Trabzon TV'leri de hedefteymiş !

Televole, E. Tümg. Saner’i yaktı 28 Şubat soruşturmasında tutuklanan Emekli Tümgeneral Çetin Saner’e ifadesi esnasında Milat Gazetesinin deşifre ettiği “Tırışkadan örgüt” ve “Televole” belgeleri soruldu. Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'ni

Trabzon TV'leri de hedefteymiş !

Televole, E. Tümg. Saner’i yaktı 28 Şubat soruşturmasında tutuklanan Emekli Tümgeneral Çetin Saner’e ifadesi esnasında Milat Gazetesinin deşifre ettiği “Tırışkadan örgüt” ve “Televole” belgeleri soruldu.

 

Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat soruşturması kapsamında 4'üncü dalga operasyonun ardından tutuklanan Emekli Tümgeneral Çetin Saner’e ifadesi esnasında Milat Gazetesinin deşifre ettiği belgelerin sorulduğu ortaya çıktı. Gazetemiz tarafından yayınlanan Emniyet Genel Müdürlüğü’ne gönderilen “ihbar mektubu” ile “RTÜK tarafından yerel TV’lere frekans tahsisi” konulu belgeleri Emekli Tümgeneral Çetin Saner’in ifadesi esnasında kabul ettiği öğrenildi.

 

Savunma 1: “İmza bana ait”

Yaklaşık 4 saat süren ifadesinde Saner, ilk kez Milat’ındeşifre ettiği ‘ihbar mektubu’nu göstererek kendisine soru soran savcılara şunları söyledi: “Bana göstermiş olduğunuz 3 Nisan 1997 tarihli ihbar Mektubu konulu 3570-68-97/İKK.GÜV.DS.Ş.1C sayılı yazıdaki imza bana aittir. Yazı benim başkanı olduğum istihbarat Başkanlığının İKK ve Güvenlik Dairesi Destek Şubesinde hazırlanmıştır. Tarafımıza gelen bir ihbar mektubu ile ilgili Emniyet Müdürlüğüne araştırma için yazılmış bir yazıdır. Ekteki bilgi notu İstihbarat Başkanlığımız tarafından hazırlanan bir bilgi notudur.”

 

Belge 1: Laik rejimi yıkmak istiyorlar

 

Genelkurmay İstihbarat Başkanı Çetin Saner imzasıyla 03 Nisan 1997 Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilen ‘ihbar mektubu’nda Türkiye İsyancı Şeriat Komandoları Ordusu (TİŞKO) adlı hayali bir örgütten bahsedildiği görülüyor. İçeriği tamamen kurmaca ve senaryodan ibaret olduğu belli olan ‘ihbar mektubu’nda, örgütün üye sayısı yüz elli bin olarak belirtiliyor. 28 Şubat sürecinin olağanüstü şartlarının kurbanı olan MGV’nin hayali örgütle temasının olduğunun iddia edildiği mektupta, masa başında hazırlanan senaryo ile Emniyet’ten gereğinin yapılması isteniyor. Birçok vakıf ve derneğin isminin sıralandığı mektupta, İslami Kuruluşların hedefinin laik rejimi yıkmak olduğu öne sürülüyor. Söz konusu vakıf ve derneklerin Refah Partisi ile birlikte hareket ederek TSK’yı saf dışı bırakmak için harekete geçtikleri de iddialar arasında yerini alıyor.

 

Savunma 2: “Yazı bana ait”

Yine Milat tarafından yayınlanan  “RTÜK tarafından yerel TV’lere frekans tahsisi” konulu belgeyi de Çetin Saner’in ifadesinde kabul ettiği görülüyor. İfadesinde Saner şunları söylüyor: “Bana göstermiş olduğunuz İçişleri Bakanlığına hitaben yazılan “RTÜK tarafından Yerel TV’lere frekans tahsisi” konulu 3590-1109-97/ İKK. GÜV.D.İÇİSTH.Ş1109 sayılı yazı altındaki imza bana aittir. Yazıda Ankara, Diyarbakır, Konya, Kayseri, Eskişeghir, Muğla, Samsun, Tekirdağ, Trabzon illeri için frekans tahsisi yapılan televizyonlarla ilgili duyumlar İçişleri Bakanlığına bildirilmiştir. Televizyonların bir çoğuna hiçbir suç veya yasa dışı faaliyet atfı yapılmamış olduğu halde İçişleri Bakanlığı tarafından da bir araştırma yapılması iyi olacağı düşüncesiyle böyle bir yazıyı gönderdiğimi düşünüyorum.”

 

Belge 2: Gerekli işlemi yapın

Saner imzalı “RTÜK tarafından yerel TV’lere frekans tahsisi” konulu belgeye göre ise TV kanallarınınaskeri istihbarat tarafından takip altına alındığı ve yöneticilerinin tek tek fişlendiği anlaşılıyor. Yayın akışında dini programlara yer veren kanallar “tehlikeli” olarak yansıtılırken, içişleri bakanlığına gönderilen yazı ile haklarında işlem yapılması istendiği görülüyor. Söz konusu kanallar hakkında düşülen notların ise“Siyasi İslam yanlısı”, “Muhafazakar”, “Milliyetçi Muhafazakar”, “Dini yayın yapar”, “Refah Partisine yakın”, “DYP desteği var”, “Ülkücü” ve “PKK sempatizanı” şeklinde olduğu görülüyor. Bu kanalların yakinen takip edilmesi ve haklarında işlem yapılması istenen belgede, tersten fişlemelerin yapıldığı da görülüyor. Adeta TSK tarafından kefil olunan söz konusu kanalların yayın politikası anlatılırken şu ifadelere yer veriliyor:

 

-Çağdaş, demokrat ve laik…

 

-Bağlantısı yok, liberal bir yayın politikası benimsenmiş.

 

-Sosyal demokrat, illegal yapılarla ilgisi yok.

 

-Magazin ve müzik programlarına yer verir, illegal unsurlarla ilişkisi tespit edilmedi.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler