Son yapılan operasyonlarda istihbarat ve yerel kaynaklara dayanan bilgilere göre, bölücü terör örgütü (BTÖ) Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde sözde özerkliğin altyapısını oluşturmak yönünde yoğun olarak faaliyet gösteriyor.

Son yapılan operasyonlarda istihbarat ve yerel kaynaklara dayanan bilgilere göre, bölücü terör örgütü Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde sözde özerkliğin altyapısını oluşturmak yönünde yoğun olarak faaliyet gösterdi ve bu konuda önemli aşama kaydetti. Bu istikametteki faaliyetleri adalet, vergilendirme, siyasal yönetim ve eğitim olmak üzere devletin tüm fonksiyonlarını kapsıyor. BTÖ ve BTÖ'nün şehir yapılanmasında yer alan Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-H) ile Öz Savunma Birimleri (ÖSB) tarafından Yüksekova şehir merkezinde 12 Ağustos 2015 tarihinde eski askerlik şubesi karşısında mavi bir poşetin içerisinde bomba konulurken, sivil bir şahsın İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne yaptığı ihbarda Orman Mahallesi'ne giden yola bomba konulduğu ve söz konusu şahsın evine gitmesine müsaade edilmediği öğrenildi. Cezaevi Kavşağı'nda Orman Caddesi istikametine giden yol barikatlarla kapatılarak, barikatlara patlayıcı düzenek yerleştirildi. Eski kışlaya giden yolun kenarındaki kanala C4 tipi yüksek infilak gücüne sahip patlayıcı konuldu, cezaevi kavşağındaki yola tel çekilerek kütüklerle takviye edildi ve yol geçişe kapatıldı. Kışla Camii önü barikatlarla kapatılarak önüne tuzaklanmış mutfak tüpleri bırakıldı. Bölücü terör örgütü mensuplarının 5-6 kişilik gruplar halinde dolaşarak halka ve esnafa baskı yaptığı kaydedildi. Terör örgütü mensuplarının bazı mahallelerde belirledikleri evleri tek tek gezerek zorla boşalttırdığı belirtilerek, şehir merkezinin bazı bölümlerinde patlayıcı düzeneklerle desteklenen hendekler kazılmaya devam edildiği kaydedildi.

Raporlar, Yüksekova ilçe merkezinin bazı yerlerine ağır silahlar getirildiği ve aynı anda saldıracakları yönünde kuvvetli bilgi temin edildiğini gösteriyor. Bölücü terör örgütüne müzahir olduğu herkesçe bilinen bir iş merkezine patlayıcılar getirildiği bilgisi alınırken, şehir merkezinde 70-80 kişilik bölücü terör örgütü mensubu olduğu istihbaratına da raporda yer veriliyor. Son dönemde yurt içinde karadan ve havadan yapılan etkili operasyonlar nedeniyle kırsalda bulunan teröristlerin çok zor durumda olduğu ve bunlardan 20-30 kişinin henüz kırsaldan yeni geldiği, kırsalda bulunan teröristlerden pişman olup kaçmayı başaranların teslim olduğu, kırsaldan il ve ilçe merkezlerine teröristlerin gelişinin devam edeceği ve bu kapsamda eylemlerde bir artış olabileceği de değerlendiriliyor.

Raporda, tüm bu olumsuz gelişmelerle birlikte Yüksekova Belediyesi sözde eşbaşkanlarının, sözde "Gever Demokratik Toplum Meclisi" üyeleri, sözde "Mahalle Meclis" üyeleri ve BTÖ'ye müzahir parti üyeleri katılımıyla 12 Ağustos 2015 tarihinde yapılan basın açıklamasında sözde "Kürt özgürlük hareketini ve halkının meşruiyetini tanımayan bir devletin kurumlarını, yasalarını, hukukunu ve sistemini tanımıyoruz" şeklinde ifade edilmesinin dikkat çekici olduğu belirtilerek, bir o kadar da tehlikeli bir gelişme olduğu ifadeleri yer alıyor.

Yüksekova'daki gelişmelere bütüncül bir gözle bakıldığında BTÖ'nün şehir ve kırsalda yürüttüğü faaliyetlerle kırsala dayalı "şehir gerillacılığında" önemli bir aşama kaydettiği, BTÖ'nün uzun dönemli stratejisinin son aşaması olan 4'üncü Stratejik Dönemi (Devrimci Halk Savaşı) kapsamında faaliyetlerine Yüksekova'da da başladığı ve teşkilatlanmasını büyük ölçüde tamamladığı, ilçe merkezinde aynı anda "özerklik" ilan edebilecek yeterliliğe ulaştığı, gerekli tedbirler alınmaz ise önümüzdeki dönemde benzer olayların artarak devam edeceği ve diğer benzer ilçelere de sıçrayabileceğinin de değerlendirildiği bilgisi raporda bulunuyor.

"TERÖRİST VE DESTEKÇİLERİNİ BİRBİRİNDEN AYIRT EDECEK İSTİHBARİ ÇALIŞMALARA AĞIRLIK VERİLMEYE DEVAM EDİLMELİ"

Bölge halkına karşı duyulan şefkat ve sevginin her fırsatta gösterilmesi gerektiği de belirtilen raporda, bölge halkı ile terörist ve destekçilerini birbirinden ayırt edecek istihbari çalışmalara ağırlık verilmeye devam edilmesi gerektiği ve halka devletin şefkatli yüzünün hissettirilmesi gerektiği, teröristlere de devletin kahredici tokadının vurulması gerektiği belirtiliyor.

Raporda, şehir içi yapılanmalara çok şiddetli ve kararlı biçimde operasyonlara vakit geçirmeksizin başlanması ve bölgede sarsılan kamu düzeninin acilen tesis edilerek halkın huzurlu yaşama dönmesinin sağlanması gerektiği belirtilerek, KCK ve bağlı birimlerine yapılacak operasyonlar sonucunda kırsalda bulunan teröristlerin belli bir zaman içinde kendi kendilerini yok etme, teslim olma veya ülkeyi terk etme yolunu seçeceği kaydediliyor. Burada asıl ve öncelikli tehdidin il ve ilçelerdeki KCK yapılanması olduğu belirtilerek, il ve ilçelerde son dört yıldan bu yana KCK tarafından ciddi miktarda silah ve mühimmat depolaması yapıldığı istihbaratının alındığı, emniyet güçlerinin bunlara ulaşımının kazılan hendekler ve barikatlarla sağlandığı belirtiliyor. Türk Devleti'nin gücünün halkın yanında olduğu devletin her kademesinde görev yapan birimlerince her fırsatta anlatılması gerektiği ve uygulamalarla da bunun gösterilmesi gerektiğine, operasyonlara aralıksız devam edileceğine de raporda dikkat çekiliyor.