Rahip Santoro ve Zirve yayınevi

Trabzon’daki Santa Maria İtalyan Kilisesi’nde öldürülen rahip Andrea Santoro’nun ‘Pontusçu’ olduğu iddiasıyla telefonlarının dinlendiği ortaya çıktı. Santoro cinayeti ve Zirve Yayınevi katliamı ilgili dava dosyalarında ise aynı isime rastlandı: Carl Magnu

Rahip Santoro ve Zirve yayınevi

Trabzon’daki Santa Maria İtalyan Kilisesi’nde öldürülen rahip Andrea Santoro’nun ‘Pontusçu’ olduğu iddiasıyla telefonlarının dinlendiği ortaya çıktı. Santoro cinayeti ve Zirve Yayınevi katliamı ilgili dava dosyalarında ise aynı isime rastlandı: Carl Magnus Stefan Persson.


Trabzon’da işlenen Rahip Santoro cinayeti ile Malatya’da Zirve Yayınevi’ne düzenlenen 3 yayınevi çalışanının öldürüldüğü kanlı baskının dosyalarından ilk kez ortak bir isim çıktı. Santoro’nun öldürülmesinden 16 gün önce “Kuvayı Milliyeciler” imzalı bir notla tehdit edilen Protestan din adamı Carl Magnus Stefan Persson’un isminin, Santoro ile birlikte, Trabzon Emniyeti’nin dosyasında “Pontusçu” olarak geçtiği, öldürülen Santoro’nun telefonlarının da cinayetin işlendiği dönemde bu gerekçeyle “dinlemede” olduğu ortaya çıktı. Malatya Jandarma Komutanlığı’nın incelemeye alınan dosyalarında da Persson’un isminin “Pontusçu” olarak kaydedildiği belirlendi.

Gazeteci İsmail Saymaz’ın kaleme aldığı, ““Nefret / Malatya: Bir Milli Mutabakat Cinayeti” adlı kitapta, Santoro cinayeti ile Zirve Yayınevi Katliamı arasında ilk kez somut bağlantı kuran belgelere yer verildi.

SANTORO BELGELERİ
Kitapta, 5 Şubat 2006’da öldürülen Rahip Santoro’nun cep telefonunun, 8 Kasım 2005’ten itibaren Trabzon Emniyeti tarafından dinlemeye alındığı, dinleme süresinin bitimine 3 gün kala cinayetin işlendiğini gösteren belgeler yer aldı.

GEREKÇE: PONTUSÇU
Milliyet'te yer alan habere göre, Santoro’nun dinlemeye alınmasına ise Katolik inancıyla ilgisi bulunmamasına rağmen “Pontusçuluk” gerekçe gösterildi. Santoro hakkındaki evrakta, “Örgütü” kısmına “Pontusçuluk” yazılarak, şu ifadeler kullanıldı:
“Doğu Karadeniz’de Pontus adı altında bölücü faaliyetler yürütüldüğü bilinmekte olup Pontus hayalini gerçekleştirmek isteyen şahısların Trabzon başta olmak üzere ülkemizin özellikle dini yönü ve maddi durumu zayıf vatandaşlarımızın bu zaaflarından yararlanarak Pontus faaliyetlerinin içerisine çekmeye çalıştıkları gözlenmektedir. Bu doğrultuda Andrea Silvio Santoro isimli şahsın bu tür faaliyetlerin içerisinde olduğu, yaklaşık 4 yıldır ülkemizde olduğu, 2003 yılı içerisinde Karadeniz’deki Pontusçuluk faaliyetlerini organize etmek, oluşuma eleman kazandırmak, gerekli maddi finansmanı sağlamak ve sorumlu düzeyde faaliyet göstermek amacı ile Trabzon’a geldiği, ilimizde Pontus faaliyeti içerisinde olan şahıslardan, Yunanistan’da eğitim görmüş ve aynı ülkedeki Rum-Pontus Dernekleri ile irtibatlı olan Y.T., yine ilimizde aynı faaliyet içerisinde olan Carl Magnus Stefan Persson ve Kerim Bozkurt isimli şahsın da bu şahısların yanında yer aldığı tespit edilmiştir.”

MALATYA'DA DA VAR
Protestan din adamı İsveç kökenli Carl Magnus Stefan Persson ile Doktor Kerim Bozkurt’un isimlerinin Malatya Zirve Yayınevi Cinayeti Dava Dosyası’nda da “Pontusçu” olarak geçtiği anlaşıldı.

İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Zirve Yayınevi Cinayeti’ne ilişkin yürütülen ‘Ergenekon’ soruşturması kapsamında Malatya Jandarma Komutanlığı’nın da Trabzon’da yaşayan Carl Magnus Stefan Persson’a odaklandığı belirlendi. Bu dosyada, Gizli Tanık Deniz Uygar’ın iddiasına göre; jandarmada yapılan ‘misyonerlik’ konulu toplantılarda, “Magnus isimli misyonerin, Santoro Cinayetine zemin hazırlamak için Trabzon’a yerleştiği, Santoro Cinayeti’nin muhafazakârlarca işlendiği, Magnus’un Gülen Cemaati ile ilişkili olduğu” şeklinde gerçek dışı evrak hazırlandı.

CİNAYETTEN 16 GÜN SONRA
48 yaşındaki Persson’un, Santoro öldürülmeden 16 gün önce, 20 Ocak 2006’da, park halindeki otomobilinin aracın ön camında bırakılan bir notla tehdit edildiği ortaya çıktı. Notta, “Eşini ve çocuklarını seviyorsan Trabzon’u terk et. Bizden söylemesi, şu an için uyarı görevimizi yapıyoruz. Eğer uyarı görevimizi dikkate almaz isen, biz gerekeni ülkemiz adına yerine getireceğiz. Bundan hiç kuşkun olmasın! Çünkü otuz kupona alınmadı bu vatan. Biz Atatürk’ün yolunda giden gençler olarak ant içtik. KUVAYI MİLLİYECİLER” ifadeleri yer aldı. Persson, aynı gün Trabzon Başsavcılığı’na başvurdu ancak sonuç alamadı. Bu tehditten 16 gün sonra Santoro, kilisesinde kurşunlanarak öldürüldü.

DİNLEME KARARLARI AYNI TARİHTE
Hrant Dink cinayeti davasının dosyasına gönderilen bir evrak, Santoro ile Dink cinayetinin azmettiricisi Yasin Hayal’in telefonlarının aynı tarihte dinlemeye alındığını ortaya koymuştu. Santoro’nun telefonları “Pontusçuluk” şüphesiyle dinlemeye alınırken, Hayal’in telefonu, “Selefi-Vahhabi düşünceyi benimsediği, 24 Ekim 2004’te Mc Donald’s’a el yapımı parça tesirli bombayı atıp altı kişinin yaralanmasına neden olduğu, cezaevinden 13 Eylül 2005’te serbest bırakıldığı, cezaevinde bulunduğu süre içerisinde aşırı radikal fikirleri benimsemekle birlikte birçok irtibat edindiği” gerekçesiyle dinlenildi. Trabzon Emniyeti, telefonlarının aynı tarihte dinlemeye alınmış olmasına rağmen, iki olay arasında herhangi bir bağlantı bulunmadığını bildirdi.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler