TC'ye resmi arma mı geliyor?
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zeynep Karahan Uslu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin resmi armasının belirlenmesi için bir yarışma açılabileceğini, bunun, üzerinde düşünülmeye değer bir konu olduğunu söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin resmi armasın
Yayınlanma:
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zeynep Karahan Uslu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin resmi armasının belirlenmesi için bir yarışma açılabileceğini, bunun, üzerinde düşünülmeye değer bir konu olduğunu söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin resmi armasının belirlenmesi amacıyla komisyon kurulmasına ilişkin kanun teklifini hazırlayan Uslu, teklife ilişkin açıklama yaptı.
Uslu, devletin armasının bulunmadığının eksikliğini, tesadüfi denilebilecek şekilde, tarih okumaları kapsamında fark ettiğini belirtti.
BM üyesi ülkeler arasında devlet arması olmayan Dominik Cumhuriyeti'nın dışında yalnızca Türkiye Cumhuriyeti'nin bulunduğuna işaret eden Uslu, bunun önemli bir boşluk olduğunu kaydetti.
Uslu, şunları söyledi:
"Böyle bir durumda, tarihin medeniyet mirası açısından en güçlü toplumlarından biri olan ülkemiz ve toplumumuz açısından ciddi bir eksiklik olduğu açık bir gerçek. Bu çerçevede bu eksiği 91 yıl sonra da olsa gidermek istiyoruz.
Kültür ve medeniyet mirasımıza layık nitelikte, bugüne kadar sahip olduğumuz bütün zenginlikleri, dünya ve insanlık tarihine kattığımız bütün katkıları ve köklü geçmişimizi de temsil eden, aynı zamanda bugüne dair ulusal tasavvurlarımızı da da kuşatabilen bir devlet arması oluşturulmasını istiyoruz. Bunun için gerekli yasal zemini oluşturacak teklifimizi milletvekili arkadaşlarımla beraber TBMM Başkanlığı'na sunduk. İnşallah yasalaştığında bu dönem içinde görme imkanımız olacaktır."
-"Yarışma da açılabilir
Teklif kapsamında kurulması öngörülen komisyon hakkında da bilgi veren Uslu, burada katılımcı bir bakış açısını çerçeve olarak ortaya koyduklarını ifade etti. Komisyonun Meclis'te grubu bulunan tüm siyasi partilerin eşit katılımıyla oluşturulacağını anlatan Uslu, "Komisyon önce kendi arasında bu armanın ana çerçevesini oluşturacak çalışmayı yapacak. Komisyona verilecek önergelerle yol ve yöntemlerde yeni açılımlar da elde edilebilir. Örneğin bir önerge verilir ve kabul edilirse devlet armasının belirlenmesi için bir yarışma da açılabilir ki bence bu üzerinde düşünülmeye değer bir husustur" diye konuştu.
Komisyon çalışmalarında belli uzman ve akademisyenlerden de destek alınacağını belirten Uslu, komisyonun üzerinde uzlaştığı armanın TBMM Genel Kurulu'nda onaylanmasının ardından eksik olan büyük bir boşluğun doldurulmuş olacağını dile getirdi. Uslu, "Böylece hak ettiğimiz gibi bir armayı, hepimiz özellikle pasaportlarımızda gururla taşıyacağız" dedi.
-"Herkesin, üzerinde uzlaşabileceği türde bir sembol"
Devlet armasının milletin kimliği olduğuna dikkati çeken Uslu, şöyle devam etti:
"Arma oluşturulurken şüphesiz ki biz her kimsek, tarihsel yolculuğumuzda bizi ne inşa ettiyse bunlar dikkate alınacaktır. Biz neredeyse tarih boyunca var kalabilmiş bir milletiz. Bu anlamda birçok devlet ve milletten ayrımlaşan konumumuz var.
Dünyanın pek çok güçlü devleti için bile bir kaç yüz yıl geriye gittiğinizde böyle bir yapıdan bahsetmek mümkün değil. Ama bizim için farklı bir durum söz konusu. Bu çerçevede Göktürkler'den Selçuklu'ya, Osmanlı'ya kadar; bütün bunların ortak kültürel mirası ve bize bir millet olarak gurur ve onur kazandıran unsurları bünyesinde barındıracak güçlü bir sembol olacak arma.
Armada, bütün bu kurduğumuz medeniyetlerin mutlak surette yansıması olması gerekir. 'Çünkü biz kimiz' dediğimizde, Osmanlı, Selçuklu, eski Türk medeniyetleri yokmuş gibi davranılması mümkün olamaz.
Bu çerçevede tarih sahnesinde en uzun süre var kaldığımız devletimiz de Osmanlı Devleti'dir. Bu da bir gerçek. Dünya tarihinin en güçlü devlet olma formunu en uzun süre muhafaza edebilmiş toplumlarından, devletlerinden birine tarihsel miras olarak sahiplenmiş olmamız çok değerli.
Yarınları inşa etmek, bugünlerdeki toplumsal siyasal zemine bir millet olarak sağlam basmak adına geçmişimizi doğru kavramak, sahip olduğumuz zenginliklerin idrakinde olmak da çok önemlidir. Bu bakış açısıyla kuşatıcı ve herkesin üzerinde rahatlıkla, gurur ve memnuniyetle uzlaşabileceği türde sembolün ortaya çıkarılabileceği kanaatindeyim."
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir rejime son verilerek kurulduğunu, bu kapsamda felsefi anlamda da yeni siyasi temeller inşa edildiğini belirten Uslu, "İçinde bulunduğu o dönem ki bu toplumsal, siyasal ve ekonomik kaostan, parçalanmaktan, hatta yok olma halinden bir milletin kurtuluşu anlamına geliyor" dedi.
Ancak bütün bunlar yapılırken diğer taraftan, yeni bir sistemi oturtmak kaygısıyla bir nevi geçmişe dair "reddi miras" tutumunun da var olduğu kaydeden Uslu, şöyle devam etti:
"Bu çerçevede Osmanlı ile arasına ve Osmanlı'dan önceki Selçuklu gibi medeniyetlerle arasına mesafe koyan bir siyasal tutum söz konusu olmuş. Yapılan değişiklikler hepimizin malumu. Ve o bakış açısının mutlak surette bir yansımasının olduğunu düşünüyorum.
Sultan 2. Abdulhamid'in yaptırmış olduğu Osmanlı armasından sonra arma zaten yönetim sistemi değiştiği için ortadan kalkıyor. Sonra bir arma taslağı yapılıyor, bir çalışma ortaya konuluyor. Orada da baktığımızda sembol olarak sadece bayrak ve bir kurt var. Ama bütün bir geçmiş mirasımızı bunun kuşattığını söylemek doğru olmaz. Bunun yeterli olduğunu söylemek, grafik açısından da semboller açısından da çok mümkün değil. Ki bu taslak hiç yürürlüğe girmiyor."
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.