Süleyman Soylu: "Birileri bu aziz milletin kardeşlik nimetini kıskanmaktadır"
İçişleri Bakanı Soylu Cizre’de iftar programına katıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Şırnak’ın Cizre ilçesinde bulunan Hamidiye Kışlasında düzenlenen iftar programına katıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu çeşitli temaslarda bulunmak için Şırnak’a gitti. Bakan Soylu, programı kapsamında Hamidiye Kışlasında düzenlenen iftar programına katıldı. Soylu, burada yaptığı konuşmasında, “Aramızda güçlü bir bağ oluştu ve bu bağı bir şekilde izah etmem lazım. Burada bir nimet var. Bu nimet elbette ki orucumuzu beraber açmamız içindir. Ama asıl büyük nimet bir sofra etrafında yan yana gönül gönüle bir araya gelebilmektir. Bu ülkenin ve bu milletin asıl zenginliği ve gücü budur. Biz bu sayede bu topraklarda bin yıldır dimdik ayaktayız. Bu kardeşliğimizin sayesinde gün geldi 3 kıtaya hükmettik, gün geldi yedi düvele hep birlikte Çanakkale’de meydan okuduk. Bazı insanlar vardır kıskanç olurlar, başkasının yediğini, başkasının giydiğini, başkasının parasını, başkasının ailesini kıskanırlar. İşte birileri de bu aziz milletin şu güzel topluluğun, bu kardeşlik nimetini kıskanmaktadır. Bunu elimizden almak istemektedirler. Aramızda kavga olsun, aramızda dövüş olsun istiyorlar. Aramızda niza olsun istiyorlar. Özellikle doğu ve güneydoğu illerimizde yıllardır bir kavgayı, bir kavganın üzerinden fitneyi sürekli körükleyip duruyorlar” dedi.
“Yıllarca terör örgütünü besleyip büyüttüler, yıllarca para verdiler” diyen Bakan Soylu, “Çocukları annelerinin dizlerinin dibinden ayırdılar. Okullarından kaçırdılar ve maalesef onları annelerinden babalarından uzaklaştırdılar. Neye çok seviniyorum biliyor musunuz? Allah’ımıza hamd olsun, yıllarca bize dayattılar, dediler ki bizim projemiz olursa ancak siz kardeş olursunuz. Birlikte olursunuz, beraber olursunuz. Başkalarının projeleri ile değil, sizlere minnetlerimizi ve şükranlarımızı ifade ediyoruz. Terör örgütüne bize diz çöktürmeye çalışanlara karşı hep birlikte bir arada olan anlayışı ortaya koyduk. 2 buçuk 3 yıl önce buraları hatırlıyoruz. Neler olduğunu da biliyoruz. Yıllar önce onları da hatırlıyoruz. İnsanların ikindi namazından sonra dışarıya çıkmaktan ürktüğü, korktuğu, okullarımızın öğretmensiz, hastanelerimizin doktorsuz kaldığı o günleri de hep birlikte hatırlıyoruz. Allah’ımıza hamd olsun, okullarımızda öğretmenlerimiz var. Hastanelerimiz de doktorlarımız var ve güvenliğimiz var, huzurumuz var, kardeşliğimiz var ve en ötesinde de başkalarının projesi ile değil bizim ortaya koyduğumuz irade ile bu gün biriz, kardeşiz.” diye konuştu.
Soylu, şunları kaydetti:
“Herkes görsün ve duysun. Anneler, sizlere sesleniyorum. Bende bu memleketin bir evladıyım, benimde kız çocuğum var. Kolundan tutup benim kızım ne olacak, diyen anneye cevap veremeyen bir devlet adamı olmuşsun ne olacak. Neye yarar? Söylemek istiyorum. Bu gün onurla gururla ifade etmek istiyorum. O anneler artık çocuğum ne olacak, diye yarın endişe etmeyecek. Annelere sesleniyorum. Hepimiz gayret gösteriyoruz. Sizin çocuğunuzu sizin dizinizin dibinden alıp başka taraflara götürüp sizden uzak tutup dağda bir terörist haline getirmeye çalışanlara karşı elimizden geleni yaptık. Sizin çocuğunuzu Allah’ın izni ile doktor olacak, sizin çocuğunuz mühendis olacak, hemşire olacak, elleri ile şefkat dağıtacak, merhamet dağıtacak, sevgi dağıtacak.”
Bakan Soylu, “Bu gün Cizre’nin her tarafında, dün geldiğim Hakkari’nin, yarın olacağım Diyarbakır’ın sokaklarında her tarafında huzur var. Esnaf iş yapıyor. En önemlisi yarına ait huzur ve yarına ait büyük bir açıklık, büyük bir mutluluk var. Korku yok, endişe yok, gecelerin saat 2’sine kadar insanlar, istedikleri zaman kıraathanelerinde iskemleye oturabilme imkanına sahipler. Dün Şemdinli sokakları öyleydi. Gecenin bir yarısına kadar, sahura kadar. Bunu hep birlikte gerçekleştirmek zorundayız. “ diyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Anneler size sesleniyorum, bu kazandıklarımızı ne olursunuz kaybettirmeyin. Bu huzurumuzu ne olursunuz geri almalarına fırsat vermeyin. Ne olursunuz çocuklarımızın yarınlarını almalarına ne olursunuz izin vermeyin. Nerelerden geldik, bu gün hangi haldeyiz. Hep beraber bunun kıymetini yarına taşıyabilecek iradeye anneler ilk önce siz koyun. Bugün dünden daha iyiydi. Bilirsiniz ki yarın bu günden çok daha iyi olacak. Bizi çok sıkıntıya soktular. Bizi darbeler ile terbiye etmek istediler. Bizi terörle terbiye etmek istediler. Bizi bir taraftan ekonomik krizler ile terbiye etmek istediler. Bizi birbirimize düşürerek terbiye etmek istediler. İstediler ki kendi huzurumuza bakmayalım. Ülkemizin zenginliğine bakmayalım. Üretime bakmayalım, istediler ki çocuklarımız yarına umutla bakmasınlar. İnadına bu ülkenin 81 vilayetinde üniversiteler açıldı. Şehir hastaneleri açılıyor. Türkiye, onlar ne kadar sıkıştırırlarsa sıkıştırsınlar, büyüyerek yoluna devam ediyor. Bu her birimizin sayesinde oldu. Etrafında ki coğrafyayı ateş çemberine çevirmek istediler. Buna rağmen hep birlikte birbirimize sarılarak buna müsaade etmedik. Türkiye’yi bu ateş çemberinin göbeği olmaktan hep birlikte çıkardık. Önümüzde büyük bir imtihan var, büyük bir sınav var. Birilerinin iştahını kabartmayın. Biz 6-7 Ekim olaylarında bu insanların oturdukları evlerin ne hale geldiğini gördük. Cizre, Şırnak, Hakkari, Yüksekova ‘da bu bölgenin tamamında binalar yükseliyor. Sadece Şırnak’ta 10 bin 500 yapılıyor. Bu binalar, yavaş yavaş teslim edilmeye başlanacak. Bu devletin göstermiş olduğu, hepimizin göstermiş olduğu iradenin kararlılığın tam tecellisidir.”