Trabzon'da usulsüz dinlemeye hapis istemi!
Trabzon'da, 2012 ve 2013 arasında sahte ihbar ve tutanak düzenleyerek, dönemin AK Parti Trabzon İl Başkanı Adnan Günnar, Trabzon Belediyesi Özel Kalem Müdürü Mustafa Akkaya ve Trabzon Emniyet Müdürlüğünde görevli ikinci sınıf emniyet müdürü Atilla Ertürk'
Trabzon'da, 2012 ve 2013 arasında sahte ihbar ve tutanak düzenleyerek, dönemin AK Parti Trabzon İl Başkanı Adnan Günnar, Trabzon Belediyesi Özel Kalem Müdürü Mustafa Akkaya ve Trabzon Emniyet Müdürlüğünde görevli ikinci sınıf emniyet müdürü Atilla Ertürk'ü, usulsüz dinledikleri öne sürülen dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Mustafa Başer, bir komiser ve bir polis memuru hakkında 17 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Trabzon Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mustafa Akbulut'un hazırladığı iddianamede, suç tarihinde AK Parti Trabzon İl Başkanı olan AK Parti Trabzon Milletvekili Adnan Günnar, dönemin Trabzon Belediyesi Özel Kalem Müdürü Mustafa Akkaya ve Trabzon Emniyet Müdürlüğünde görevli ikinci sınıf emniyet müdürü Atilla Ertürk "şikayetçi mağdur", Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Mustafa Başer, aynı şubede görevli komiser Hasan Has ve polis memuru Fatih Özşahin "sanık" sıfatı ile yer aldı.
İddianamede, kamuoyunda "usulsüz dinlemeler" olarak bilinen soruşturmanın 30 ilde yürütüldüğü, bu kapsamda mülkiye müfettişlerince düzenlenen raporlara göre bu illerdeki istihbarat şube müdürlüklerinde görev yapan bazı polis memurları ve amirlerinin birçok kamu görevlisi ve siyasilerle ilgili gerçeğe aykırı ihbar tutanakları düzenleyerek, yasaya aykırı usulsüz dinleme yaptıkları vurgulandı.
Bu soruşturmanın Trabzon'daki usulsüz dinlemelerle ilgili olduğu belirtilen iddianamede, sanıkların 2012-2013 yılları arasında herhangi bir ihbar olmamasına rağmen mağdurlar hakkında çeşitli suçlarla ilgili ihbar almış gibi sahte evrak düzenledikleri belirtildi.
İddianamede, dinleme yapabilmek ve mahkemeden karar alabilmek için Günnar'ın AK Parti il başkanı olduğunun evraklara yazılmadığı, "diş doktoru" olarak gösterildiği, Ertürk'ün emniyet müdürü olduğunun belirtilmediği, Akkaya'nın da belediyede çalıştığı ancak özel kalem müdürü olduğunun ifade edilmediğine yer verildi.
MAĞDURLAR SİYASİ NEDENLERLE DİNLENDİ!
İddianamede, sanıkların böylece mahkemeyi de yanıltarak, haklarında dinleme kararı çıkardığı mağdurları siyasi nedenlerle usulsüz olarak uzun süre dinleyerek "haberleşme özgürlüğünü ihlal ettikleri", konuyla ilgili sahte evrak ve raporlar hazırladıkları, mağdurların telefon görüşmelerinin ise sosyal, siyasi içerikli ve kentin sorunlarıyla ilgili olduğuna vurgu yapıldı.
Sanıkların, kendileri dışındaki memur raporlarında 'mağdurların telefon dinlemelerinde herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığını' belirtmelerine rağmen Günnar, Akkaya ve Ertürk'ü dinlemeyi sürdürdüğü belirtilen iddianamede, bu eylemler yapılırken yanıltıcı belgeler düzenleyerek telefonlarını dinledikleri mağdurların kimlik bilgilerini, görevlerini, sosyal ve siyasi statülerini gizleyip haklarında mahkemeden dinleme kararı çıkardıkları ifade edildi.
İddianamede, sanıkların görevlerini kötüye kullanarak usulsüz dinleme ve zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik yaptıkları kaydedildi.
TELEFON DİNLEMELERİ TEK MERKEZDEN YÖNLENDİRİLİYOR!
İddianamede, mülkiye müfettişlerince düzenlenen rapor ve belgeler dikkate alındığında bir dönem birçok ilde emniyet istihbarat şubede görev yapan polis memurları ve amirlerinin birçok kamu görevlisini ve siyasilerin telefonlarını dinlediklerinin anlaşıldığı, dinlemelerin tek merkezden yönlendirildiği, şüphelilerin devlet otoritesini suistimal ederek örgütlü faaliyet yürüttükleri ve bu konuda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca da bir soruşturma yürütüldüğüne işaret edildi.
Sanıklardan şube müdürü Mustafa Başer, komiser Hasan Has ve polis memuru Fatih Özşahin'in mağdurlar hakkında yaptıkları telefon kayıtlarına ilişkin düzenlenen ve 57 bin 192 adeti Mustafa Akkaya, 8 bin 707'si Adnan Günnar, 4 bin 716'sı Atilla Ertürk'e ait olan bilgi ve belgenin imha edildiği vurgulanan iddianamede, sanıkların "resmi belgede sahtecilik", "verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme" ve "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçlarından en az 5,5 yıl ile 17 yıl arasında olmak üzere ayrı ayrı hapis cezaları istendi.
Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak.