Ziyaret sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Özdemir Özok, AK Parti hakkında açılan kapatma davası ve Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararla ilgili görüşlerini belirtti. Özok, kendilerinin hiçbir konuda, herhangi bir beyanda ve açıklamada bulunmadıklarını kaydederek, Anayasa ve Türk Ceza Kanunu'nda bu konularla ilgili çok açık hükümlerin olduğunu ifade etti. Özok konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Çünkü, hem Anayasa'da çok açık hükümler var hem de Türk Ceza Kanunu'nda buna çeşitli yaptırım ve müeyyideler getirilmiş. Bütün bunlara rağmen haksız, gereksiz ve anlamsız bir biçimde yargıya saldırı var. Verilen karar son derece sığ bir biçimde eleştiriliyor. Bunlar son derece yanlıştır. Bunları asla uygun bulmuyoruz. Bu aslında sadece Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararla kalmayacak, yerel mahkemeler de dahil artık verilen kararlar tartışılmaya başlanacak. Bu Türkiye'nin felaketi olur.

Onun için gerçekten sorumlu ya da sorumsuz, yetkili ya da yetkisiz insanların yargıyla ilgili beyan ve davranışlarında son derece dikkatli olmaları gerektiğini öneriyoruz. Bu gelişmelerin Türk yargısı, Türkiye'deki hukuk devleti anlayışı ve hukukun üstünlüğü anlayışına çok büyük zararlar vereceğini ve yargıyı tahrip edeceğini düşünüyoruz. Bu nedenle Barolar Birliği olarak eksikliklerimizin de farkındayız. Tabi ki yargının sorunları var, kimi sorunlarımız var.

Ama bütün bunlara rağmen Türkiye Anayasa'da tanımını bulan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak kendi iç dinamikleri içerisinde çalışacak ve gereğini yapacaktır. Nitekim bir itiraz yapılmıştır. Yasama organlarının yapmış olduğu bu tasarruf konusunda Anayasa Mahkemesi öyle ya da böyle bir karar vermiştir. İnsanlar bu kararın gereği neyse onu yapmalıdır. Ama aksi bir karar da çıkabilirdi. Türkiye Barolar Birliği olarak bizim beyanımız yine aynı olurdu. Biz hiçbir şekilde belirli bir düşüncenin, ideolojinin ve anlayışın hareketiyle yargı kararını yorumlamıyoruz.

Son derece saygın ve değerli Anayasa Mahkemesi üyelerinin işini kolaylaştırmak lazım. Nihayetinde onlar da bizim aramızdan çıkmış etten kemikten insanlardır. Bunların üzerine bu kadar fazla gitmenin hiçbir yararı olmadığını, aksine Türkiye'deki hukuk devletine, yargı bağımsızlığına ve tarafsız yargı ilkelerine aykırı davranışlardır. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararı hukuk devletinin içerisinde ve o kurallar çerçevesinde verilmiş bir karar olarak görüyoruz. Herkese kararı bu anlayışla değerlendirmesini ve ona göre gereğini yapmasını öneriyoruz."