunu unuttuk ve bu şartları gerçekleştirmeye koyulduk. Yani bir yanılsamanın içindeyiz. Üstelik kendimizi sevmediğimiz ve kabul etmediğimiz zamanlarda kaygılı oluruz ve gerçek potansiyelimizi sergilemek çok daha zor hale gelir.

Kendinizi olduğunuz gibi kabul edin
Her nasılsanız, her neredeyseniz, her neye sahipseniz veya değilseniz...Sevgi şuan mümkündür, mutluluk da. Geçmiş düşünce kalıpları sizin mutluluğunuzla değil geçmişi iyileştirmekle ilgilidir ve onlarla ilgilendiğimiz sürece 'sevgi ve mutluluk' gelecekteki bir ütopyadan ibaret kalır. Lütfen şu an kendinizi sevmek için verdiğiniz tüm sözleri ve şartları bırakın. Ve kendinize böyle sebeplerden dolayı sevgi göstermediğiniz için, sevgiyi şarta bağladığınız için kendinizden özür dileyin. Şimdi gözlerinizi kapatın, derin nefeslerle gevşeyin ve kendinize : 'Seni sevmek ve kabul etmek için şartlar koyduğum için özür dilerim. Artık seni her halinle seviyor ve kabul ediyorum' deyin ve bunu sık sık tekrarlayın.

Kendinizi ilk sıraya koyun
Başkalarının istekleri, ihtiyaçları ve düşünceleri onlara aittir ve kendi hikayeleriyle ilgilidir. Yapmanız gereken başkalarının düşünce, ihtiyaç ve tavsiyelerini onlara bırakmak ve kendinizle ilgilenmektir. Başkalarının istekleri, tavsiyeleri ve yargıları tamamen kendilerini anlatır, yani onlar için 'iyi' olandır. Sizin için en iyi şeyi siz bilebilirsiniz. Başkalarına sormayı bırakın ve kendinize odaklanın. 'Ben ne istiyorum?', 'Şu an neye ihtiyacım var?', 'bunun için ne yapabilirim?'. Sevdiğiniz şeyleri yapın. Bu bencillik değil kendine değer vermektir. Bencillik, kendi isteklerini yapmak değil, başkalarını kendi istekleri doğrultusunda yaşamaya zorlamaktır.

Kendinizi ifade etmekten çekinmeyin
İsteklerinizi, beklentilerinizi, hassasiyetlerinizi ve düşüncelerinizi özgürce ifade edin. Çatışmalar ifade etmekten değil, saldırgan veya yargılayıcı üsluptan kaynaklanır. Ben böyle düşünüyorum, şöyle olmasını arzulardım, şunu yapmanı bekliyorum gibi 'ben'li cümlelerle ifade edin kendinizi. Ve başkalarının sizi yargılamasına izin vermeyin. Hayatta insan sayısı kadar 'doğru' ve 'gerçek' olabilir. Tek bir gerçek veya doğru aramak çoğu kez zaman ve enerji kaybından ibarettir. Esas konu 'doğru' yu bulmak değil kendi isteklerinizi seçmek ve onlara göre hareket etmektir, başkaları ne derse desin...

Söylenmeyin
Yapabileceğiniz bir şey varsa yapın, söylenmeyin. Yapabileceğiniz bir şey yoksa kabul edin, söylenmeyin. Söylenmek enerjinizi ve zamanınızı boşa harcamaktan başka işe yaramaz.

Kendinizi kimseyle kıyaslamayın
Kıyaslamak, kendini yeterli görmemekten kaynaklanır. Ancak bunun asıl kaynağı sizin yetersiz olmanız değil, istemediğiniz şeylere kendinizi zorlamanızdır. Amacınız her şeyin en iyisi olmak değil, sevdiğiniz şeyleri yapmak olmalıdır. Sevginin olduğu yerde 'iyi – kötü' , 'az – çok ' yoktur. Hepimiz farklıyız ve farklı ihtiyaçlarımız ve beklentilerimiz var. Daha iyi ya da daha kötü değiliz.

