'THY’nin büyümesi kaygı verici!'
Havacılık Tıbbı Derneği Başkanı Doç. Dr. Muzaffer Çetingüç, Türk Hava Yolları’nda (THY) gelişmişlik ve olumluluk parametresi olarak sadece ’büyüme’nin alınmasının kaygı verici olduğunu savundu. Çetingüç, THY’nin kaliteyi artırmak için 44 pilotuna Almanya
Havacılık Tıbbı Derneği Başkanı Doç. Dr. Muzaffer Çetingüç, Türk Hava Yolları’nda (THY) gelişmişlik ve olumluluk parametresi olarak sadece ’büyüme’nin alınmasının kaygı verici olduğunu savundu.
Çetingüç, THY’nin kaliteyi artırmak için 44 pilotuna Almanya’da uygulattığı DLR testinin birinci aşamasını 18, ikinci aşamasını da sadece 7 pilotun geçebilmesine dikkat çekti.
Muzaffer Çetingüç, ’airkule.com’ adlı internet sitesinde kaleme aldığı ’En birinci mi, en emniyetli mi?’ başlıklı yazısında THY yöneticilerini uyardı.
Son aylarda THY’den herkesi gururlandıracak pırıltılı büyüme rakamları açıklandığını belirten Çetingüç, "Benim son senelerde gördüğüm THY, sanki kovalayan var gibi çok süratli koşuyor. Uçak içinde 5 yıldızlı konfor yaratılıyor, yiyecek ikramlarında ödüller kazanılıyor, dünyanın en büyük spor kulüplerine sponsor olunuyor. Aslında bunlar paranın yönüyle ilgili gelişmeler sayılmaz mı? Hangi şirket parasını bu alanlara kaydırsa benzeri sonuçları alabilir. Avrupa’nın dördüncüsüydük, bugünlerde ’üçüncülüğümüzün yakın olduğu’ müjdesini aldık; şimdi de dünyanın birincisi olacağımız gibi bir iddia öne sürülüyor" izahını yaptı.
THY’nin pilot kalitesini arttırmak üzere Almanya’da DLR testlerini uygulamaya başladığını hatırlatan Doç. Dr. Muzaffer Çetingüç, testin birinci aşamasında; genel bilgi, yetenek, İngilizce, zekâ, psikomotor becerilerinin ikinci aşamada karakter yapısı, CRM, şirket kültürüne uyum ve stres ölçüldüğü bilgisini verdi.
BÖYLE BİR DEVİ YÖNETMEYE HAZIR MIYIZ
Havacılık Tıbbı Derneği yöneticisi, "2009 yılı Mayıs ayında sivil ve asker kökenli 44 pilotun girdiği testin birinci aşamasını sadece 18, ikinci aşamasını 7 pilot geçebilmiş. Başarı oranının bu kadar düşüklüğü ve THY’nin pilot ihtiyacı yüzünden bugün testin sadece birinci aşamasına girilmekte, ikinci aşama daha önemli olduğu halde imtina edilmekteymiş. Gelişme ve büyümeye buralardan başlatsak daha iyi olmaz mıydı" görüşünü belirtti.
Çetingüç, THY yöneticilerine şu soruları yöneltti; "DLR testindeki başarısızlık üzerinde kafa yoruldu mu, hangi tedbirler alındı.Gerçekten hava taşımacılığında dünyanın birincisi olabilir miyiz, bu biraz hayal değil mi. Diyelim ki, çok sayıda uçak aldık, çok iyi anlaşmalar yaptık, en büyük şirket biz olduk. Böyle bir devi yönetmeye hazır mıyız.
THY EN BÜYÜK YERİNE EN EMNİYETLİ OLSA
Mevcut duruma pilot, hostes, kontrolör, teknik eleman yetiştiremezken; lisan, eğitim, altyapı eksiklerimiz varken, uçak ve yolcu sayısı ile birinci olmak ne kadar anlamlıdır. Prensibi baştan koymamız gerekmiyor mu. Hedefimiz ’En Büyük’ olmak yerine, ’En Emniyetli’ olsa daha doğru olmaz mı?"
Bugün THY’nin yüzlerce iç ve dış noktaya uçuş yapıyor olmasından tabii ki mutlu olmak gerektiğine söyleyen Doç. Dr. Çetingüç, "İnsanlarımızı yurtiçinde karayolundan, yurtdışında aktarmalardan kurtaran makul bir büyümeyi alkışlıyoruz. Ama bir noktadan sonra yavaşlamak gerekmiyor mu. Hangi motivasyonlarla en büyük olmaya çalıştığımızı analiz etmeliyiz. Rekor kırmaya mı, yoksa inferioritemizi telâfi etmeye mi çalışıyoruz. ’Vücut çok hızlı koşarsa akıl biraz geride kalır’ derler. Bu metafora benzer bir durumla karşı karşıya olmayalım sakın. Beni korkutan, büyürken kontrolden çıkmaktır. Personeli daha huzurlu, yolcuları daha memnun, kaza-kırım oranları düşük, orta ölçekli bir şirkete neden razı gelmiyoruz? Böyle bir hedef, en birinci olmaktan daha iyidir." ikazını yaptı.