"Soğuk Savaş dönemi istemiyoruz"
Moskova’da bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Bu bölgenin soğuk savaş psikolojisinin ve bölünmüş bir coğrafyanın yer aldığı bir döneme geri dönmesini istemiyoruz” dedi.Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi’nin (ÜDİK) alt organı olan Ortak Stra
Moskova’da bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Bu bölgenin soğuk savaş psikolojisinin ve bölünmüş bir coğrafyanın yer aldığı bir döneme geri dönmesini istemiyoruz” dedi.
Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi’nin (ÜDİK) alt organı olan Ortak Stratejik Planlama Grubu’nun 4. Toplantısı için Rusya’ya gelen Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Rus meslektaşı Sergey Lavrov ile başkent Moskova’daki Spiridonovka kabul evinde bir araya geldi. Öğle saatlerinde başlayan Ortak Stratejik Planlama Grubu toplantısı, yılın ikinci yarısında Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılması öngörülen 5. ÜDİK toplantısına da hazırlık mahiyeti taşıdı. Toplantının ardından basın konferansı düzenleyen bakanlar, ziyaret çerçevesindeki görüşmeler hakkında basın mensuplarına bilgi verdi. Bakanlar, iki ülke ilişkilerinde mevcut durumun ve yeni işbirliği olanaklarının ele alınmasının yanı sıra, Kırım Tatar Türkleri’nin durumu ile Ukrayna ve Suriye başta olmak üzere iki ülkenin ortak gündeminde yer alan bölgesel ve uluslararası gelişmelere ilişkin kapsamlı görüş alışverişinde de bulunduklarının altını çizdi.
Davutoğlu, Rusya’daki temasları ile ilgili açıklamasında, "Karadeniz çevresindeki duruma da değindik. Bu bölgenin soğuk savaş psikolojisinin yer aldığı, bölünmüş bir coğrafyanın yer aldığı bir döneme geri dönmesini istemiyoruz. Aksine bu bölgenin en önemli iki ülkesi olarak kalıcı barış taraftarıyız. Ekonomik ilişkilerin geliştirilmesini istiyoruz. Rusya da bu düşüncelerimizi paylaşmaktadır. Montrö Anlaşması başka olmakla Karadeniz’de işbirliği konusunda yapılmış olan tüm anlaşmalara saygı çerçevesinde kalıcı istikrara büyük önem veriyoruz. Kafkasya konusunda temaslarda bulunduk. Kafkasya’nın Rusya ve Türkiye’nin önemli ortak bölgesi olduğunu biliyoruz. Abhazya, Osetya veya Dağlık Karabağ gibi konularda devamlı temas halindeyiz. Rusya ile bu konularda her zaman yakın bir temas halinde olduk. Arzumuz ve isteğimiz 2008 yılında Rusya ile paylaştığımız Kafkasya’da barış ve istikrar platformu çerçevesinde ekonomik ve kültürel bağlara dayalı barış düzeninin oluşmasını istiyoruz. Her zamankinden daha fazla buna ihtiyacımız var ve buna uygun zemin vardır. Kalıcı barışın bölgenin aktörleri tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Asya’daki Afganistan konusunu, Asya’nın genel istikrarı konusunda da Rusya ve Türkiye ilişkilerine önemli katkıda bulunacağına inanıyorum. Suriye ve Ukrayna Türkiye’nin komşu ülkeleridir ve bu ülkeler konusunda Rusya’nın büyük katkıda bulunacağına inanıyoruz. İlk başka görüş ayrılıkları olmasına rağmen bu görüş ayrılıkları Rusya ile Türkiye’nin nihai kararını etkilemez. Rusya ve Türkiye’nin NATO çerçevesinde hiç bir zaman soğuk savaş dönemine dönmemesi konusunda da hususları ele aldık. Sayın Lavrov ile birçok forumda beraber oluyoruz. Ben tekrar kendilerine misafirperverliği dolayısı ile teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Rus Bakan Sergey Lavrov da, Kırım Tatar Türkleri’nin durumuna değinerek, “Kırım Tatarları’nın durumu hem Rusya’nın diğer bölgelerinde, özellikle Tataristan’da hem de Türkiye’de yakından takip edilmektedir. Rusya Devlet Başkanı Putin, Kırım Tatarları’nın 70 yıl önceki sürgünü ile ilgili meydana gelmiş ekonomik veya sosyal problemlerin çözülmesi için her türlü yardımlar yapılması hakkında karar imzaladı. Kırım’da Tatarca dili, Rusça ve Ukraynaca’dan sonra üçüncü devlet dili ilan edildi. Tatarca okullar, tiyatrolar ve başka kültür merkezleri çalışacaklar. Kırım’ın Tatar nüfusu ile devamlı işbirliği içindeyiz ve onların tüm arzu ve isteklerini dikkatlice dinleyerek problemlere çözümler bulmaya çalışıyoruz. Türkiye ile Rusya ilişkilerini 2020 yılına doğru 100 milyar dolar seviyesine çıkarmaya çalışıyoruz. Türk inşaatçılar Rusya’da başarı ile projeler gerçekleştirmektedirler. Bizim bu başarılarımızın başlıca nedeni ticari-ekonomik ilişkilerimizi siyasetten uzak tutmamızdır" dedi.
Rusya’ya uygulanan yaptırımlardan da bahseden Lavrov, "Son yıllarda dikkat ediyorsanız, Batı ülkeleri Rusya’yı her türlü olaylarda suçlu tutmaya çalışıyorlar. Hatta Soçi Olimpiyatları düzenlediğimiz için bile bizi suçladılar. Kırım’da yaşayan Rusların yardım ihtiyaçlarına cevap vermediğimizin karşılığında Batı ülkeleri Rusya’ya çok sayıda yaptırım uyguladı. Şimdi Batı ülkeleri bizi yaptırımların üçüncü dalgası ile korkutuyor. Donetsk bölgesindeki referandumu desteklediğimiz ve Ukrayna’daki devlet başkanı seçimlerine karışmamız durumunda bizi yaptırımlarla korkutuyorlar. Rusya’nın Ukrayna’dan doğalgaz ücretini isteme yöntemlerine bile Washington’dan tepki geliyor. Ancak biz Ukrayna’daki problemlerin çözülmesi için her bir taraf ile görüşmeye hazırız ve bir an önce ateşkes ilan edilmesini talep ediyoruz. Ukrayna tarafından ne diplomatik kanallarla, ne de başka yollarla yeni Devlet Başkanı Poroşenko’nun Moskova’ya ziyaret gerçekleştirmesi isteği bize ulaşmadı” ifadelerini kullandı.