Geçmişi kabul edin
Geçmiş yaşandı ve bitti. Kabul etmemek onun negatif etkilerini sürdürmekten başka işe yaramaz. Geçmişte yaptığımız şey o zamanki beklentimiz, bilgimiz ve farkındalığımız paralelinde en iyi olandı. Bugün aynısını seçmiyor olmamız değişmiş olmamızdan kaynaklanıyor. Yani ortada hata yok, değişim var.

Üstelik geçmişi değiştirmeye çalışırken harcadığımız sürede, değiştirilmesi gereken başka geçmişler de yaratırız. Bu kısır döngüden çıkmak için geçmişi şu an kabul edin. Her ne yaşandıysa. Birlikte yetiştiğimiz kişiler de kendi beklentileri, farkındalıkları ve bilgileri dahilinde en iyiyi yapmaya çalışıyordu. Amaçları bize zarar vermek değildi, sadece bildiklerinin ve yapabildiklerinin en iyisini yapıyorlardı. Onlarla görüşmek ya da onay almak zorunda değiliz. Ancak onları ve düşüncelerini kabul etmemenin bizlere faydası yok zararı var.

Duygularınızın sorumluluğunu alın
Bedeninizde hissettiğiniz negatif duygular sizin düşüncelerinizin ve yorumlarınızın sonucudur. Karşınızdaki size kötü hissettiremez. Sadece kendinizde sevmediğiniz tarafınızı hatırlatabilir. Yani sizde herhangi bir hassasiyet yoksa negatif duygu yaşamazsınız. Karşıdakini suçlamayı bırakıp kendi duygularınıza ve düşüncelerinize odaklanın. Yaşanan hiç bir şey tesadüf değildir. Kendinize bakmak yerine başkalarını suçlamayı sürdürdüğünüz sürece, insanlar, mekanlar, olaylar değişse de siz aynı şeyi yaşamaya devam edersiniz. Yetişkin olmak duygusal sorumluluğu almaktır. Kendi negatif duyguları sebebiyle başkalarını suçlamak çocuk davranışıdır. Duygu ve düşünce sisteminizi yani kendinizi derinden keşfetmek ve mutluluğunuzun iplerine kavuşmak için 'Mutluluğun Algoritması' adlı atölye çalışmama katılabilirsiniz.

Gülümseyin
Gülümsemek zihnimize ve bedenimize güven, neşe ve yapabilme gücü verir. Gülümsemek için komik bir şeye ihtiyacımız yok, bir anlık düşünceye bakar ve tamamen sizin elinizdedir.

Zihninize ve bedeninize özen gösterin
Her gün binlerce uyaranla ve düşünceyle ilgilenen zihnimizin dinlenmeye ihtiyacı var! Bunu sağlayansa sadece uyku değil. İhtiyacımız sürekli tekrarlanan düşünce kalıplarından çıkabilmek. Bunun için meditasyon, müzik (klasik, caz, rahatlama müziği...) ve doğada vakit geçirmek çok faydalı. Pozitif düşünmek sadece ruh halimizi düzeltmekle kalmaz, negatif duygu ve gerginliklerin bedenimizde birikmesine de engel olur.

Bedenimizde biriken negatif duygular belki de en büyük yorgunluk kaynağımız. Egzersiz yaparak birikmiş negatif duyguları aktarabiliriz. Esneklik ağırlıklı hareketler (yoga, pilates,..) bedenimizle beraber ruhumuza da esneklik kazandırır. Sağlıklı beslenmek; hastalıklardan koruyup ömrümüzü uzatmakla kalmaz, pozitif enerjimize de katkı sağlar. Bedenimiz, zararlı ve ağır besinlerle boğuşmak yerine isteklerimizi gerçekleştirmek için hazır bekler.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler