Dİiyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin Silvan İlçesi'ne otobüs seferleri başlatmasına tepki gösteren şoförler belediyeyi bastı.

Taş ve sopalarla belediyenin camlarını kıran şoförleri dağıtmak için özel güvenlik görevlileri havaya ateş açtı. Taş ve sopaların kullanıldığı kavgada belediye önü savaş alanına dönerken, polis arbedeye plastik mermi, gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etti.

Belediye Başkanı Gültan Kışanak, saldırının halka yapıldığını ve karşılığını mutlaka vereceklerini söyledi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin kent merkezi ile Silvan İlçesi arasında otobüs seferleri başlatması üzerine Silvan'dan kent merkezine taşımacılık yapan şoförler bu duruma tepki göstermek için bugün araçları ile birlikte Büyükşehir Belediyesi önüne geldi.

Araçları belediye önüne park eden protestocu şoförler ellerinde sopalarla belediye binasının camlarını kırıp, kapılarını tahrip etti. Protesotculara belediye özel güvenlik ekipleri de karşılık verince arbede yaşandı. Bu sırada bazı güvenlik görevlilileri saldırganları uzaklaştırmak için havaya ateş açtı. Yaşanan arbedeye polis ekipleri müdahale ederek, tarafarı ayırdı. Protestocu şoförler ise belediye karşısındaki cadde üzerinde beklemeye başladı.

KIŞANAK: SALDIRI HALKA YAPILMIŞTIR

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, yardımcısı Fırat Anlı ve BDP İl Başkanı Zübeyde Zümrüt ve merkez ilçe belediye başkanları ile birlikte saldırıyı kınadı.Belediye binası önünde konuşan Kışanak, saldırganların güvenlik görevlilerini yarlayarak içeriye girmek istediğini söyleyen Kışanak, halka iyi hizmet vermek için toplu taşımacılık hizmeti başlattıklarını anlattı. Saldırının halka yapıldığını belirten Kışanak, şöyle dedi:

"Kuruma yönelik bir saldırı değildir. Halkın iradesine yönelik bir saldırıdır. Toplu taşıma hizmeti almaya yönelik bir saldırıdır. Halkımızın ilçeden şehre gelip ilçede işlerini yapma imkanlarına ilişkin yapılan bir saldırıdır. Keyfiyetçi bir şekilde istedikleri fiyatları koyarak birazda mafyatik bir örgütlenme gibi toplu taşıma hizmetini esir almak isteyen bir grup var. Asla ve asla bunlara fırsat vermeyeceğiz. Biz seçim zamanında her kes biliyor ki yaptığımız bütün çalışmalarda halk bizden toplu taşıma hizmetinin kalitesinin arttırılmasını istiyor. Halk cbimizde para yok ucuz belediye otobüsüne horlanmadan, aşağılanmadan binmek, gidip kent içi dolaşımı yapmak istiyoruz diyor. Oysa biliyoruz bu mafyatik ulaşım haklarını esir almaya çalışan bazı çeteler çok iyi biliyoruz ki engellileri araca almıyorlar, yaşlıları ücretsiz binecek diye almıyorlar. Kucağında çocuğu olan kadınları almıyorlar. Ve bunlar halkımıza zulüm ediyorlar. Biz bu zulme son vereceğiz. Bu kentte yaşayan kadınlar, çocuklar, gençler, engelliler yaşlılar toplu taşıma hizmetinden yaralanacaklar. Sonuna kadar kararlıyız, bu halka bu hizmeti sunacağız. Bu saldırı buna yönelik bir saldırıdır. Biz asla kabul etmiyoruz etmeyeceğiz."

"SALDIRININ KARŞILIĞINI ALACAKLAR"

Belediyenin halkın iradesini temsil ettiğini ve bunun herkesin iyi bilmesini isteyen Kışanak, "Halkın iradesini temsil eden bir kuruma yönelik herhangi bir saldırı girişimi anında cevabını alacaktır. Bu kurum sahipsiz değildir. Bu kurumun sahibi halktır, kurumun çalışanlarıdır. Yöneticileridir. Bir bütün olarak hep beraber buradayız. Patimizle, eş başkanlarımızla, halkımızla, gençliğimizle hep beraber buradayız. Kim bu kuruma yönelik zerre kadar bir saldırı girişiminde bulunursa bunun karşılığını alacaktır. Cevapsız kalmayacaktır, herkes bunu aklının bir kenarına yazsın. Bu kentte mafyalaşmaya, zorbalığa, çeteleşmeye izin vermeyeceğiz. Bu kent demokratik kültürüyle dünyaya kendini tanıtmış bir kenttir. Bu kentte Kürt halkı, Kürt özgürlük hareketi bu mücadele halkın barış içerisinde herkesin birbirinin hakkına, hukukuna saygılı yaşasın diye mücadele ediyoruz. Kimliği de budur, zorbalık bu kimliğin içerisinde asla yer edinemez. Gereken cevabı alır.Kimse bu kuruma saldırı amacıyla yaklaşabileceğini aklının ucundan bile geçirmesin. Arkalarındaki güçleri biliyoruz. Kimlerin onları teşvik ettiğini, çeteleştirdiğini, sokağa saldığını çok iyi biliyoruz. Buna da papuç bırakmayacağız" dedi.

