Bebekken geçirdiği rahatsızlık sonucu bedensel engelli olan 40 yaşındaki Yeliz Şahin, özel bir şirkette 18 yıl çalıştıktan sonra İŞKUR desteğiyle kendi işini kurdu.

Şahin, bebekken geçirdiği çocuk felci rahatsızlığı ve uygulanan yanlış iğne sebebiyle bir bacağının diğerinden kısa kaldığını anlattı.

Ergenlik döneminde, engelinden dolayı utandığını ve sıkıntılar yaşadığını dile getiren Şahin, çocukluk ve ergenlik döneminde hiç koşmadığını, bacağının aksadığının belli olmaması için mücadele ettiğini söyledi.

Şahin, okul döneminde beden eğitimi derslerine katılmamak için sürekli rapor aldığını, böylelikle bacağındaki sakatlığın arkadaşları tarafından fark edilmediğini belirterek, "Koşmaya özlem duyarak büyüdüm. Bir gün kimsenin beni göremeyeceği ıssız bir yolda koşmak istedim. Daha doğrusu koşmanın ne demek olduğunu anlamak istedim ve o günden sonra bacağımın sakatlığını Allah'ın bir lütfü olduğunu düşündüm, engelimi sevmeye başladım." dedi.

Engelinin hayatını engellemesine asla müsaade etmediğini vurgulayan Şahin, "Herkes gibi hayatıma devam ettim. Arkadaşlarım arasında engelimle ilgili espriler yapmaya başladım çünkü engelimin benim bir parçam olduğunu düşünüyordum." ifadesini kullandı.



Şahin, okul hayatının ardından bir tanıdığı aracılığıyla özel bir şirketin engelli kadrosunda halkla ilişkiler, yönetici asistanlığı, sekreterlik, santral operatörü olarak 18 yıl çalıştığını kaydederek, bu süre içerisinde evlenip 2 çocuk sahibi olduğunu dile getirdi.

İşten ayrıldıktan sonra 2 yıl çalışmadığını ancak estetisyenlik, aşçılık, diksiyon, halkla ilişkiler gibi birçok kursa gittiğini anlatan Şahin, "Aklımda hep ticaretle uğraşmak vardı. O nedenle de Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının (KOSGEB) düzenlediği girişimcilik kurslarına katılarak İŞKUR ile tanıştım." diye konuştu.

Şahin, engelli bireylerin projelerine hibe desteği veren İŞKUR'a başvurduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Ayakkabı üzerine iş yeri açtım ve yaklaşık 9 aydır kadınlara hizmet veriyorum. Ekonomik nedenlerden dolayı ailem ve çevremden tepkiler aldım ama yılmadım. Ben Allah'ın adaletine inananlardanım ve başaracağım. Bu kadar süredir iş yerimi açık tutmak bile benim için bir başarı. İŞKUR gibi ciddi bir kurumun desteğiyle yıllardır hayalini kurduğum ticarete atıldım. Ayrıca Trabzon'un engelli ilk kadın girişimcisi olmam da farklı bir güzellik oldu. Devletin desteği olmasaydı, kesinlikle yapamazdım."

Şahin, sürekli alışveriş yaptığı firma ile görüşerek Trabzon şubesini açtığını ifade ederek, "Kadınlar için ayakkabı vazgeçilmez bir unsurdur. Ben de bir kadın olarak ayakkabıyı çok severim. İsterim ki çeşit çeşit ayakkabım olsun. O nedenle bu sektörde proje hazırlayıp İŞKUR'a sundum ve işimden oldukça memnunum." dedi.



"ENGELLİYİM AMA TOPUKLU AYAKKABI GİYMEYİ SEVİYORUM"

Engeline rağmen topuklu ayakkabıyı sevdiğini ve giydiğini anlatan Şahin, şunları söyledi:

"Ergenlik dönemimde yaşadığım komplekslerimden biri de topuklu ayakkabı giymekti ve 'Bunu da başarmalıyım' diye çaba harcadım. Hatta arkadaşlarım arasında 'O sakat ayakla bizden daha iyi topuklu ayakkabı giyebiliyorsun' diyenler bile var. Bacağımın engeli, düz ayakkabıda daha fazla belli oluyor"

Şahin, Trabzon'da yaşayan engelli arkadaşlarının iş yerine gelerek kendisini ziyaret ettiğini belirterek, onlara da İŞKUR'un hibe desteğinden yararlanmaları için tavsiyelerde bulunduğunu ifade etti.

Engellilerin kendileriyle barışık olunca her şeyin üstesinden gelebileceklerine Şahin, "Buna inandım ben. Ailenizin, çevrenizin ve devletin desteği çok önemli ama önce kendiniz isteyip başarmanız gerekli. Kendinizi engelli gibi görmeyin. Engellilerin mutlaka diğer insanlardan ayıran farklı bir özelliği vardır. Onu keşfedip ortaya çıkarırlarsa başarılı olacaklarına ben inanıyorum. Ayrıca devletin verdiği imkanlardan da yararlanmayı bilmeliyiz." diye konuştu.