Selam Tevhid Örgütü Nedir?
Tüm Türkiye'de bir anda en çok merak edilen örgütlerden birisi olan Selam Tevhid Örgütü nedir? Örgütün asıl amacı nedir? Örgütün önde gelen isimleri, İran ilişileri, faaliyetleri nelerdir? Karşı gazetesinden Emre Erciş, Türkiye'nin gündemine oturan bu örg
Yayınlanma:
Tüm Türkiye'de bir anda en çok merak edilen örgütlerden birisi olan Selam Tevhid Örgütü nedir? Örgütün asıl amacı nedir? Örgütün önde gelen isimleri, İran ilişileri, faaliyetleri nelerdir?
Karşı gazetesinden Emre Erciş, Türkiye'nin gündemine oturan bu örgütle ilgili bilinmeyenleri kaleme aldı.
SELAM TEVHİD ÖRGÜTÜ HAYATIMIZA NASIL GİRDİ?
Türkiye yasa dışı Selam Tevhid Kudüs Ordusu örgütünü ilk olarak Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı gibi aydınlara yapılan suikastler vasıtası ile tanıdı.
Örgüt, 1990-2000 yılları arasında bir çok kanlı eyleme imza atarken, Ankara ve İstanbul Emniyet müdürlüğüne bağlı ekipler tarafından yakalanan ve örgüt ile bağlantıları tespit edilen çok sayıda kişi, 07 Ocak 2002 tarihinde “Ankara 2 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi” tarafından mahkum edildi.
07 Ocak 2002 tarihinde devlet arşivlerine kaldırılan örgüt dosyası, önce 08 Ağustos 2010, sonra da 24 Şubat 2014 tarihinde 2011-762 nolu soruşturma dosyası ile birlikte yeniden Türkiye’nin gündemine oturdu.
Star ve Yeni Şafak gazetelerinin manşete taşıdığı habere göre, devletin içinde yapılanan paralel bir örgüt, Selam Tevhid Kudüs Ordusu adı altında 7 binden fazla kişiyi dinledi. Haber çok kısa zamanda kamuoyunda yankı buldu.
ERDOĞAN: SELAM ÖRGÜTÜ DİYE BİR ÖRGÜT UYDURMUŞLAR
O günlerde 30 Mart yerel seçimleri nedeniyle Türkiye genelinde il il dolaşarak seçim çalışması yürüten Başbakan Recep Tayip Erdoğan da, Star ve Yeni Şafak gazetelerinin manşetine taşıdığı bu haberlere ilişkin açıklamalar yaptı. 11 Mart 2014 tarihinde Bitlis’te vatandaşlara seslenen Erdoğan "Valiyi, korumaları, memurları, AKP'nin, CHP'nin, MHP'nin il başkanlıklarını, bürokratları keyfi olarak dinlenmişler. Selam Örgütü diye bir örgüt uydurmuşlar. 3 bine yakın kişiyi 3 yıl dinlemişler." İfadelerini kullandı.
BOZDAĞ: BÖYLE SAÇMALIK OLUR MU?
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise, 26 Şubat 2014 akşamı, katıldığı bir televizyon programında konuyla ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Bozdağ TV 24’te şunları söyledi:
"Ortada bir şüphe olacak, bu şüpheye yönelik belli deliller olacak, mahkeme bu delilleri doğrulayacak ve o çerçevede bir suça ilişkin delil elde etmek için ancak dinleme yapılır. Ama işlenmiş bir suç da iddiası olacak."
