AİHM, içinde "Sayın Öcalan" ibaresi yer alan bir mektup kaleme aldıkları için hapis ve para cezasına mahkûm edilen 19 kişinin açtığı davada Ankara’nın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüyle ilgili maddesini ihlal ettiğine hükmetti.

Davacılar, Türkiye'de “Sayın Öcalan” ifadesini kullananların mahkûm edilmesini protesto etmek amacıyla 2008 yılının Temmuz ayında Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesi Cumhuriyet Savcılığı’na, “Ben de Sayın Abdullah Öcalan diyorum ve kendimi ihbar ediyorum” ifadesini içeren dilekçeler göndermişler ve bu nedenle 2 ay 15 gün hapis cezasına mahkûm olmuşlardı.

ŞİDDET İÇERMİYOR

Dava 19 kişi tarafından 2009 yılında AİHM’e taşındı. Türk hükümeti davayla ilgili savunmasında, PKK’nın, AB, ABD, BM ve NATO tarafından da bir terör örgütü olarak tanındığını belirterek, bu örgütün liderini “övücü” ifadeler kullanılmasının suç teşkil ettiğini belirtti.

Ancak AİHM dün aldığı kararda, dilekçelerde “şiddet çağrısı veya bir terör örgütü lehinde propagandanın bulunmadığı”, davacıların ifade özgürlüğünü kısıtlamasına neden olabilecek “bir tehdidin yer almadığı” sonucuna vardı. AİHM, Ankara'nın Öcalan için "sayın" ifadesinin kullanımının yasaklanmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüyle ilgili 10'uncu maddesine aykırı olduğuna hükmetti. Mahkeme Türk Hükümeti’ni, davacıların her birine maddi ve manevi olarak 3 bin 140 euro tazminat olmak üzere toplam 59 bin 660 euro ödemeye mahkûm etti. AİHM ayrıca, 1000 Euro da mahkeme masrafı talep etti.