Turgut Özal'ın kişiye özel bir zehirle zehirlenebileceğini söyleyen Arda, şöyle konuştu: 

 

“25 yıl önce de zehirler konuşuluyordu. Naim Süleymanoğlu Türkiye’ye getirildiğinde 1 hafta VIP koruma uyguladık. O dönem büyüklerimiz bizi şemsiyeli Bulgar ajanlara karşı uyardı. Şemsiyenin ucundaki tüpte zehir olabileceğini söylemişlerdi. Bu zehir enjekte edildiğinde vücudun alyuvar ve akyuvarlarını sıfırlıyor, vücut her etkiye açık hale geliyordu.

 

Bize ‘Bulgar ajanlar bu zehirleri kullanıyor, minik oklar yerleştirilmiş şemsiyeli adamlara dikkat edin’ dediler. Özal’ın da kişiye özel üretilen bir zehirle zehirlenmiş olabileceğini düşünüyorum. ABD Başkanı ziyarete geldiği zaman tuvaletteki vücut artıklarını dahi alıp götürüyorlar. Ondan alınacak bir DNA ile kişiye özel zehir yapılabileceğini düşünüyorlar.

 

Kişiye özel zehir teknolojisi varken, böyle bir zehrin 20 yıl sonra çıkması beklenemez.” Özal’ın vefatı sırasında Brüksel’deki Türk Büyükelçiliği’nde güvenlik ataşesi olduğunu anlatan Arda, “Kalp krizinden öldüğüne inanmıyorum. Hedefti. Bu bir suikast ise bunu yabancı servisler gerçekleştirmiş olabilir. Bölgeyi etkileyecek projeleri vardı. Birçok ülkenin menfaatleriyle çatışıyordu.

 

Turgut Bey belki zehirlendi” ifadesini kullandı. Arda, Ahmet Özal’ın basına açıkladığı ve babası olduğunu belirttiği fotoğraftaki kişinin de bir başka yakın koruma Turgay Açıkgöz olduğunu söyledi.