"Yani ben Bekir Bozdağ için dinleme istiyorum, ne suç işlediği belli değil ama ben dinlerken onun işlediği suçlara dair dosyalar bulacağım, deliller bulacağım derse bu olmaz. Somut bir suç isnadı olacak. Şu suç işleniyor ama delil bulamadım şüphem kuvvetli, o kuvvetli şüpheyi gösteren delilleri de bunlar diyerek sunması mahkemenin hâkimin de buna ikna olması lazım. Hakim de burada bir suç var ama delil bulunamamış diyerek o zaman dinleme izni verilir. Eğer siz bunları dosyaya koymamışsanız benim böyle bir iddiam var; bunların 3’ü bir araya gelmiş ki zaten üç kişi yetiyor örgüt olmak için 4’üncüye gerek yok, 3 kişi yetiyor Selam Örgütü’nü kurdular, ne diyorlar giderken Selamun Aleyküm diyorlar, o da kabul ederken Ve Aleyküm Selam diyor ve al sana bir örgüt. Böyle bir saçmalık olur mu?”
PEKİ GERÇEKTEN DE BÖYLE MİYDİ?
Peki işin aslı gerçekten de böyle miydi? Başbakan Erdoğan ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın dediği gibi, “Selam Tevhid Kudüs Ordusu” uydurma bir örgüt müydü?
EMNİYET'İN BAŞSAVCILIĞA GÖNDERDİĞİ BİLGİLENDİRME YAZISI
Yaklaşık on beş sene evvel 2000’li yılların başında Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı, İçişleri Emniyet Genel Müdürlüğü’nden "Selam Tevhid Kudüs Ordusu" hakkında bilgi talep eder. Bu talep 12 Mayıs 2000 tarihinde (B.05.1.EGM.0.14.05.03 11197-6392-5644-4240) sayı nolu bir bilgilendirme yazısı ile cevaplanır.
İŞTE O YAZIDA KAYDA GEÇEN VE EMNİYET İSTİHBARAT TARAFINDAN ADI GEÇEN ÖRGÜT İLE İLGİLİ KALEME ALINAN O BİLGİLER:
KURULUŞU - GELİŞİMİ:
1979 İran devriminden sonra kurulan “Devrim Muhafızları” birimi içerisinde “Kudüs Ordusu” teşkilatı oluşturulmuştur. (Teşkilatın amacı) Türkiye’de İslam dinini kullanarak önce toplumda karşıt gruplar oluşturmak, sonra bu gruplar arasında öldürme, bombalama, yaralama, adam kaçırma gibi olaylar yaratarak kin ve düşmanlığı körüklemek ve böylece toplumda bir kaos ortamı, güvensizlik oluşturmak daha sonra da bu ortamdan yararlanarak silah zoru ile mevcut anayasal düzeni değiştirip yerine İran rejimine benzer bir İslam devleti kurmaktır.
1985 yılında yayın hayatına başlayan ve Nurettin Şirin tarafından çıkartılan “İstiklal” dergisi ile daha sonra çıkan “Şehadet ve Tevhid” dergileri etrafında toplanan ve ülkemizde İran referanslı radikal kesimler içerisinde takip edilen bir örgütlenmedir.
Günümüzde haftalık “Selam Gazetesi” etrafında toplanan örgütün, İran devrim metodunu benimseyen radikal dini fikirlere sahip olduğu bilinmektedir.
Ayrıca bu grup “Hizbullah-Menzil” grubu ile çok yakın ilişkiler içerisindedir. Zaman zaman üniversite çevrelerinde dağıtılan bildirilerde “Müslüman Gençlik” vb. imzaları kullandıkları bilinmektedir.
ÖRGÜTÜN AMACI
“Selam Tevhid Kudüs Ordusu” örgütü, Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde şer-i hükümlerle yönetilen İran benzeri bir İslam devleti kurmayı hedeflemektedir. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet başsavcısı tarafından hazırlanan 1999/648 hazırlık 2000/158 Esas no, 2000/111 sayılı iddianamede, Selam Tevhid Kudüs Ordusu Terör örgütü ile ilgili olarak örgütün eylem ve faaliyetleri dikkate alındığında;
“Mevcut rejimi değiştirip yerine İran İslam Cumhuriyeti yönetimi benzeri Şii esaslarına dayalı yönetim tarzını hakim kılmak, bu amaç için toplumda özellikle dini mezhepler temelinde ayrışma ve karşıt gruplar oluşturmak, Türkiye’de ve genel İslami çevrede kabul görmüş olan temel Kuran’i meseleleri tahrif ederek temel inançlar noktasında akıllarda soru işaretleri bırakmak, temel İslami değer ve kişiliklere alenen saldırmak ve aşağılayıcı beyanlarda bulunmak olduğu tespit edilmiştir." denilmektedir.
ÖRGÜTÜN ÖNDE GELEN İSİMLERİ
Örgütün ilk dönemlerden itibaren Cemal Azmi-Fatma oğlu 1964 doğumlu, Trabzon ili, Of ilçesi nüfusuna kayıtlı olan Nurettin Şirin isimli şahıs etrafında şekillendiği bilinmektedir.
Hizbullahi anlayışa yakın fikirleri bulunan Nurettin Şirin Ankara ili Sincan Belediyesinde 1997 yılı Şubat ayında gerçekleştirilen “Kudüs Gecesi” adı altındaki etkinliğin düzenleyicileri arasında yer aldığından dolayı yargılanarak 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmış olup, halen cezaevinde bulunmaktadır. (8 yıl cezaevinde kaldıktan sonra yasa değişiminden faydalandı ve 2004 yılında tahliye oldu.)
Günümüzde örgütün, önde gelen diğer isimleri arasında Hasan Kılıç, Mehmet Şahin, Mehmet Ali Tekin gibi isimlerin bulunduğu ve söz konusu şahısların İran ile irtibatlı oldukları bilinen hususlar arasındadır.
ÖRGÜTÜN İRAN İLİŞKİLERİ
Örgüt mensubu şahısların İran’a gidip geldikleri ve buradaki Türk ve İranlı bazı şahıslarla irtibatlı oldukları, örgüt mensuplarının çeşitli dönemlerde İran’da, askeri ve siyasi eğitim aldıkları, isimleri anılan örgüte mensup şahısların ülkemizde gerçekleştirilen bazı eylemlerde İran’a ait istihbarat teşkilatları tarafından taşeron olarak kullanıldıkları, İran gizli servisi “Savama” ya mensup şahıslar tarafından örgüt mensuplarına silah ve mühimmat verildiği, bu teşkilat mensuplarıyla birlikte, ülkemizdeki “Halkın Mücahitleri Örgütü” mensuplarının, ABD, İsrail, Mısır, Irak ve İngiliz uyruklu şahıslara ve aydınlarımıza yönelik silahlı ve bombalı eylemler gerçekleştirdikleri anlaşılmıştır.
ÖRGÜTÜN FAALİYETLERİ
Örgüt tarafından, günümüze kadar “Selam Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ve Selam Gazetesi” bünyesinde halka açık bir şekilde gündemdeki dini ve siyasi nitelikli konular çerçevesinde konferans ve seminerler düzenlemek suretiyle faaliyetlerin devam ettirildiği gözlenmiştir.
Ayrıca örgüt mensupları tarafından Bosna Hersek, Afganistan ve Filistin’e yardım kampanyalarının da düzenlendiği bilinmektedir.
Günümüzde çoğunluğunun (Örgüte katılanlar kastediliyor) “Selam Gazetesi” etrafında radikal çizgide faaliyetlerini devam ettirdiği ve söz konusu eylemlerden haberi olmadığı, ancak belli bir kesiminin ise, İran’da askeri bir kuruluş olarak bilinen “Kudüs Ordusu ve Savama” mensupları ile ilişkiye geçerek silah ve mühimmat sağladıkları, bu meyanda ülkemizde gerçekleştirilen bazı adam kaçırma ve öldürme eylemlerine katıldıkları tespit edilmiştir.
Bu bağlamda, İran devlet görevlileri ile irtibata geçerek ülkemizde illegal faaliyetlerde bulunan örgüt mensuplarının gerçekleştirdikleri eylem ve çalışmaların 3713 sayılı kanun kapsamında (Terörle mücadele) olduğu değerlendirilmektedir.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.