PKK- Doktor- Eczacı üçgeni!
Sağlık reformlarını fırsat bilen terör örgütü, "Doktor-eczacı ve sahte hasta" üçgeni ile ilaç vurgunu yaptı. En çok da mama alıp piyasaya sattıSağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ilaç yolsuzluklarına yönelik başlattığı incelemele
Sağlık reformlarını fırsat bilen terör örgütü, "Doktor-eczacı ve sahte hasta" üçgeni ile ilaç vurgunu yaptı. En çok da mama alıp piyasaya sattı
Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ilaç yolsuzluklarına yönelik başlattığı incelemelerde ilginç sonuçlar ortaya çıktı. TC kimlik numarası ile ilaç alımını ve aile hekimliği uygulamasının avantajlarını fırsat bilen dolandırıcılar, ilaç üzerinden saadet zinciri kurdu. Birçok yolsuzluk yöntemi tespit eden bakanlık müfettişleri bu sayede milyon dolarlık ilaç yolsuzluğunu ortaya çıkardı. Vurgunlarda 'Doktor-eczane-sahte hasta' başrol oynuyor.
RANT PAYLAŞILDI
Yürütülen çalışmalarda terör örgütü PKK'nın da ilaç yolsuzluğunda etkin rol oynadığı anlaşıldı. Güneydoğu'da faaliyet gösteren eczane ve doktorlar ile anlaşan örgüt mensupları, hasta olmayan hatta Kandil'de bulunan yüzlerce örgüt üyesine yüz binlerce liralık ilaç yazdırdı. Devletin bu ilaçlar için eczanelere ödediği paralar da örgüt-doktor ve eczacı arasında paylaşıldı.
EN FAZLA MAMA
Edinilen bilgiye göre bu yöntemde en fazla mama alındığı da tespitler arasında. Mamanın tercih edilme sebebi ise hem gıda olarak kullanılması hem de aylık 1.000 ila 2.000 TL'ye kadar eczacıya getiri sağlaması olarak gösteriliyor. Yine yolsuzlukta en pahalı ilaçlar seçiliyor. Bir TC kimlik numarasına aylık 2 ila 64 bin liralık ilaç kesilebiliyor. Yüzlerce sahte hasta ile bu vurgun kısa sürede milyonları buluyor.
GENÇ DOKTORLAR HEDEF ALINIYOR
Terör örgütünün bu tekniği bazen tehdit ve şantajla da ilerliyor. Bölgede görev yapan doktorların SABAH'a verdiği bilgilere göre özellikle kırsal kesimde tehditle ilaç yazdırılma oranı çok yüksek. Bazen önlerine onlarca kimlik konulduğunu ifade eden doktorlar yaşanan sıkıntıyı şöyle özetliyorlar: "Aile hekimliği burada ciddi suiistimaller başlattı. Bir kişi elinde onlarca kimlikle geliyor. Doktor, 'hastalar nerede' dediğinde önce 'Çok hastalar' ya da 'kar yolları kapadı' gibi bahaneler üretiliyor. İlaç yazılmazsa tehdit başlıyor. Bu isimler özellikle de göreve yeni başlayan genç doktorları hedef olarak seçiyor."
BATI'DA DA YAYGIN
Yapılan araştırmalara göre ilaç yolsuzluğu sadece Güneydoğu'da ve örgüt üzerinden yaşanmıyor. Türkiye'nin birçok ilinde 5-10 kişiden oluşan ilaç dolandırıcıları var. Eczane ve doktorlara sahte hasta temini yapan bu isimler kesilen ilaçlar üzerinden komisyon alıyor.
AİLE HEKİMLİĞİ SUİİSTİMAL EDİLİYOR
İlgili kurumların yaptığı çalışmalar bir yıl önce uygulamaya konulan Aile Hekimliği sisteminin de ciddi şekilde suiistimal edildiğini ortaya koyuyor. Uygulamanın adeta ilaç yazma sistemine dönüştüğünü ifade eden yetkililer bu durumun son bir yıl da ilaç harcamalarında yüzde 16'lık bir artışa neden olduğunu bu durumun mali boyutunun ise 1.5 milyar doları aştığı ifade edildi.
SOSYAL DEVLET OLMA HEDEFİ
Türkiye sosyal devlet hedefi doğrultusunda ilaç harcamalarında hem kesenin ağzını açtı, hem de bürokrasiyi kaldırdı. 2002'de 4.4 milyar lira olan ilaç harcaması 2010'da 16 milyar TL'ye yükseldi.
YAPAY ZEKÂ TESPİT EDİYOR
Türkiye dünyanın en gelişmiş ilaç takip sistemlerini kullanıyor. Yazılımlar sayesinde doktor ve eczanenin tüm işlemleri tek tuşla görülüyor. Yapay zekâya sahip yazılımlar uyarı verdiğinde soruşturma başlıyor. Hastadan başlayan incelemede bu kişiler genellikle kullandığı ilacın adını dani bilmiyor. Ardından doktor ve eczacıya da operasyon düzenleniyor.
BÜYÜK CEZALAR YOLDA
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de geçtiğimiz günlerde ilaç takip yazılımları sayesinde kara deliklerin tespit edilmeye başlandığını ve büyük cezaların yolda olduğunu söylemişti.