Orhan Pamuk'a tazminat cezası!

İsviçre'de yayımlanan bir gazeteye verdiği röportajda "30 bin Kürt'ü ve 1 milyon Ermeni'yi öldürdük" sözleri ile ilgili olarak hakkında manevi tazminat davası açılan Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, 6 bin TL manevi tazminata mahkum edildi. Ancak zamanaşımı

Orhan Pamuk'a tazminat cezası!

İsviçre'de yayımlanan bir gazeteye verdiği röportajda "30 bin Kürt'ü ve 1 milyon Ermeni'yi öldürdük" sözleri ile ilgili olarak hakkında manevi tazminat davası açılan Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, 6 bin TL manevi tazminata mahkum edildi. Ancak zamanaşımı nedeniyle başka kişilerin aynı nedenle dava açma hakkı bulunmuyor.

Hukukçular, 5 Şubat 2005'de yayınlanan yazı için bir yıl içinde dava açılması gerektiğini, 'bu yayından haberim yoktu' diyerek başvuru yapanlar için 5 yıllık zamanaşımının olduğunu belirtiyor. 5 yıllık zamanaşımı da geçen yıl Şubat ayında dolduğundan, Orhan Pamuk dava yağmurundan kurtulmuş oldu.

Şişli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kararda, İstanbul Şehit Anaları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Pakize Alp Akbaba ve Ergenekon davasının tutuklu sanığı avukat Kemal Kerinçsiz'in de aralarında bulunduğu 6 kişinin, Orhan Pamuk hakkında açtığı manevi tazminat davasını karara bağladı.

MAHKEME REDDETMİŞTİ

İstanbul Şehit Anaları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Pakize Alp Akbaba ve Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından avukat Kemal Kerinçsiz'in de aralarında bulunduğu 6 kişi, yazar Orhan Pamuk'un, 5 Şubat 2005'te İsviçre'de yayımlanan Angeiger adlı gazetenin hafta sonu ilavsi Das Magasin'de verdiği röportajda, "30 Bin Kürt'ü ve 1 Milyon Ermeni'yi Öldürdük. Türkiye'de hiç kimse bunu dile getirmeye cesaret edemiyor. Ben ediyorum" şeklinde sözler kullandığını ileri sürerek toplam 36 bin TL tazminat davası açmıştı. Şişli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, Şubat 2006'da açılan davayı, davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle reddetmişti.

HUKUK DAİRESİ KARARI BOZMUŞTU

Davalılar tarafından yapılan temyiz başvurusunu görüşen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 11 Aralık 2007 tarihinde kararı davacılar lehine esastan bozdu ve "Davalı tarafından söylendiği iddia edilen sözlerin, davacıların vatandaşlık bağı ile bağlı bulundukları Türk Milletine yönelik olması durumunda davacıların aktif dava ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekir" şeklinde karar verdi. Yargıtay'ın bozma kararının ardından davayı yeniden görüşen Şişli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, önceki kararında direnerek davanın reddine hükmetti.

KARAR DÜZELTME REDDEDİLDİ

Yerel mahkemenin bu kararı üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gönderildi. Kurul, 13 Mayıs 2009'da davalı Orhan Pamuk aleyhine açılan tazminat davasını reddeden yerel mahkeme kararını, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin bozma gerekçeleri doğrultusunda bozdu. Orhan Pamuk tarafından yapılan karar düzeltme talebi de Hukuk Genel Kurulu tarafından 07 Ekim 2009'da reddedildi.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun kararı üzerine yeniden yargılama yapan Şişli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı kısmen kabul ederek, her bir davacı için bin TL olmak üzere davalı Orhan Pamuk'u toplam 6 bin TL manevi tazminata mahkum etti. Mahkeme, tazminatın, yasal faiziyle birlikte Orhan Pamuk'tan alınmasına karar verdi.

ZAMANAŞIMI NEDENİYLE YENİ DAVALARA EMSAL OLMAYACAK

5 Şubat 2005'de yayınlanan yazı için, bir yıl içinde dava açılması gerekiyor. Bu yayından haberim yoktu' diyerek başvuru yapanlar için 5 yıllık zamanaşımı süresi bulunuyor. 5 yıllık zamanaşımı da geçen yıl Şubat ayında dolduğundan, Orhan Pamuk dava yağmurundan kurtulmuş oldu. Pamuk'un kararı temyiz etme hakkı bulunuyor.

 

GÖRÜŞLER

Prof. Dr. Ersan Şen:

"Temyiz hakları var. Ancak Genel Kurul'un kararı bağlayıcılık taşır. Genel Kurulun kararı bu kişilerin dava açma hakkının ispatlanmasıdır. Bu karardan geri dönüş yoktur. Emsal karar oluşturur ancak bu davalarda zamanaşımı önemlidir. Yayın tarihinden sonra bir yıl içinde bu davaların açılması lazım."

İstanbul Barosu eski Başkanı Avukat Muammer Aydın:

"Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun verdiği karar bağlayıcıdır. Davacıların dava açabilme hakkı kesinleşmiştir. Diğer dava açmak isteyenler için emsal olabilir. Ancak bu konuda zaman aşımının dolup dolmadığına bakmak gerekir. Davalı ise yerel mahkemenin verdiği karara miktar yönünden itirazda bulunabilir."

Avukat Emin Canacankatan:

"Herkesin dava açma hakkı doğar. Ancak bu konuda zaman aşımı süresi önemlidir. Röportajın yayınlanmasının ardından bir yıl içinde dava açılması gerekir. Ben bu yayından yeni haberim oldu diyerek başvuru yapabilir ama bunu ispat edilmesi gerekir. Bunun için süre yayından sonra 5 yıldır."

Avukat Ali Rıza Dizdar:

"Diğerlerine emsal olur. Ama zaman aşımı süresine dikkat edilmesi gerekir. Bu sürenin geçmemiş olması lazım. Bu konularda zamanaşımı süresi vardır. Bu süre de yayından sonra bir yıldır."

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler