Selahattin Demirtaş'tan Ceylanpınar açıklaması
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, bugün Ceylanpınar'da şehit edilen 2 polis ve önceki gün Adıyaman'da çatışmada şehit olan asker için, "Önceki gün Adıyaman'da yaşamını yitiren asker de bugün Ceylanpınar'da katledilen polisler de bu ülkenin, ezilen insan
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, bugün Ceylanpınar'da şehit edilen 2 polis ve önceki gün Adıyaman'da çatışmada şehit olan asker için, "Önceki gün Adıyaman'da yaşamını yitiren asker de bugün Ceylanpınar'da katledilen polisler de bu ülkenin, ezilen insanların, emekçilerin çocuklarıdır. Hepimizin çocuklarıdır. Ben onlara da Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına sabırlar diliyorum. Acılarını yürekten paylaştığımızı ifade etmek istiyorum… Bu kardeşlerimiz yaşamlarını yitirmemiş olsalardı 32 yurttaşımız, asker, polis yaşamını yitirmemiş olsaydı, biz koltuklarımızdan biz canımızdan vazgeçmeye hazırız." dedi. Demirtaş, "Biz artık ülkemizde kan ve gözyaşı görmek istemiyoruz. 32 canımız kaybettik. Fakat şunu da biliyoruz. Kan kanla temizlenmez. Kan kanla yıkanmaz." ifadelerini kullandı.
Demirtaş, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki terör saldırısında hayatını kaybeden HDP Bursa Parti Meclisi Üyesi Ferdane Kılıç ve oğlu Nathan Kılıç için Bursa’da düzenlenen cenaze törenine katıldı. Anne ve oğlunun Hamitler Mezarlığı'nda defin işlemine katılan Demirtaş, ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. "Yitirdiğimiz bütün arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum" diyen Demirtaş, "Kolay bir iş değil ölüm, elbette Allah'ın emri. Allah verdiği canı kendisi tamam dediğinde geri alır. Fakat vahşice, barbarca, insanlık dışı saldırılarla, katliamlarla bu canları yitirmemiz eminim ki vicdanı olan herkesin yüreğini kanatıyor." ifadelerini kullandı.
'EN BÜYÜK GÜVENLİK ZIRHI KARDEŞLİKTİR'
O insanların, barış için, bu ülkede kan akmasın diye, sınırların ötesinde savaş olmasın diye, ülkede yoksulluk, işsizlik olmasın diye, adaletsizlik, eşitsizlik olmasın diye mücadele ettiğini belirten Demirtaş, şöyle konuştu: "Ana oğul Suruç'a bu mesajı taşımaya gitmişlerdi. Onların bize bıraktığı miras budur. Eğer bu ülkede kalıcı barışı sağlayabilirsek, bu ülkede adaletsizlikleri giderebilirsek, eşitsizlikleri giderebilirsek, bütün bu yitirdiğimiz canların mirasına bağlı kalmış oluruz. En fazla da kardeşliğe ihtiyacımız var. Ülkenin güvenliği elbette önemli. Fakat ülkenin güvenliği sadece ordularla, güvenlikle sağlayamayız. El ele vererek omuz omuza yürek yüreğe durarak güvenliği sağlayabiliriz. En büyük güvenlik zırhı kardeşliktir. Bunun için de eşitliğe, özgürlüğe, demokrasiyi büyütmeye ihtiyacımız var. Bizim arkadaşlarımız Suruç'ta da bunun için bulunuyorlardı. Bu duygulara karşı olanlar tarafından katledildiler. Bu ülke gereğinden fazla kanla acıyla, gözyaşıyla tanıklık ederek yaşamını sürdüremez. Biz artık ülkemizde kan ve gözyaşı görmek istemiyoruz. 32 canımız kaybettik. Fakat şunu da biliyoruz. Kan kanla temizlenmez. Kan kanla yıkanmaz. Bütün bu zorluklara rağmen biz demokratik barışçıl mücadele içinde çabamızı sürdüreceğiz. Bizim yolumuz budur. HDP olarak başka hiçbir yol ve yöntem bizim tasvip edebileceğimiz yöntem değildir. Bundan hızla uzaklaşmamız lazım. Çok öldük biliyorum. Türkiye'de yaşayan insanlar olarak, çok fazla ağladık ve üzüldük. Fakat bütün bunları gidermenin yolu yeniden savaş değildir. Yeniden çatışma değildir, kan gözyaşı değildir. Ezilen halklar olarak daha fazla birbirimize sarılmak zorundayız. Bu ülkenin yoksul evlatlarının ölümüne dur demeliyiz."
"32 YURTAŞIMIZ, ARKER, POLİS YAŞAMINI YİTİRMEMİŞ OLSAYDI…"
Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Önceki gün Adıyaman'da yaşamını yitiren asker de bugün Ceylanpınar'da katledilen polisler de bu ülkenin, ezilen insanların, emekçilerin çocuklarıdır. Hepimizin çocuklarıdır. Ben onlara da Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına sabırlar diliyorum. Acılarını yürekten paylaştığımızı ifade etmek istiyorum. Biz başka türlü bu şiddet sarmalından çıkamayız. Barışı her koşulda savunmak dışında, barışı ilkesel bir yaşam tarzı olarak savunmak dışında, tutunabileceğimiz başka bir şey olamaz. Bilelim ki eğer bu ülke hepimizin ortak vatanı ve hep birlikte yaşayacaksak birbirimizin hakkına hukukuna, dinine kültürüne inancına, yaşam tarzına, daha fazla saygı duyacağız. Özgürlüğü de ancak böyle büyütebiliriz. Bize bu acılı günlerimizde gençlerin bedeni üzerinden siyasi rant devşirdiğimizi söyleyenler, siz vicdanınızı yitirmemişseniz eğer, içinde bulunulan durumun siyasi rant kavramını bile ağzına almayacak kadar vahim olduğunu fark etmelisiniz. Bu gençlerimiz bizim milyon oyumuzdan çok daha kıymetlidir. Her bir insanımız. Ülkenin her bir yurttaşı, koltuklarımızdan bin kat değerlidir. Bu kardeşlerimiz yaşamlarını yitirmemiş olsalardı 32 yurttaşımız, asker, polis yaşamını yitirmemiş olsaydı, biz koltuklarımızdan biz canımızdan vazgeçmeye hazırız. Biz bunun için siyaset yapıyoruz. Barış için siyaset yapıyoruz."
"SANKİ IŞİD AKP'YE SALDIRDI, BU GENÇLER SİZİN GÜNAHLARINIZ YÜZÜNDEN ÖLDÜ"
İktidarın IŞİD ile anıldığına dikkat çeken Demirtaş, "Mevcut AKP iktidarı eğer bir IŞİD işbirliği algısı üretmişse, bu bizden kaynaklı değil. Bütün dünya mevzuya böyle bakıyorsa bunu sağlayan biz değiliz. IŞİD, AKP yandaşlığını ortaya atan biz değiliz. Bütün dünya böyle düşünüyorsa bunu düzeltmek durumunda olan da biz değiliz. Sayın başbakanın özellikle bu konuda daha fazla çaba sarf etmesi lazım. Fakat IŞİD, gelip Türkiye sınırları içinde 32 arkadaşımızı katlettikten sonra üzerindeki IŞİD algısı silmek için kimse bu gençlerin bedenini de kullanmamalıdır. Bizim kızdığımız yönü budur. Sanki AKP mağdurdur, sanki IŞİD AKP'ye saldırmıştır ve bu işin faili HDP'dir gibi suçlayıcı bir dille, ülkenin cumhurbaşkanı ve başbakanı konuşmaya devam etmemelidir. Bu yanlış bir üsluptur. Kusura bakmasınlar ama bu gençler sizin günahlarınızı temizlemek için ölmediler. Sizin günahlarınız yüzünden öldüler. Hatalarınız, yanlışlarınız, yanlış dış politikalarınız nedeniyle öldüler. O nedenle herkes böylesi dönemlerde özellikle HDP'yi hedef tahtasına koyarak bir kez daha HDP'yi buradan nasıl vurabilirim hesapları yapmak yerine kendi saplandıkları ve ülkeyi götürdükleri bataklıktan çıkmanın yolunu hep birlikte aramayı düşünmeliler. Bütün bu acılara rağmen, yaşadığımız zorluk ve sıkıntılara rağmen biz adalet, demokrasi ve barıştan yana olacağız. Yaşamını yitiren arkadaşlarımız da bize bu emaneti bıraktılar. Onların bize talimatı budur." diye konuştu.