Rize'de FETÖ'cülerin ilk davasında ilk duruşma yapıldı
Rize'de FETÖ'den 6'sı eski polis 8 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması yapıldı.
Rize'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsüne ilişkin aralarında "emniyet imamı" olduğu iddia edilen Yusuf Erdem ve Murat Kurnaz ile "Bylock ve Eagle" programlarını kulladıklarını itiraf eden 6'sı eski polis 8 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü.
Rize 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Yusuf Erdem, Murat Kurnaz ile tutuksuz yargılanan Hakan E, Mehmet Ali D, Turgut Y, Eyüp U. ve Fatih E. katıldı. Tutuksuz yargılanan komiser yardımcısı Adnan D'nin ifadesi ise Aladağ Adliyesinden Ses ve Görüntü Sistemi Bilişim Sitemi (SEGBİS) aracılığıyla alındı.
Mahkeme heyeti başkanı Bayram Kantık, iddianame ve savcılık ifadelerini okudu. Meslekten ihraç edilen polis memurlarının savcılıkta etkin pişmanlıktan yararlanmak üzere itirafçı olduğu, "ByLock ve Eagle" programlarını "emniyet imamlarının" telefonlarına kurduğunu kabul ettiği ve örgütü dini bir yapı olarak bildikleri için şüphelenmedikleri yönünde ifade verdikleri belirtildi. Bu arada, iddianamede Yusuf Erdem'in "Yunus", Murat Kurnaz'ın ise "Fatih" kod adını kullandığı da yer aldı.
Kantık tarafından sanıkların savcılık ifadelerin okunmasının ardından ifadesi alınan Yusuf Erdem, İl Özel İdaresinde şef olarak görev yaptığını görevi gereği ihaleler düzenlediklerini ve bu dönemde polislerle tanıştığını söyledi.
Örgüt ile ilişkisi bulunduğu gerekçesi ile 26 Ağustos'ta gözaltına alındığını ve yerel medyada örgütün "emniyet imamı" olduğu yönünde haberlerin çıktığını anlatan Erdem, "Gözaltına alınmamın ardından olaya gizem ve esrar katmak amacı ile bahsi geçen kişiler ifadelerinde benden nedenini bilmediğim bir şekilde 'emniyet imamı' olarak bahsetmişlerdir. Baskı altında bu ifadeleri verdiklerini düşünüyorum. Kesinlikle kod isim kullanmadım. Kod isim kullansam her türlü yazışmada gerçek ismim ile yazışmalar yapmaz, kendimi saklardım." diye konuştu.
Erdem, talimat ile himmet toplamadığını, bankaya para yatırmadığını ve örgütün gizli haberleşme programı "ByLock ve Eagle"yi kimseye kurmadığını, terör örgütü propagandası yapmadığını savundu. Erdem, 2006 KPSS puanı ile 2007 yılında devlet memuru olarak atandığını, yapının içerisine hiçbir zaman dahil olmadığını da ifade etti.
Murat Kurnaz ise olmayan bir suçlamadan kendisini aklamaya çalıştığını beyan ederek, "Silahlı terör örgütüne üye olmak ile suçlanıyorum. Hayatımda üç kez askerde silah kullandım. Gözaltına alındıktan bir buçuk ay sonra ifade veren kişiler benim hakkımda suçlamalarda bulunuldu. 2014 yılında Rize'den ayrıldım. Rize'de uzun yıllar apartman yöneticiliği yaptım. Apartmanda kalanların birçoğu kamu çalışanı ve polisti. Yöneticiliğim nedeniyle hepsi beni tanır. Kesinlikle benim örgüt yöneticiliği ile hiçbir bağım bulunmamaktadır. Talimatla kesinlikle iş yapmadım." diye konuştu.
"YEMİN ETTİRDİKTEN SONRA KOMİSER YARDIMCILIĞI SINAV SORULARINI GÖSTERDİ"
Mahkeme başkanı Kantık, tanık olarak ifade veren, Hakan C'nin ifadesini okudu.
Hakan C'nin, "Murat Kurnaz ile bir evde buluştuk. Telefonlarımızı dışarıda bırakarak bir odaya geçtik. Burada bize kimseye söylemeyeceğimize yemin ettirdikten sonra komiser yardımcılığı sınav sorularını gösterdi. Yaklaşık 70-80 soru bize gösterildi. Daha sonra bizim evde yaptığımız toplantıda sorular tekrar gösterildi. Bu konuda mutmain (inanmış) olmadığımı söyleyince 'merak etmeyin en doğrusunu büyükler bilir' dediler. Soruları kimseye söylemeyeceğimize dair yemin ettirdiler. Biz de bu sorular sonrasında komiser yardımcılığı sınavını kazandık." şeklinde ifade verdiği belirtildi.
Murat Kurnaz ise suçlamaları kabul etmediğini, böyle bir olayı hatırlamadığını, gözaltına alınmasının ardından medyada yer alan açıklamaların "kopyala yapıştır" yöntemi ile kendi iddianamesinde yer aldığını savundu.
Etkin pişmanlıktan yararlanarak ifade veren sanık Fatih E. de 15 Temmuz sonrası yapının gerçek yüzünü gördüğü için etkin pişmanlıktan yararlanarak bildiği her şeyi anlattığını söyledi.
Haftada bir gün toplantı yaptıklarını anlatan Fatih E, "Biz dini düşüncelerle bu yapı içerisine girdik. Sohbet yapan kişiler zaman zaman değişirdi. Cemaate yakın olanlar eşli katılır, diğerleri tek olarak katılırdı. Sohbetlerin daha sonra 'ByLock' üzerinde duyurulacağı söylenerek telefonuma yüklenmek istendi ama benim telefonum iphone olduğu için sorun yaşandı. Bu nedenle eşimin telefonuna yükledik." dedi.
"ZEKİ BİR NESİL YOK OLDU"
Mahkeme başkanı Kantık, Fatih E'nin açıklamaları sonrası ise "Devletin polisi akıllı insanlarsınız. Nasıl böyle bir yapıya ihtiyaç duydunuz? 28 Şubat'ı belki sizler görmediniz ama birçok arkadaşınız gördü. Bu yapıdan alkol alanları gördüm, dondum kaldım. Neden? diye sorunca 'bundan sonra talimat böyle' dediler. Devlet, Allah rızası için doğru dürüst ibadetini yapana, namazını kılana bir şey der mi?" diye konuştu.
28 Şubat sonrası eşinin başını açtıranları gördüğüne değinen Kantık, "Eşinin başını açmaması nedeniyle boşayanları gördük. Hiç yemeğe gelmeyen kişilerin cuma namazı vakti öğle yemeğine geldiğini, bir şeyleri saklamaya çalıştığını gördük. Ebu Cehil, Peygambere 'gel başımıza kral ol ama işlerimize karışma' dediğinde kabul mu etti? Bunca uyarıyı neden dikkate almadınız? Ülkemin bir döneminin en zeki insanları yok oldu. Devletin sistemi neyinize yetmedi? Bir insanın yetişmesi için devlet ne kadar zaman ve para harcıyor?" diye konuştu.
Fatih E, Kantık'ın açıklamaları üzerine "ByLock" programının kripto haberleşme programı olduğunu düşünemediğini ifade ederek, "Çok pişmanım. Eşim memurluktan ihraç oldu. Ben de açıktayım belki ihraç olacağım. 15 Temmuz sonrası gözlerimizi açabildim." şeklinde konuştu.
İfadelerin ardından mahkeme heyeti, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.