PKK hakkında bilinmeyenler
Kuzey Teksas Üniversitesi doktoralı Emniyet Müdürü Dr. Samih Teymur ile Rutgers Üniversitesi doktoralı Emniyet Amiri Dr. Niyazi Ekici, etkisiz hale getirilen teröristler üzerinde istatistiki araştırma yapıp Çağın Polisi dergisinde makale olarak yayınladı.
Kuzey Teksas Üniversitesi doktoralı Emniyet Müdürü Dr. Samih Teymur ile Rutgers Üniversitesi doktoralı Emniyet Amiri Dr. Niyazi Ekici, etkisiz hale getirilen teröristler üzerinde istatistiki araştırma yapıp Çağın Polisi dergisinde makale olarak yayınladı.
2007-2011 arasında etkisiz hale getirilen 790 PKK-KCK’lı'dan yola çıkarak araştırma yapan emniyet müdürü ve amiri ilginç istatistikler ortaya koydu.
*Yapılan araştırmada örgüte en çok hangi il ve ülkenin militan kazandırdığı belirlendi. Buna göre, örgüte katılımda 25 kişi ile, Diyarbakır ilk sırada yer aldı.
*PKK'ya en çok militan kazandıran ülke ise 20 kişiyle İran, 15 kişiyle Suriye, 10 kişiyle Irak olarak sıralanıyor.
* Ölen teröristlerin örgüte katıldığındaki yaş ortalamasının 19,5 olduğu belirlendi.
*Çalışmadaki bir başka bulgunun ise 2011 yılında terör örgütüne en büyük kaybın ekim ayında verdi.
ÖRGÜTE KATILIM YAŞI 19.5
2011 yılının 30 yıllık bölücü terör örgütüyle mücadelede dönüm noktası olduğunu belirtilen araştırmada, "Türkiye’nin PKK/KCK terör örgütü ile 30 yılı aşan mücadelesinde 2011 yılı dönüm noktalarından biri olmuştur. Özellikle son 10 yılın en büyük ve en başarılı operasyonlarına imza atan güvenlik güçlerimiz gerek istihbarı anlamada gerekse de lojistik ve teknik anlamında koordineli çalışmalar yaparak terör örgütüne büyük kayıplar verdirmiştir. 2011 yılında güvenlik güçlerimizin başarılı çalışmaları sonucunda ve toplumsal olayları da kendini yakmak veya intihar eylemi gerçekleştirmek suretiyle toplam 175 terörist ölmüş veya öldürülmüştür. Bu kişiler üzerinde yaptığımız çalışmada öldürülen ya da ölen teröristlerin örgüte katıldığındaki yaş ortalamasının 19,5 olduğu görülmüştür. Örgüte katılırken en genç üye 15 yaşında, en yaşlı üye 30 yaşındadır. Bu çalışmaya konu olan teröristlerden 13 tanesinin örgüte katıldığındaki yaşları tespit edilememiştir" denildi.
EN ÇOK DİYARBAKIR AZ AZ İZMİR
Yapılan araştırmada örgüte en çok hangi il ve ülkenin militan kazandırdığı de belirlendi. Buna göre, örgüte katılımda 25 kişi ile, Diyarbakır ilk sırada yer alırken sırasıyla, onu 15 kişiyle İstanbul ve Hakkari, 11'er kişiyle Van ile Mardin, Siirt, Şırnak, Şanlıurfa, Batman, Adana, Bingöl, Iğdır, Ağrı, Malatya’dan 2 kişi katılmış, Kahramanmaraş, Kars, Hatay, Bitlis, Elazığ, Sivas, Muş, Çanakkale, Tunceli, Tekirdağ, İzmir'den 1'er kişi katıldı.
EN ÇOK MİLİTAN KAZANDIRAN ÜLKE İRAN
PKK'ya en çok militan kazandıran ülke ise 20 kişiyle İran, 15 kişiyle Suriye, 10 kişiyle Irak sıralanıyor. Bu ülkeleri sırasıyla Almanya, Lübnan, Yunanistan ve İsviçre 1'er kişiyle takip ediyor."
EN BÜYÜK KAYIP EKİM AYI
Çalışmadaki bir başka bulgunun ise 2011 yılında terör örgütüne en büyük kaybın ekim ayında verdirildiği belirtilen araştırmaya göre,
Terör sorununun sadece güvenlik önlemleriyle çözülemeyeceği vurgulanan araştırmada şunlara yer verildi:
"Terör bir güvenlik sorunu olduğu kadar bir sosyal sorundur. Bizim burada terör örgütünün kayıpları üzerinde yapmış olduğumuz değerlendirme daha çok militarist politikaları destekler mahiyette olsa da aslında militarist yaklaşımların çoğunlukla soruna uzun vadede çözüm getirmediği ancak tamamen terk edilmesi gereken bir yaklaşım da olmadığı açıktır. Güvenlik eksenli yaklaşımlarda ülkemizin genel eğilimi tehdit ve risk odaklı iki görüş arasında gidip gelmiş, özelde güvenlik güçlerimiz risk odaklı bir reaksiyon göstermiş, bu durumda da daha çok “koruma” ve “korunma” eğilimli olmuştur. Nitekim sınır karakollarımız ve kırsal alandaki jandarma karakollarının bu amaçlara hizmet ettiği bilinmektedir.
Bunun yanında ülkemizin son yıllarda terör sorununu bir sosyal sorun olarak görüp topyekün bir mücadeleye girdiği, bölgede ekonomik ve sosyal yatırımları bizce orantısız bir şekilde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine kaydırdığı da bilinen bir başka gerçektir. Bu bağlamda örgüte katılımın yüksek olduğu illerimizde devlet eliyle “acıları unutma-unutturma ve bir daha yapmama sözü” vermesi gerektiği ve bu konuda sosyal, kültürel ve eğitsel faaliyetler yapması gerektiği, bunu da başta güvenlik güçleri marifetiyle daha sonra da valilik, kaymakamlık, milli eğitim ve sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirmesi gerektiği kanaati hasıl olmaktadır. Ayrıca bu faaliyetlerin “psikolojik harekat” adı altında yapılmaması gerektiği, kavramsal olarak bu terimin sıkıntılı olduğu kanaatimizdir" diye konuştu.