Trabzon'da, 2012 ve 2013 arasında sahte ihbar ve tutanak düzenleyerek dönemin AK Parti Trabzon İl Başkanı olan AK Parti Trabzon Milletvekili Adnan Günnar ile Trabzon Belediyesi Özel Kalem Müdürü Mustafa Akkaya ve Trabzon Emniyet Müdürlüğünde görevli ikinci sınıf emniyet müdürü Atilla Ertürk'ü, usulsüz dinledikleri iddia edilen dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Mustafa Başer, bir komiser ve bir polis memurunun yargılanmasına devam edildi.

 

Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanıklar eski Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Mustafa Başer, komiser Hasan Has ve polis memuru Fatih Özşahin katılmadı. Mağdurlar Günnar, Akkaya ve Ertürk'ün de katılmadığı duruşmada sanık avukatı Orhan Öngöz ile mağdurların avukatı Mesut İskenderoğlu hazır bulundu.

 

Sanık avukatı Öngöz, ithaf edilen suçun sanıkların görevleriyle ilgili olduğu ve yargılama için izin alınması gerektiğine işaret ederek, dosyada eksiklikler bulunduğunu ifade etti.

 

Öngöz, bu nedenle usul yönünden öncelikle bu işlemlerin tamamlanması gerektiğine dikkati çekerek, mahkemenin soruşturma için "durma" kararı vermesini istedi.

 

Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı da usul yönünden mahkemenin "durma" kararı vermesini talep etti.

Mağdurların avukatı İskenderoğlu da "Eksiklikler giderilsin" dedi.

 

Mahkeme heyeti, cumhuriyet savcısı ve sanık avukatı Öngöz'ün taleplerini değerlendirip "durma" konusunda olumlu ya da olumsuz karar vermek amacıyla duruşmayı erteledi.

 

 

Trabzon Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mustafa Akbulut'un hazırladığı iddianamede, suç tarihinde AK Parti Trabzon İl Başkanı olan AK Parti Trabzon Milletvekili Adnan Günnar, dönemin Trabzon Belediyesi Özel Kalem Müdürü Mustafa Akkaya ve Trabzon Emniyet Müdürlüğünde görevli ikinci sınıf emniyet müdürü Atilla Ertürk "şikayetçi mağdur", dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Mustafa Başer, aynı şubede görevli komiser Hasan Has ve polis memuru Fatih Özşahin "sanık" sıfatıyla yer alıyor.

 

Başer, Has ve Özşahin'in de 2012-2013 yılları arasında Trabzon'da herhangi bir ihbar olmamasına rağmen mağdurlar hakkında çeşitli suçlarla ilgili ihbar almış gibi sahte evrak düzenledikleri belirtilen iddianamede, sanıkların mahkemeyi de yanıltarak, haklarında dinleme kararı çıkardığı mağdurları siyasi nedenlerle usulsüz olarak uzun süre dinleyerek "haberleşme özgürlüğünü ihlal ettikleri", konuyla ilgili sahte evrak ve raporlar hazırladıkları ifade ediliyor. İddianamede, mağdurların telefon görüşmelerinin sosyal, siyasi içerikli ve kentin sorunlarıyla ilgili olduğu belirtilerek, Başer, Has ve Özşahin'in "resmi belgede sahtecilik", "verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme" ve "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçlarından en az 5,5 yıl ile 17 yıl arasında olmak üzere ayrı ayrı hapis cezalarına çarptırılmaları isteniyor.