"Toplum olarak hiçbir tahrike kapılmayacağız"
Trabzon’da düzenlenen Türkiye, Ortadoğu ve Dünya konulu konferansın açılışında katılımcılara seslenen Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, "Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın dediği gibi tek devlet, tek bayrak, tek millet, tek
Yayınlanma:
Trabzon’da düzenlenen Türkiye, Ortadoğu ve Dünya konulu konferansın açılışında katılımcılara seslenen Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, "Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın dediği gibi tek devlet, tek bayrak, tek millet, tek vatan ortak paydasını kabullenmiş olan kimsenin dinine, diline, etnik kökenine hiçbir zaman bakmayacağız, hiçbir tahrike de Allah’ın izniyle kapılmayacağız” dedi.
Memursen Trabzon İl Temsilciği tarafından düzenlenen Türkiye, Ortadoğu ve Dünya konulu konferans Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Memursen Trabzon İl Başkanı Mehmet kara, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri, STÖ temsilcileri ve vatandaşların hazır bulunduğu konferansa konuşmacı olarak Yeni Medeniyet Stratejik Düşünce Hareketi Başkanı Cuma İçten katıldı.
Programın açılışında katılımcılara seslenen Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Diyarbakır’ın, Selahattin Eyyubi Cami’sini ve Ulu Cami gibi tarihi eserleri koynunda barındıran kadim bir kent olduğunu ifade ederken, “Selahattin Eyyubi Kudüs’ü ele geçirirken oradaki Hıristiyanlar, diğer din mensupları, Museviler orayı teslim etmekte tereddüt etmişlerdi, kendilerinin yaptığı gibi katliam yapılmasından şüphelenmişlerdi ve oda cevaben ‘ben Müslüman’ım’ demişti. ‘Ben Müslüman’ım kimseyi katletmem’ demişti ve bu sözünü bir Müslüman olarak yerine getirmişti. İşte bugün yaşadığımız coğrafyada da, Diyarbakır’ımızda da hepimiz şu şuur içinde olmamız lazım; İnanan bir millet. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi tek devlet, tek bayrak, tek millet, tek vatan ortak paydasını kabullenmiş olan, kimsenin dinine, diline, etnik kökenine hiçbir zaman bakmayacağız, hiçbir tahrike de Allah’ın izniyle kapılmayacağız” diye konuştu.
Konuşmasında Şanlıurfa’da bir ilkokul birinci sınıf öğrencisinin cebindeki 1 TL’yi Sur’da terör olaylarından mağdur olan aileler için bağışladığını ve ‘kusura bakmayın, olan param bu’ diye not düştüğünü hatırlatan Gümrükçüoğlu, sözlerini özetle şu şekilde tamamladı: “Bugün bir gazetede okuduğum haberi sizlerle paylaşmak istiyorum. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde PKK’nı saldırıları nedeniyle evlerini terk edenler için düzenlenen yardım kampanyasında hayırsever kişi ve kuruluşlar terör mağdurlarının özellikle gıda ürünleri ve diğer ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor. Bu hepimizin malumu. Ama bu yardımlarda bir yön var ki herkesi duygulandırdı. Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde bir ortaokul idaresi öğretmenler ve öğrencilerle bir kampanya düzenliyor. Burada herkesi duygulandıran bir mektup dikkat çekti. Bağış zarfına 1 lira koyan öğrenci ‘kusura bakmayın, babam 4 aydır çalışmıyor. Onda da benim cebimdekinden az daha fazla var. Ama onunda borçları var. Bu bir lira benim topladığım harçlığım’ diye not yazıyor. Bunu okuyanların hepsi ağlamışlar. Bunun için bizler oradaki bütün kardeşlerimizi canı gönülden kucaklayacağız ve inanan bir milleti hep birlikte tesis edeceğiz.”
BU SAVAŞ, SİYONİZMİN BİZLERE KARŞI BAŞLATMIŞ OLDUĞU BİR SAVAŞTIR
Başkan Gümrükçüoğlu’nun konuşmasının ardından katılımcılara konferans sunan Yeni Medeniyet Stratejik Düşünce Hareketi Başkanı Cuma İçten, Ortadoğu’da bugün yaşanan olayların Siyonizmin başlatmış olduğu bir savaş olduğunu ifade etti. Sözlerine, Diyarbakır’dan bordo-mavi şehir Trabzon’a selam getirerek başlayan İçten, “Ortadoğu diye tabir edilen bu coğrafyayı iyi anlamamız lazım, Türkiye’yi ve mevcut şu anki gündemi iyi anlamamız gerektiği kanaatindeyim. Şu an yürütülen savaş Musevilerin, haçlı zihniyetinin, daha derin bir deyimiyle Siyonizmin bizlere başlatmış olduğu bir savaştır. Hiçbir zaman ne İslamı kabul ettiler ne Resulullah (S.A.V.) Efendimizi kabul ettiler, ne bizleri kabul etiler. Hep kan, gözyaşı ve ötekileştirme içinde oldular. En son peygamberin geleceğinden haberdardılar ama bu peygamberin kendi ırkından geleceğine inandıkları için her zaman reddettiler. Bu kavgayı bunun üzerine rahatlıkla kurgulayabilirsiniz… Selahattin Eyyubi eğer Kudüs’ü fethetmiş olmasaydı, Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethedemezdi. 687 yılında Halid Bin Velid’in oğlu Hz. Süleyman 27 şehit sahabe ile Diyarbakır’ fetih etmiş olmasaydı Selahattin Eyyubi Kudüs’ü fetih edemezdi… Hem Diyarbakır, hem Kudüs ve İstanbul fetih edildiğinde bizlerin bir medeniyet anlayışı var. Din, dil, ırk ve mezhep ayrımı yapmaksızın hiç kimseyi ötekileştirmeden herkesin kendini ifade edeceği alanlar tahsis ettik ve bütün farklılıkları kendi kotamızda tuttuk. Biz hiçbir zaman, tarihin hiçbir döneminde kimseyi soy kırıma tabi tutmadık. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fetih ettiğinde Bizans zulümden mağdur olan Hıristiyanların, hem Diyarbakır fetih edildiğinde, yine Kudüs fetih edildiğinde mağdur olan ezilen insanların daveti vardı. İstanbul’da Fener Rum Patriği bile, bütün diller inancını yaşıyorsa bu bizim medeniyetimizin yansımasından kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.
ABD, IRAK’IN BAŞINA İRAN’IN SÖZÜNDEN ÇIKMAYACAK OLAN MALİKİ’Yİ GETİRDİ
Konferansta ABD’nin Irak’ı işgal ettikten sonra Irak’ın başına İran’ın sözünden çıkmayacak olan Maliki’yi getirdiğini hatırlatan İçten, “Irak’ın başında Maliki var. Maliki Şia. Bu adam ABD’nin sözünü mü dinler yoksa İran’ın sözünü mü dinler? İran’ın sözünü dinler. ABD neden Irak’ın başına İran’ın sözünü dinleyecek birini koysum? Bunu ABD’nin Ortadoğu sorumlusuna söyledim. ‘Bu adam sizimi dinler İran’nı mı dinler dedim. Sizin Ortadoğu’da en büyük müttefikiniz İran’dır” dedim” şeklinde konuştu.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.