Tek dileği kızının güldüğünü görmek
Kızını birçok hastaneye götüren anne ise, dış ve iç kulağı bulunmayan kızının yüz kaslarının gelişmediğini ve bugüne kadar hiç gülmediğini belirtip, "Kızımın bir kerecik güldüğünü göreyim, yeter" dedi.Horozköy Mahallesi’nde oturan Özgül ve Oktay Bulut çif
Kızını birçok hastaneye götüren anne ise, dış ve iç kulağı bulunmayan kızının yüz kaslarının gelişmediğini ve bugüne kadar hiç gülmediğini belirtip, "Kızımın bir kerecik güldüğünü göreyim, yeter" dedi.
Horozköy Mahallesi’nde oturan Özgül ve Oktay Bulut çiftinin üç çocuğundan en büyüğü olan kızları Burcu Bulut (21), kulakları olmadan dünyaya geldi. Burcu, duyma ve konuşma yetisi olmadığı için yüz kaslarının gelişmemesi nedeniyle de bir kez olsun gülemedi. Eşi işçi olan ve evlere temizliğe giderek evin bütçesine katkıda bulunan Özgül Bulut, “Burcu'yu ilk kucağıma aldığımda kulaklarının olmadığını gördüm. Çığlık atıp ağlamaya başladım. O günden sonra kızımın ömrü hastanelerde geçti. Kızımın hem dış kulağının hem de iç kulağı yok. 15 yaşında 'Dış kulak için ameliyat yapacağız' dediler. 15 yaşında götürdük, bir kulaktan 4 kez ameliyat olması gerekiyordu. Çok acı çektiği için kendisi istemedi. Ancak sonra kendisi ameliyat olmak istediğini anlattı. Tekrar götürdük, dış kulak yolu yapıldı. Şimdi şekil verilecek, kulak memesi yapılacak. İki ameliyat daha geçirmesi gerekiyor. İki kulağa 8 ameliyat yapılacak. Hiç duyamıyor, sadece görüntü olarak kulak yapılacak” diye konuştu.
EN BÜYÜK İSTEĞİ BİR KEZ GÜLMESİ
Anne Özgül Bulut’un en büyük isteği ise kızının bir kez olsun gülmesi. Kızının 21 yıldır hiç gülmediğini anlatan anne Bulut, “Duyma ve konuşma yetisi olmadığı için yüz kasları gelişmemiş. Mimikleri yok. O yüzden bugüne kadar hiç güldüğünü görmedim. En büyük isteğim kızımın bir kere güldüğünü görmek” dedi.
DIŞARI ÇIKMAK İSTEMİYOR
Kızının dışarı çıkmak istemediğini belirten anne, “Toplum içine çıkmak istemiyor, hemen eve gitmek istiyor. Psikolojisi çok bozuk. 8’inci sınıfa kadar okula gitti. Ama okulda hiçbir şey öğrenemedi. Yazamadığı ve konuşamadığı için anlaşmamız çok zor. Ben bile en istediğini anlayamıyorum. İşaret dili bilmiyor. 21 yıllık annesiyim, ben onun hareketlerini anlamıyorum. Benim eğitim almam gerekiyordu, ben eğitim alamadım. Onun işaret dili öğrenmesi gerekiyordu, işaret dilini öğretecek bir yer bulamadığımız için eğitim aldıramadık” diye konuştu. Kızının duyması için yapılacak ameliyatın doktorlar tarafından çok riskli görüldüğünü anımsatan Özgül Bulut, “Doktorlar 'Ya ölür ya da felç olur' dedi. Çocuğumu kaybetmektense ameliyat yaptırmadım. En azından yanımda duruyor” ifadelerini kullandı.
ENGELLİ MAAŞI ALMIYORUZ
Maddi durumlarının iyi olmadığını da belirten anne Özgül Bulut, engelli bakım ücreti ve engelli maaşı alamadıklarından yakındı. 2009 yılında Manisa Devlet Hastanesi’nden aldıkları ağır engelli raporuyla engelli maaşı alabildiklerini ancak 2013 yılında raporu yenilemek için İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden aldıkları yeni raporlar nedeniyle bu maaşın kesildiğini dile getiren anne Bulut, şunları söyledi:
“Raporda kızımın özür oranını yüzde 97 olarak göstermişler ancak ağır özürlü kısmına 'Hayır' yazılmış. Ağır özürlü kısmına 'Hayır' yazıldığı için raporun oranı kaç olursa olsun biz engelli maaşı alamıyoruz. Kızımın yaşantısı bana bağlı. Ben olmadan hiçbir şey yapamıyor. Şimdi Manisa’daki Merkez Efendi Devlet Hastanesi ile Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’ne yeniden başvurduk. Engelli maaşı ve engelli bakım ücreti alabilmek için bu raporların çıkmasını bekliyoruz.”