Şehit ailelerinden suç duyurusu

Dernek üyesi bir grup, büyük bir Türk Bayrağı ile üzerinde “Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez” yazan ve Tokat'ta şehit olan askerlerin fotoğrafları bulunan pankartı taşıyarak Ankara Adalet Sarayı'na geldi.Terör örgütü PKK'nın, Bingöl'de 24 Mayıs 1993 yılında

Şehit ailelerinden suç duyurusu

Dernek üyesi bir grup, büyük bir Türk Bayrağı ile üzerinde “Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez” yazan ve Tokat'ta şehit olan askerlerin fotoğrafları bulunan pankartı taşıyarak Ankara Adalet Sarayı'na geldi.


Terör örgütü PKK'nın, Bingöl'de 24 Mayıs 1993 yılında gerçekleştirdiği saldırıda şehit olan 33 erden Mustafa Yılmaz'ın eşi olduğunu söyleyen Ayşenur Yılmaz, “16 senedir kendimizi zor tutuyorduk. Neden şimdi saçma sapan açıklamalarla kafamızı karıştırıyorlar. Ben MS hastasıyım, beyin kanaması atlattım. Kim verecek bunun hesabını. 16 sene sonra neden tekrar ciğerlerimizi yakıyorlar. Onun açıklamasını yapsınlar. Bizim canlarımızın neden canını aldılar yapsınlar” diye konuştu.

Ayşenur Yılmaz, “Ben gurur duyuyorum Türk olmamla, bayrağımın altında yaşamamla. Gurur duymayan insanlar canlarımıza kıymasınlar. Yeter artık. O evlatlar nasıl öksüz yetim kaldılar? O anaların babaların nasıl yandı ciğerleri?” dedi.

Grupta bulunan Sıdıka Türker adlı kişi de şehitler için yazdığı şiirleri okudu.

Tüm Şehit Ailelerine Hizmet Derneği avukatı Ozan Gürhan, hazırlanan basın açıklamasını okudu.

“Dernek olarak Kürt faşizmine ve bunun işbirlikçi aktörlerinin fiillerine karşı, canları pahasına dik duracaklarını” belirten Gürhan, “Siyasi bir çalışmanın ürünü olan Kürt açılımının geldiği nokta içler acısıdır ve her duyarlı vatandaşımız gibi bizlerin de içini yakmaktadır. Tokat'ta hain bir pusu sonucu şehit olan 7 canımızın acısı, Serap adlı kardeşimizin haince yakılması, kentlerin yıkılması, polislerimizin taşlanması, bizlerin de sabır taşını kırmaktadır” dedi.

“Siyasi Partiler Kanunu'nun 78. maddesindeki hüküm açıkken, DTP'nin İmralı'yı muhatap aldığını açık bir şekilde deklare ettiğini” ifade eden Gürhan, “Varlık sebebimiz PKK'dır' diyen bir yöneticinin olduğu partiye tepkiyi koymak bizlere, defterini dürmek ise bu devletin Anayasa Mahkemesi'ne düşmektedir” diye konuştu.

Basın açıklamasının ardından, dernek üyeleri, 6 Aralık'ta Diyarbakır'da meydana gelen olaylarla ilgili olarak DTP Diyarbakır İl Başkanlığı hakkında hazırladıkları suç duyurusu dilekçesini, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu.

Dilekçede, soruşturmanın, TCK'nın 216. maddesinde düzenlenen “Halkı kin ve düşmanlığa teşvik” suçu kapsamında yapılması talep ediliyor.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler