Soylu hem FB hem TS kongre üyesi!
DP eski Genel Başkanı AK Parti Trabzon Milletvekili adayı Süleyman Soyla 2011 yılında verdiği röportajda spora bakış açısını ve o merak edilen sorunun cevabını vermişti.Soylu o röportajda şunları söyledi;Siyaset mi? Futbol mu?Siyaset, bir ülke insanının g
DP eski Genel Başkanı AK Parti Trabzon Milletvekili adayı Süleyman Soyla 2011 yılında verdiği röportajda spora bakış açısını ve o merak edilen sorunun cevabını vermişti.
Soylu o röportajda şunları söyledi;
Siyaset mi? Futbol mu?
Siyaset, bir ülke insanının geleceğini şekillendiren, bireylerin refahını, güvenliğini, inandığı değerler doğrultusunda yaşamasını sağlayan bir faaliyet alanıdır. Siyaset yapmaktan aldığınız hazzın kaynağı, ülkenize ve milletinize hizmet etmiş olmaktır. Siyaset insanla uğraştığı için bir kutsal tarafı da vardır.
Futbol ise eğlencelik bir iştir. İcra edenler açısından bedeni bir spor olmasının yanında, izleyenlere ancak geçici bir heyecan verir ve güncel bir tartışma alanını doldurur. Dünyada bir sektör haline gelmiş olması, bu karakteri değiştirmemelidir. Temelinde bedenle yapılan bir sporun oyun haline getirilmiş biçimidir.
Başkanım en son ne zaman maça gittiniz ve maçta ki haliniz nasıldı?
1,5 yıl önce Ali Sami Yen Stadı’nda Galatasaray – Trabzonspor maçına gittim. Zor durumdaydım çünkü yeğenim Berk ve Mert Galatasaraylı ve Galatasaray formaları ile donanmış hazır haldeyken, kızım Eslem, koyu bir Trabzonspor taraftarı olarak formasını giyememenin üzüntüsü içerisindeydi. Ali Sami Yen’in ambiansı, yine çok güzeldi. Oğlum Engin de bizden ayrı, Trabzonspor taraftarlarının olduğu bölümdeydi. Maç sonu bir araya geldik. Zor olan akşam, güzel bitmişti ve eğlenmiştik.
Bir Trabzonlu olarak Fenerbahçe Kongre üyesi olmak nasıl bir duygu?
Ben aynı zamanda Trabzonspor kongre üyesiyim de. Fenerbahçe kongre üyeleri olarak küçük de olsa bir arkadaş grubumuz mevcut. Üye olduğumdan beri Fenerbahçe’nin her kongresinde oy kullandım. İnşallah Trabzonspor’un kongrelerinde de oy kullanmak nasip olur.
Trabzonspor – Fenerbahçe maçını oğlunuz Engin Soylu ile birlikte mi izliyorsunuz?
Engin ile futbolun dışında her türlü ortam, ortak kullanılabilir. Ama futbolda son derece bencil olduğunu düşünüyorum. Bu da onun hakkı. Çocukluğumda ve gençliğimde ben de Trabzonspor’un yenilgilerinden sonra kahrolurdum. Onun için Engin’i anlayabiliyorum. Ancak, yetmişine merdiven dayamış amcamı Trabzonspor’un yenilgilerinden sonra anlamakta zorlanıyorum.
Şike Türk futbolunun gerçeği mi?
Şike, tam bir ahlâksızlıktır. Emeğe karşı, hakkaniyete karşı, sevgiye karşı, taraftarlığa karşı acımasız bir sömürüdür. Türk futbolunda normal görünüyor olması, patolojik bir durumdur. Bunu, kim olursa olsun haklı göstermek, normalleştirmek; insan hayatında çok etkin olan futbol sporu üzerinden, materyalist yaklaşımla, güçlülerin ve haksızların, hangi sebeple olursa olsun haklıları ezebileceği şovunun görsel ifadesidir. Şikeyi herkes yapıyor diye mazur göstermek çaresizlik, zayıflık ve bedbahtlıktır. Spor yöneticileri ve ülkeyi yönetenler, bu konuda alacakları kararlarla sadece futbolu değil, zihinleri henüz yeni gelişmekte olan futbol tutkunu olan çocuklarımıza, en önemli hayat dersini vermiş olacaklardır. Aksi, medeniyetimize ve benliğimize uymayan bir nesil aşısıdır ki, üzülürüz.
TFF neden şike sürecini iyi yönetemedi?
Eski Türkiye mantığıyla baktılar. İlişkilerin, kuvvetli ağların, hukukun ve Avrupa’da yerleşik hakkaniyet düzeninin üzerinde olabileceğini düşündüler. Küreselleşmeyi iş aleminde iyi anlayıp spor aleminde işin üzerini örtebileceğini düşündüler. Tipik şark kurnazlığıdır. Oysa, milletin vicdanını öteleseniz de içinde bulunduğunuz veya bulunmak için çaba sarf ettiğiniz dünyanın kuralları size kırmızı kartı gösterir. Ayrıca, spor adamlığı, adanmışlık demektir. Spora kendini adayanların, sporun en üst düzeyine geldiği günler bu tartışmalarımızın en aza indiği günler olacaktır. Reklama, sermaye gücüne ve mafyaya teslim olan spor, aslında elimizde olmadan yumuşak suç örgütlerine döner. Futbolumuzun karşı karşıya kaldığı travma budur. Yeni kurallarla bezenmedikten sonra, pansuman yöntemlerle tedavi edilemez.