BELEDİYE ÖNÜ SAVAŞ ALANINA DÖNDÜ

Başkan Kışanak'ın yaptığı açıklamanın ardından protestocu şoförler ile belediye çalışanları arasında önce sözlü ardından sopa ve taşların kullanıldığı kavga çıktı. Polis kavgaya, tazyikli su, biber gazı ve plastik mermi kullanarak müdahalede bulunurken, belediye önü savaş alanına döndü. Saldırgan şoföerler belediye araçlar, belediye görevlileri ise saldırganların araçlarına taş ve sopalarla saldırıp tahrip etti. Yaklaşık 30 dakika süren olaylarda 10'dan fazla kişi yaralanırken, polis olayları güçlükle önledi.

YOLCU DOLU OTOBÜSE SALDIRDILAR

Belediye önünden uzaklaşan protestocu şoförler bu sırada yoldan geçen ve içi yolcu dolu otobüsü taş yağmuruna tuttu. İçinde yolcu bulunan araçların taşlanması sırasında otobüste bulunanlar büyük korku yaşarken 1 kadın yaralandı. Atılan büyük taşların otobüslerin camlarına saplandığı görüldü.

Yaşanan olaylar sırasında polisin sıktığı plastik gaz bombası ve tazyikli gazetecilerin bulunduğu alana geldi. Bazı gazeteciler yaralanırken, kamera ve fotoğraf makineleri kullanılamaz hale geldi.


POLİS AMİRİ: BELEDİYE BENİM, SUYUNU İÇİYORUM

Diyarbakır Büyükşehir Beleyesi'ne Silvanlı şoförlerin saldırdığı olaylar akşam saatlerinde yatıştı. Olayların ardından belediye önünde kalan Silvanlı protestocuların araçları polisler tarafından belediye önünden alınıp götürüldü.

Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, olayların yatışmasının ardından polis amirleriyle görüştü. Kışanak ile polis amiri arasında şu diyaloglar geçti:

Emniyet Amiri: Ben buranın suyunu içiyorum. Şöförler bulunuyor. Anahtarlar gelecek araçları çekeceğiz.

Gültan Kışanak: Tamam anahtarlar gelsin yolu açın lütfen. Ben burdayım polis arkadaşlar da gelsin arabaları çeksin yolu açsın.

Amir: Ben sizinle konuşmak istiyorum bu böyle değil.

Kışanak: Şimdi bunları buradan çıkaralım sonra konuşuruz.

Amir: Bu belediye benim belediyem bunu böyle bilin. Ben bu belediyenin suyunu içiyorum.

Kışanak: Umarım. Umarım. Bu böyle olması lazım. Olması gereken bu.

Amir: Tamam ama daha seviyeli konuşalım.

Kışanak: Tamam ben burdayım araçları çekecek polis arkadaşlar gelsin ben burdayım.

Amir: Tamam ben sizinle ve Zübeyde hanımla görüşmek istiyorum.

Kışanak: Bu kamyonu kaldıramıyor musunuz? Şöförü gözaltında.

Amir: Tamam şoförünü getireceğiz alacağız buradan çıkacaklar zaten.

Kışanak: 3 saatir bize saldırı devam ediyor. Bize 'bırakın' diyorsunuz. Ben çıksaydım onları tek tek toplardım.

Amir: Yok yani, yolun ortasına parketmek olmaz yani. Bunun gereği neyse yapılması lazım yani. Ben de gereğini yapıyorum. Başkanım belediyenizi de biz koruyoruz. İnen bir cam var mı? Sizinkiler inerken olmuş zaten biz müdahaleyi burda yaptık.

Kışanak: Güvenlik kameralarından ben izledim her şeyi. Kimin nasıl saldırdığını burada orta refüjden saldırdığını. Adam sopalarla taşlarla geliyor.

Amir: Başkanım herkes normal düzene geçsin yani, biz de araçları çekelim. Ortalık gerilmesin yani.

Kışanak: Tamam gittiler 2- 3 arkadaşız zaten.