Tecavüz eden kadına hapis
Türkiye ilk defa bir kadının erkeğe tecavüzüne şahit oldu. 16 yaşında 13 yaşında erkek çocuğuna tecavüz eden F.E 4 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Türkiye'de ilk kez tecavüzden mahkum olan kadın hakkında Boyabat Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararını yazdı. M
Yayınlanma:
Türkiye ilk defa bir kadının erkeğe tecavüzüne şahit oldu. 16 yaşında 13 yaşında erkek çocuğuna tecavüz eden F.E 4 yıl 6 ay hapis cezası aldı.
Türkiye'de ilk kez tecavüzden mahkum olan kadın hakkında Boyabat Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararını yazdı. Mahkeme, gerekçeli kararında, Sanık F.E.'nin bu ilişkiyi hamileliğinin ortaya çıkıncaya kadar saklaması sanık psikolojisi olarak değerlendirilmiştir. Yine bu ilişkinin uzunca bir süre saklanması, kimseye haber verilmemesi de mağdur M.A.'nin ilişki teklifinin F.E.'den geldiği şeklindeki beyanlarına itibar etmeye yöneltmiştir. Sanık F.E.'nin mağdur M.A.'ya karşı cinsel istismar suçunu işlediği, eyleminin TCY'nin 103/2. fıkrasındaki suçu oluşturduğu, bu suçun sanığının kadın da olabileceği kanaatine varılmıştır denildi.
Sinop'a bağlı Durağan ilçesi Ulupınar köyünde yaşayan 16 yaşındaki F.E. aynı köyde yaşayan M.A.'ya karşı TCY'nin 103/2. fıkrasındaki 'cinsel istismar' suçunu işlediği gerekçesiyle Boyabat Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkeme, verdiği kararla ilk kez bir kadını tecavüzden mahkum etmiş oldu. Gerekçeli kararda yasayı yorumlayan Mahkeme şu görüşleri dile getirdi:
Yasa koyucu, sanık statüsünde cinsiyet ayrımını ortadan kaldırarak 'kişi' ifadesine yer vermiştir. Dolayısıyla bu suçun sanığı kadın, erkek herkes olabilir. Eski 765 sayılı TCY'nda ırza geçme suçundan sanık ancak erkek olabilecekken yeni TCY'nda bundan vazgeçilerek cinsel istismar suçlarında kadınlarında sanık olabileceği kabul edilmiştir. TCY'nin 103. maddesinin 2. fıkrasında vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilen cinsel istismarın bu suçu oluşturacağı ifade edilmiş, somut olayımızda da sanığın kadın olması sebebiyle fiili imkansızlık ve genital organların yapısı itibariyle cinsel organını mağdur çocuğun vücuduna sokmasının olanaksızlığı sebebiyle bu suçun oluşmayacağı düşünülse de yeni TCY nin cinsel suçlarla ilgili genel sistematiği ve düzenleniş biçimine göre eski TCY'ndan tamamen farklı yeni bir yapı içerisinde bu suçlarda cinsiyet ayrımını kaldırarak kadınlarında sanık olabileceğini açıkça düzenlemiştir.
Mahkeme, cinsel istismar suçlarında mağdurun yaşının suçun unsuru olarak değerlendirildiğine de dikkat çekti. Sanık F.E.'nin evde kimsenin bulunmadığı bir gün mağdur M.A.'yı evine alarak kapıyı kilitlediği ve ilişkiye girdiğine dikkat çekilen mahkeme kararında, F.E. nin hamile olduğunun anlaşılması üzerine soruşturmanın başladığı hatırlatıldı.
Türkiye'de ilk kez tecavüzden mahkum olan kadın hakkında Boyabat Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararını yazdı. Mahkeme, gerekçeli kararında, Sanık F.E.'nin bu ilişkiyi hamileliğinin ortaya çıkıncaya kadar saklaması sanık psikolojisi olarak değerlendirilmiştir. Yine bu ilişkinin uzunca bir süre saklanması, kimseye haber verilmemesi de mağdur M.A.'nin ilişki teklifinin F.E.'den geldiği şeklindeki beyanlarına itibar etmeye yöneltmiştir. Sanık F.E.'nin mağdur M.A.'ya karşı cinsel istismar suçunu işlediği, eyleminin TCY'nin 103/2. fıkrasındaki suçu oluşturduğu, bu suçun sanığının kadın da olabileceği kanaatine varılmıştır denildi.
Sinop'a bağlı Durağan ilçesi Ulupınar köyünde yaşayan 16 yaşındaki F.E. aynı köyde yaşayan M.A.'ya karşı TCY'nin 103/2. fıkrasındaki 'cinsel istismar' suçunu işlediği gerekçesiyle Boyabat Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkeme, verdiği kararla ilk kez bir kadını tecavüzden mahkum etmiş oldu. Gerekçeli kararda yasayı yorumlayan Mahkeme şu görüşleri dile getirdi:
Yasa koyucu, sanık statüsünde cinsiyet ayrımını ortadan kaldırarak 'kişi' ifadesine yer vermiştir. Dolayısıyla bu suçun sanığı kadın, erkek herkes olabilir. Eski 765 sayılı TCY'nda ırza geçme suçundan sanık ancak erkek olabilecekken yeni TCY'nda bundan vazgeçilerek cinsel istismar suçlarında kadınlarında sanık olabileceği kabul edilmiştir. TCY'nin 103. maddesinin 2. fıkrasında vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilen cinsel istismarın bu suçu oluşturacağı ifade edilmiş, somut olayımızda da sanığın kadın olması sebebiyle fiili imkansızlık ve genital organların yapısı itibariyle cinsel organını mağdur çocuğun vücuduna sokmasının olanaksızlığı sebebiyle bu suçun oluşmayacağı düşünülse de yeni TCY nin cinsel suçlarla ilgili genel sistematiği ve düzenleniş biçimine göre eski TCY'ndan tamamen farklı yeni bir yapı içerisinde bu suçlarda cinsiyet ayrımını kaldırarak kadınlarında sanık olabileceğini açıkça düzenlemiştir.
Mahkeme, cinsel istismar suçlarında mağdurun yaşının suçun unsuru olarak değerlendirildiğine de dikkat çekti. Sanık F.E.'nin evde kimsenin bulunmadığı bir gün mağdur M.A.'yı evine alarak kapıyı kilitlediği ve ilişkiye girdiğine dikkat çekilen mahkeme kararında, F.E. nin hamile olduğunun anlaşılması üzerine soruşturmanın başladığı hatırlatıldı.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.