Sendikalar ayakta. Limter-İş sendikasına göre, her ay ortalama bir ölümlü iş kazası yaşanıyor ancak bu gizleniyor

Milyonlarca liralık yat ve gemilerin yapıldığı İstanbul Tuzla'daki tersanelerde 12 günde 5 işçinin ölmesi hem çalışanları hem de sendikaları ayağa kaldırdı. Tersanelerde örgütlü DİSK'e bağlı Liman, Tersane, Gemi Yapım-Onarım İşçileri Sendikası (Limter-İş) Genel Başkanı Cem Dinç, her ay ortalama bir ölümlü iş kazası yaşandığını ancak bunun işletme sahiplerince gizlendiğini ileri sürerken Çalışma Bakanlığı'nın olaya acilen el koymasını istedi.

PEŞ PEŞE ÖLÜMLER
Aldığı gemi yapım ve onarım siparişleriyle Türkiye'yi dünya beşinciliğine taşıyan Tuzla tersaneleri, son günlerde 12 günde yaşanan 5 ölümlü iş kazasıyla gündemde. Limter-İş Sendikası'nın verdiği bilgilere göre, 21 Ağustos'ta Torgem tersanesine taşeron iş yapan Gemsa adlı firmaya bağlı çalışan Cabbar Ongun, elektrik çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Ongun'un ölümünün üzerinden 2 gün geçmeden bu kez Selah Tersanesi için çalışan Bora Denizcilik'in taşeron işçisi 28 yaşındaki Günay Akarsu elektrik çarpması sonucu öldü. Elektriğin üçüncü kurbanı ise 1 hafta sonra Umut Gemi adlı taşeron firmada çalışan Bayram Tatlı (36) oldu. Bir gün sonra da 30 yaşındaki Kenan Kara... Ancak Kara'yı elektrik çarpması değil, "aşırı sıcakta çalışma nedeniyle geçirdiği kalp krizi" öldürdü. 12 gün içinde ölen beşinci kişi 40 yaşındaki Bekir Özmen'di. Özmen elektrik çarpmasının son kurbanı oldu.

KAN PARASIYLA UZLAŞMA
Son iki ölümün kayıtlara iş kazası olarak geçirilmediğini ileri süren Limter-İş Başkanı Dinç işçi ailelerinin çok fakir olduğunu bu nedenle taşeron firmaların kan parası adı altında para vererek aileleri susturduğunu belirtti. Ailelere neden mücadele etmediklerini sorduklarında, "Tek çalışanımız oydu. Aç kalacağımıza 10 bin YTL'ye anlaştık" yanıtı aldıklarını kaydeden Dinç devletin acilen konuya el atması gerektiğini söyledi. Tuzla tersanelerinde son 15 yılda 68 kişi yaşamını yitirdi. Geçen yıl ölümlü kazaları protesto eden Limter-İş cumartesi günü de bir yürüyüş yaptı. Tuzla'daki işçilerin çoğunun sigorta ve iş güvenliğinin olmadığı ileri sürülüyor.

KAZALARIN NEDENİ CAHİL İŞÇİLERMİŞ!

Tuzla'daki bir tersanenin iş güvenlik şefi, kazaların nedenini işçilerin cahilliğine bağladı. 6 aydır işin içinde olduğunu belirten emekli subay yetkili konuyu şöyle açıkladı: "Gözlemlerime dayanarak iş kazalarında ya da işçi ölümlerinde artış olduğunu söyleyemem. Yaşanan iş kazalarının en büyük sebebi işçilerin cahilliği. Ne yazık ki çalışan arkadaşlarımız kendilerine öğretilenleri uygulamamakta anlaşılmaz tutum sergiliyor. Örneğin kaynak yaparken mutlaka gözlük takması gerektiğini öğretiyoruz. Ama bir de bakıyoruz ki gözlüksüz kaynak yapıyor. 'Neden' diye sorunca da 'Sıcak oluyor ondan takmıyorum' diyor. Yüksekte iskelede emniyet kemeri takarak çalışması lazım ama işi çabuk bitireyim diye takmıyor. Her işçinin başına bir iş güvenliği sorumlusu konamayacağı için kazalar da kaçınılmaz oluyor."

"Mukavva örttüler 'işe dönün' dediler"

Dilaver AYNA (Tersane işçisi)
Bekir Özmen'in ölümüne şahit olan Ayna'nın anlattıkları tüyler ürpertiyor: "Sese doğru koştuk. Bekir kabloların üzerinde yatıyordu. Göğsünde eziklik vardı, ağzından kan süzülüyordu, dudağı mosmordu. Sağlık görevlileri kalp masajı denedi. Sonra üzerine mukavva örtüp bizi olay yerinden uzaklaştırdılar. 'İşinize bakın' dediler. 'Kalbi durdu' diyorlar ama biz elektrik çarptığına eminiz. Çünkü kabloların üzerinde bulduk."

'Oğluma 14 bin YTL değer biçtiler'

Hakkı DEMİRAL (Oğlunu kaybetti)
Hakkı Demiral, 2005 yaşında henüz 20 yaşındayken kaybettiği oğluyla ilgili şunları söyledi: "Oğlum 3 gün önce çalışmaya başlamıştı. Yağmurlu bir günde emniyet kemeri kullanmadan 20 metre yüksekte çalıştırıyorlardı. Ayağı kayıp düştü ve öldü. Tersaneye karşı kamu davası açtım ancak 2 yıllık ceza 14 bin YTL'lik para cezasına çevrildi. Bu ülkede 20 yaşında evlatlar bu paraya mı yetişiyor? Maddi manevi tazminat davası açtım, hukuk savaşım sürüyor."

(Sabah)